Kansere karşı beslenme alışkanlığı

Kansere karşı beslenme alışkanlığı
Uzman Diyetisyen Dr. Hülya Yılmaz, kanserin oluşumunda kişinin beslenme alışkanlığının önemli bir faktör oluşturduğunu söyledi

Beslenmenin kanser oluşmasında etki ettiği gibi kanser hastalığının kişinin beslenme durumunu da etkilediğini belirten Uzman Diyetisyen Hülya Yılmaz, farklı kaynaklara göre kanserin beslenme ile ilgisinin yüzde 10 ile 70 arasında değişmekte olduğunu bu oranın yüzde 35'inin tıp dünyası tarafından kesin olarak kabul edildiğini belirtti.

TARLADAKİ GIDA TEHLİKESİ

Gıdaların tarlada ekiminden başlamak üzere soframıza gelinceye kadar pek çok aşamadan geçtiğini ifade eden Yılmaz “Gıdaların bu aşamalarda çeşitli fiziksel kimyasal v.b.değişikliklere maruz kalmaları, yabancı maddelerin gıdalara karışması, gıdanın kalitesini etkilediği gibi o gıdanın sağlığı bozucu hale gelmesini de etkileyebilmektedir" diye konuştu.

MEYVE VE SEBZE TÜKETİMİ ÖNEMLİ

Kişinin meyve ve sebze tüketmesinin kanserden korunmasının birinci yolu olduğunu kaydeden Yılmaz “Meyve ve sebzeler beta-kroten C vitamini, E vitamini ve selenyum içerir. Bu öğeler antioksidan özelliğe sahip ve hücreleri hasardan korur. Ayrıca bağışıklık sisteminin de sağlıklı kalmasına yardım eder. Kanser ve diğer hastalıkların oluşma riskini azaltırlar. Ayrıca Posadan zengin, yağdan fakir bir diyet, kolon ve rektum kanserine karşı koruyucudur. Posa bağırsaktaki kanser yapıcı maddeleri kendi bünyesine alarak kişinin vücudundan atılmasını sağlar. Kompleks karbonhidratları ve posadan zengin besinleri daha çok tüketmekte fayda var “dedi.

YAĞ KULLANIMI SINIRLANDIRILMALI

Kabuğu ile yenebilir meyveleri, kuru baklagilleri, sebzeleri ve tam tahıl ürünlerinin vatandaşlar tarafından tercih edilmesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Hedefiniz en az 3 porsiyon meyve, 2 porsiyon sebze ve tam tahıllı ekmekleri tüketmek olsun. Kişinin yemek alışkanlığı konusunda yağ kullanımına dikkat etmesi gerekiyor. Yüksek yağlı diyetler sadece kalp hastalıkları için risk değildir. Meme kolon ve prostat kanseri de yüksek yağlı beslenme ili ilişkilidir. Besinleri düşük yağlı özelliklede doymuş yağdan fakir şekilde tüketilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.

TUZ AZALTILMALI

Öte yandan, aşırı tuz kullanımının mide kanseri riskini artırdığına dikkati çeken Yılmaz, “Besinlerden yeterince tuz alındığı düşünerek yemeklere tuz ekleme alışkanlığından vazgeçmek olumlu bir davranış olacaktır. Bunun yanında kansere düşman besinlerinden alınması gerekiyor. Bu maddeler vücutta kimyasal kanserojenlerin oluşumunu önler vücuda giren kanserojenlerin etkisini yok eder. Kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatır. Bunlar soya fasulyesi, mercimek, kuru fasulye, nohut, taze fasulye, bezelye, meyve, ceviz, fıstık fındık, turunçgiller, kayısı, karadut, kızılcık, kiraz, vişne, kuş üzümü kırmızı ve kara üzüm ve diğer meyvelerin yanında, lahana, karnabahar, ıspanak, pazı, turp, nane, kekik, pancar, şalgam, hardal yaprağı yenebilen yabani otlar bunların içindeki özel kokulu ve tat veren maddeler anti kanserojendir ve kanserin oluşumunu büyük ölçüde engellerler. Kişilerde alkol ve sigara tüketiminin başta ağız, gırtlak, boğaz ve yemek borusu kanser hastalıklarının oluşma nedenidir bu maddelerden uzak durulmasında fayda vardır" dedi.

Minel Karakul

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.