KANSERİN SIRRI GÖZDE SAKLI
Önemsiz sandığımız görme problemleri aslında kanser hastalığının habercisi olabiliyor. Gölgeli ve eğri görmeye başladıysanız kanser hastası potansiyeli taşıyabileceğinizi belirten Dünyagöz Etiler’den Doç. Dr. Samuray Tuncer, 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’nda, kanserle mücadele etmek ve önlem alabilmek için göz ve göz dibi muayenesinin asla ihmal edilmemesini öneriyor.
Vücudumuzun dünyaya açılan penceresi olan gözlerimiz birçok hastalığın habercisi olabiliyor. Çağımızın hastalığı kanser de bu hastalıkların başında geliyor. Genel bir göz ve göz dibi muayenesinde kanser riski olup olmadığı rahatlıkla teşhis edilebiliyor. Gözün içinde yer alan farklı semptomlar hastalığın teşhis edilmesinde yardımcı oluyor. Hastanın kendisinin bile henüz fark etmediği birçok rahatsızlık bu şekilde anlaşılabiliyor.
Göz muayenesiyle erken kanser teşhisi
Göz dibinde görülen lezyonlar vücudumuzda oluşan hastalıkların erken dönemde teşhis edilebilmesine olanak sağlıyor. Göz dibinde farklı birçok lezyon görülebiliyor. Bu lezyonlar sistemik bir kanserin parçası olabileceği gibi, başlı başına gözden kaynaklanabilen kötü huylu kanserler de olabiliyor. Tüm bu tümörler her yaşta ortaya çıkabiliyor. Lezyonların rengi, yerleşim yeri ve büyüklüğü ise tanıda büyük önem taşıyor. Lezyonların büyük çoğunluğu iyi huylu olmakla birlikte, ciddi hastalıkların habercisi de olabiliyor. Bu nedenle erken teşhis hasta için çoğu zaman hayati önem taşıyabiliyor.
Bebeklerde göz dibi muayenesi ihmal edilmemeli
Bebekler ve çocuklar yaklaşık yedi yaşına kadar gözle ilgili herhangi bir şikayetini bildiremiyor. Bu nedenle özellikle bebeklerin ve çocukların göz ve göz dibi muayenesini asla ihmal etmemek gerekiyor. 6 aya kadar olan dönemde tüm bebeklerin göz hareketi ve kayma testlerini indirekt yöntemle göz dibi ve skiaskopik yöntemle optik kusur tespiti muayenelerini gerçekleştirmek gerekiyor. Dikkatli bir klinik gözlemi içeren ilk göz muayenelerinin tamamlanması ve sürekli olan göz kontrollerinin yapılması konusunda ailelerin bilgilendirilmesi önem taşıyor. Özellikle bebekleri ve çocukları kontrolleri altında tutan çocuk doktorlarına ve aile hekimlerine ailelere destek olmak konusunda daha çok görev düşüyor.
Bebeklerde en çok görülen kanser türü: Retinablastom
Çocukluk çağının en çok görülen birincil göz içi kanser türü olan bu rahatsızlık erken tanıyla tedavi edilebiliyor. Hastaların çoğu (%95’i) beş yaş öncesi tanı ile tespit edilebiliyor. Özellikle hastalar kliniğe gözbebeğinde beyazlık ve şaşılık şikayetiyle başvuruyor. Son dönemde kemoterapi tekniklerinin gelişmesiyle ülkemizde ciddi başarılar elde ediliyor.
Radyoaktif plak tedavisiyle yüz güldüren tedavi
Erişkinlerde görülen en sık göz içi tümörü ise “koroid melanomu” olarak dikkat çekiyor. Hastaların üçte birinde hiçbir şikayet görülmeyen bu hastalığın en büyük belirtisi görme azlığı, gözde ışık çakmaları, siyah gölgeler ve eğri görme şikayetleriyle ortaya çıkıyor.
Bu tömörün en etkili tedavi şekli olan radyoaktif plak tedavisi ise artık ülkemizde uygulanabiliyor. Dünyagöz Hastaneler Grubu’nda % 95 başarı oranıyla bu tedaviyi uyguladıklarını söyleyen Doç. Dr. Samuray Tuncer hekim tecrübesinin altını çiziyor ve ekliyor “Hekim tecrübesinin çok mühim olduğu bu yöntemde, plak tümörü kaplayacak şekilde dikiliyor ve tümör tepe noktasına ortalama 80-100 Gy arasında radyoaktif doz verilerek, göz üstünde tutuluyor. Bu süre tümörün kalınlığına ve radyoaktif plağın aktivitesine göre değişiklik gösteriyor. Gerçekleştirilen bu tedavide tüm hesaplamalar kişiye özel olarak hazırlanan bilgisayar programları ile yapılıyor.”
Akciğer kanserinden prostat kanserine, lenf kanserinden meme kanserine kadar birçok hastalığın gözden teşhis edildiği bu sistemde, herkesin düzenli olarak göz muayenelerini yaptırmaları gerekiyor. Özellikle göz bebeğinin büyütülerek gözün arkasına bakılması birçok tümörün erken teşhis edilmesine olanak sağlıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.