Karadeniz'in sağlığını koruyabilir
Uzmanlar, Karadeniz'de bulunan ve deniz ekosistemi açısından risk oluşturan hidrojen sülfür potansiyelinin yeşil hidrojene dönüştürülerek hem 851 milyon ton petrole eş değer enerji elde edilebileceğini hem de Karadeniz'in sağlığı için önemli bir adım atılabileceğini belirtiyor.
Karadeniz’in kirliliğe karşı korunması amacıyla 1992'de imzalanan Bükreş Sözleşmesi'nin, aralarında Türkiye'nin de olduğu taraf ülkeleri, 1996'da aldıkları kararla 31 Ekim tarihini "Uluslararası Karadeniz Günü" ilan etti. Birçok çevresel faktörün tehdit ettiği Karadeniz'de, iklim değişikliği ve kirlilikten kaynaklı, hidrojen sülfürün deniz dibinden yüzeye doğru çıkma tehlikesi bulunuyor. Denizde bulunan büyük hidrojen sülfür rezervinden, bilinen tüm yakıtlar içerisinde birim kütle başına en yüksek enerjiyi barındıran yeşil hidrojen elde etmek ve ekosistemin sağlığına katkıda bulunmak ise bazı bilim insanlarına göre mümkün.
Ontario Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer, periyodik tablonun ilk elementi olan hidrojenin, en hafif, evrende serbest halde olmadan hemen hemen her şeyde en çok bulunan ve yüksek oranda yanıcı bir madde olduğunu söyledi. Hidrojen sülfürü ise hidrojen ve kükürtten oluşan, renksiz, çürük yumurtaya benzer kokuya sahip, zehirli, yanıcı bir bileşik olarak tanımlayan Dinçer, Karadeniz'in derinlerindeki hidrojen sülfürün, deniz yüzeyine giderek yaklaştığına ve ilerleyen süreçte denizin tamamen hidrojen sülfüre dönüşme problemi bulunduğuna dikkati çekti.
Bir enerji türünün yeşil enerji olması için fosil yakıt kullanılmadan ve emisyon yaymadan üretilmesi gerektiğini, yeşil hidrojen elde etmede elektroliz, ısıl, katalitik ve fotokatalitik yöntemler bulunduğunu anlatan Dinçer, "Bu yöntemlerle hidrojen sülfür ayrıştırılarak hem hidrojen hem de sülfür elde etmek mümkün. Emisyon oluşturmayacak bu çalışmalar, Karadeniz'in sağlığı açısından önem taşıyor. Karadeniz'i rehabilite edeceksiniz, ekosistemi iyileştireceksiniz, biyoçeşitliliği artıracaksınız, bu bulunmaz bir imkan ve fırsat." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.