KATLİAMI KINADILAR
Firavunlar akıttığı kanda boğulacak
AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, Mısır'da darbe karşıtı göstericilere yapılan kanlı müdahaleyi kınayarak, "Firavunlar akıttığı kanda boğulacak" dedi
AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, Mısır'da darbe karşıtı göstericilere yapılan müdahaleyi sert bir dille eleştirdi. Demir, Firavun'un askerlerinin akıttığı kanda boğulacağını söyledi.
DARBE KAN VE GÖZYAŞI GETİRDİ
Mısır'da darbe karşıtı göstericilere Firavun'un askerleri tarafından açılan ateş sonucu yüzlerce kişinin ölmesi, binlerce kişinin de yaralanması ahlakın, vicdanın ve insanlığın ölmesi anlamına geldiğini söyleyen Demir, "Dünyanın her yerinde olduğu gibi Mısır'da da darbe, ülke insanına daha fazla özgürlük, daha fazla hak ve hukuk yerine kan ve gözyaşı getirmiştir. Demokratik yöntemlerle başa gelenler, ancak sandıkla görevini bırakırlar. Seçimle gelen iktidarı silahla ortadan kaldırmak, darbe yapmak o ülkeye Mısır'da olduğu gibi geri dönülmez büyük zararlar verir" dedi.
FİRAVUNLAR YİNE KAYBEDECEK
Nahda, Rabiatul Adeviyye ve diğer meydanlarda, tamamen barışçıl gösterilerle darbeyi protesto eden yüz binlerce Mısır halkının, ikinci bir katliama maruz kaldığına dikkati çeken Milletvekili Demir, "Masum Mısır halkına Firavunun askerleri tarafından yapılan bu son saldırı sözün bittiği nokta olmuştur. Mısır ordusu ve polisinin, zor kullanarak temel haklarından yoksun kalan Mısırlı vatandaşlara ateş açması kabul edilemez. Bu alçakça saldırıyı şiddetle ve nefretle kınıyorum. Ve bu katilleri lanetliyorum. Gerek ülkemizde gerekse dünyada bu darbeye ve onların yaptığı katliama sessiz kalanların eline de kan bulaşmıştır. En büyük adalet Allah'ın adaletidir. Masum ve savunmasız insanları öldürenler akıttıkları kanda boğulacaktır. Allah'ın izniyle Zafer er ya da geç Hz. Musa'nın torunlarından yana olacak. Firavunlar yine kaybedecektir" diye konuştu.
Müslümanların artık uyanması gerektiğini belirten Demir, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Küresel sistemin bu iki yüzlü tutumu şaşırtıcı değildir. Bu Katliam sonrası ABD'den, AB'den ancak cılız sesler çıkacaktır. Batılı güçler yeterince müslüman kanı dökülmedikçe devreye girmeyeceklerdir. Başta Suudi ve Birlesik Arap emirlikleri gibi sözde Müslüman ama özde İsrail'in emir erlerinin tutumu ise çok daha üzücüdür. Mısır halkının meşru temsiliyet yönündeki talebinin yanında olduğumuzu açıkça ifade ediyorum. Bu son katliam Mısır'ın önümüzdeki günlerde darbeyle hesaplaşmasında kilometre taşı olacaktır. Mısır'da askeri diktatörlüğe direnmek sureti ile hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyor, kardeşlerimizin acılarını paylaşıyorum. Suriye'de de yaşanan katliamların bir an önce bitmesini, kardeşlerimizin acılarının dinmesini Yüce Rabbim'den diliyorum" dedi.
KATLİAMI TELİN EDİYORUZ
CHP Sözcüsü Haluk Koç, Mısır'daki katliamı şiddetle telin ediyoruz dedi
KOÇ, BASIN TOPLANTISI YAPTI
CHP Sözcüsü ve Genel Başkan yardımcısı Haluk Koç, Mısır'da yaşanan katliamı kınayarak, "Bilhassa Mısır'da sıcak gelişmelerin yaşandığı bir gündeyiz. Gerçekten Mısır'da sabahtan itibaren yaşanan son gelişmeleri büyük bir kaygıyla izliyoruz. Seçimle gelmiş bir iktidarın darbeyle görevinden uzaklaştırılmasını asla tasvip etmediğimizi daha önce açıklamıştık. Bugün Mısır'daki güvenlik güçlerinin darbe girişimini protesto eden göstericilere karşı ateş açması ve katliam boyutunda gelişmelerin olması hepimizi derin bir üzüntüye soktu." dedi.
BÜYÜK ENDİŞE DUYUYORUZ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Haluk Koç "Bugün gelinen nokta başka kaygıları da beraberinde getiriyor. Mısır'da ciddi bir iç çatışmanın, iç kavganın gelişme riski bugün her günkünden hatta olayların başladığı noktadan çok daha ileridedir. Temenni ederiz ki bu kaygılarımız gerçekleşmez. Çünkü Mısır bizim için oldukça önemli, değerli bir ülkedir. Mısır'ın istikrarı ve iç barışı bölgenin istikrarı ve iç barışıyla doğrudan ilintilidir. Esasen son dönemlerde İslam dünyasının içine sürüklendiği kaos son derece endişe vericidir." diye konuştu.
TÜRKİYE GİRİŞİMDE BULUNMALI
Koç sözlerini şöyle tamamladı." İşin acı olan tarafı Türkiye bu kargaşayı sona erdirebilecek aktörlerden biri olabilecek iken bölge ülkelerindeki çatışmaların hemen hemen hepsinde kendisini taraf haline getirerek yapıcı bir siyaset yürütme, üretme şansını maalesef kaybetmiştir. Allah bütün kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum ve bir kere daha bugünkü katliamı şiddetle telin ediyoruz. Sayın Faruk Loğoğlu'nun sabah yaptığı açıklama çerçevesinde biran önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin de Mısır'daki şuanda hükümet yetkisini yürütenlerle bu yönetime tepki gösterenlerin ortak bir noktada uzlaşmalarını sağlayacak bir girişimde bulunmasını ve Türkiye'nin bu yönde girişimde bulunmasının da yararlı olacağını ifade ediyoruz."
AGD'den KATLİAMA SERT TEPKİ
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Samsun Şubesi, Mısırda Darbeci Sisi ve İşbirlikçi Ordu tarafından El-Nahda ve Adeviyye Meydanında yapılan Katliamı Kınayan çok sert bir açıklama geldi.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Samsun AGD Şube Başkanı Mustafa Küçük Mısır'da ırkçı emperyalizmin desteği ile ve silah zoruyla yönetime el koyan darbeciler bu sabah itibariyle Adeviyye Meydanında yeni bir katliama başladılar. Darbe yönetimi keskin nişancıları kullanarak bine yakın insanı şehit ederken on binlerce insanı da yaralamıştır. Adeviyye Meydanı'nda sergilenen bu kanlı katliam daha önceki müdahalelerde olduğu gibi canlı yayında tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Darbeye karşı direnişin sembolü olan Adeviyye Meydanı adeta kan gölüne çevrilmiştir.3 Temmuzdan bugüne kadar Müslüman Mısır halkının yanında hakkın emrinde olan İhvan'a karşı desteğini her fırsatta dile getiren Anadolu Gençlik Derneği; şuana kadar Mısır Halkının haklı davasının yılmaz savunucusu olmuştur. Darbeye karşı direnip, devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye karşı demokratik haklarını kullanan Mısır Halkına destek vermeye devam edeceğiz. Zulüm ile abat olanın sonu bedbaht olur. dedi.
Kaddafi, Saddam Mısırın Son Firavunu El Sisi için bir ibret vesikası olarak duruyorken fütursuzca işlenen bu katliama dünya nasıl sessiz kalabiliyor? Bunu anlamak mümkün değil diyen Küçük Daha önce de Adeviyye meydanında, Mısırın Son Firavunu Sisi ve Ordusu tarafından yapılan katliam sonunda 200 şehit verilmişti.5000'den fazla yaralı vardı. Şimdi ise 200'yakın şehit; 7000'den fazla yaralı var. Darbeci Sisi ve Gayri Meşru Hükümeti bu kanların içinde boğulacak. Zalim Firavun Ordusu bunun hesabını er geç verecektir. El Sisi ile aynı karede boy gösteren El Ezher Şeyhi ve Nobel ödüllü işbirlikçi Baredey de bunun hesabını bir gün verecektir. Zalimler için yaşasın cehennem.Dünyanın önde gelen yeri geldiğinde demokrasi havarisi kesilen ABD-AB, Rusya, Japonya ve Çin gibi ülkeler 3 Maymunu oynamaya devam ediyorlar. Nasıl olsa akan kan Müslüman kanı, onlar için ölenler insan bile değil. diye konuştu
Küçük sözlerine şöyle devam etti. Siyonist İsrail ve PKK artığı PYD ise köpeksiz köy bulmanın keyfi ile ellerini ovuşturarak katliamı seyrediyor ve Büyük İsrail Planını adım adım uyguluyor. İran İslam cumhuriyeti ve Lübnan Hizbullah'ı ise olaydan habersiz bir şekilde sessiz sedasız bu katliama seyirci kalıyor. Bu arada İslam Konferansı Teşkilatı ve üyeleri acaba bu katliamı kınamaktan başka ne düşünüyorlar? Katar, Suudi Arabistan, B.A.Emirlikleri gibi petrol gelirlerini Son Firavun El Sisi'ye aktaran işbirlikçi liderler sonunuz Kaddafi, Saddam ve Mübarek gibi olması için az kaldı. Fireni patlamış Tır gibi cehenneme doğru sürükleniyorsunuz. Mısır şehitlerinin kanında boğulacaksınız.En başından itibaren bu darbe süreci karşısında Batı'nın ikiyüzlülüğü ve çifte standartçılığı gün gibi aşikâr olmuştur. Biz inanıyoruz ki bu yaşanan süreçte ABD, AB ve İsrail'in desteği olmasaydı Mısır'da ne darbe gerçekleşirdi ne de bu katliamlar yaşanırdı. Bu böyleyken sadece ve sadece darbe yönetiminin görünürdeki temsilcisi Sisi'yi eleştirmek ve kınamak gerçek katilleri örtbas etmektir. Geçtiğimiz Cuma günü Sina Yarımadası'nda görgü tanıklarının ifadesiyle İsrail'e ait İnsansız Hava Araçları kullanılarak yapılan katliamda Mısır Ordusu'nun hangi güçlerle birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi olmuştur. ABD'nin Mısır Ordusuna İsrail'in güvenliği karşılığında her yıl yaptığı yardıma devam etmesi de temel insan hak ve özgürlükleri noktasında hangi safta durduğunun yeni bir ifşasıdır. Adeviyye katliamında tetiği çektiren ırkçı emperyalizmden başkası değildir.
Küzük sözlerini şöyle tamamladı :Mısır'da işletilmeye çalışılan darbe süreci de, Suriye'de yaşanılan iç savaş da, Irak'ta patlayan bombalar da aynı merkezin kontrolündedir. Dökülen kanın arkasındaki tek gerekçe terörist İsrail'in bölgedeki varlığını teminat altına alınmasıdır. Bu gerçek bu coğrafyanın her insanı tarafından mutlaka fark edilmelidir. Büyük Ortadoğu Projesi derenin kuşunun derenin taşıyla vurulmaya çalışıldığı kanlı bir projedir. Mısır'daki katliamlar Büyük Ortadoğu Projesinin işletilmesidir.
Başta ABD ve AB tarafından her türlü platformda gündeme getirilen demokrasi ve özgürlük terennümleri sadece ve sadece bir kandırmacadır. Batı'nın tek derdi çıkarlarını ve imtiyazlarını garantiye almaktır. Irkçı emperyalizm çıkarı varsa demokrat olur, çıkarı varsa kraldan yana olur, çıkarı varsa askeri yönetimden yana olur. Sözde yeryüzü haklarının temel hak ve özgürlüklerini garanti altına almak için daha önce kurulan Milletler Cemiyeti de daha sonra kurulan Birleşmiş Milletler de Batı'nın kirli çıkar ilişkilerini işletmekten öteye bir görev icra etmemişlerdir. Mısırda yaşanılan süreç Batı'nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür. Yaşanılan katliam karşısında ABD ve AB'nin dilsiz şeytanlığı bizi şaşırtmamıştır. Bu bölgenin çıbanbaşı işgalci ve terörist İsrail'in dökülen kana dair sevinci bizi şaşırtmamıştır. Körfezin ve İslam Coğrafyasının diğer işbirlikçi yönetimlerinin çirkefliği bizi şaşırtmamıştır. Allah'ın laneti zalimlerin ve işbirlikçilerinin üzerine olsun. Akıttıkları kanda boğulmaları çok yakındır. Mısır'da ki onurlu direnişe selam olsun. Adeviyye'nin şehitlerine selam olsun. Biz Anadolu Gençlik Derneği mensupları olarak tüm varlığımızla tüm mazlumların yanındayız. Buradan ülkemiz yöneticilerine de sesleniyoruz. Bu yaşanılan süreçte başta ABD, AB ve İsrail olmak üzere ikiyüzlü davranan tüm odaklarla ilişkilerinizi gözden geçirin diyoruz. Türkiye Hükümetinden Mısır'ın darbeci yönetimine karşı sözde kalmayan yaptırımlar beklediğimizi beyan ediyoruz. Kınamanın ve eleştirmenin bir karşılığının olmadığın zaten görüyoruz. Batı ile yürünülen yolun dipsiz bir kuyu olduğunun farkına varın diyoruz.Yine buradan ülkemiz halkına ve tüm dünya Müslümanlarına sesleniyoruz. Kendilerini seçilmiş olarak addeden bir topluluk yeryüzünde Müslüman olsun ya da olmasın tüm insanlığa karşı sistemli ve sinsi bir savaş yürütmektedir. Bu savaşın farkına varamayanların bu savaşta figüran olmaları kaçınılmazdır. Tek çözüm ve tek çare İslam Birliği'dir. Ancak o zaman hangi dinden, hangi ırktan ve hangi renkten olursa olsun tüm insanların temel hak ve özgürlükleri teminat altına alınabilir. Yoksa ırkçı emperyalizm bölgede taşeronlu ya da taşeronsuz kan akıtmaya devam edecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.