Kaybolan değerimiz Bedesten
Yakın bir geçmişe kadar tüketicinin gözdesi olan 'Bedestenler' ilgisizlik nedeniyle yok olmakla karşı karşıya kaldı
600 yıllık Osmanli tarihinde, devleti idare edenlerin sadece kışla, kale, medrese ve camiler inşa ettirmediğini, ticari hayatı geliştirmek ve yönlendirmek için şuurlu bir sekilde kervansaraylar, hanlar, bedesten ve carşılar da inşa ettirdiklerini görüyoruz. Bu anlamda geniş bir coğrafyada hükum süren Osmanlı'da ticari malların toplandıgı, değerlerinin tespit edildigi ticaret merkezi ve borsa olarak bedesten ve han modelleri ortaya çıkmış. İlk başlarda belirli şehirlerde kurulan bu tip çarşılar daha sonra bütün ülke geneline yayılmıstır.
ESKİNİN BORSASI BEDESTENDi
Bedesten; 'çarsı, borsa, ticaret merkezi' manalarına gelmektedir. Arapça ve Farsça'da kullanılan 'bezzasistan, bezistan' (bez kumas alınıp satılan yer) kelimesinden gelmektedir. Bedestene kale içi manasina gelen 'kayseriyye' de denmiştir. Bedesten şehirlerarasi ve milletlerarası ticaretin yapıldıgı yerdir ve her zaman, şehirlerin ticaret merkezi hükmünde olmuştur. Bu yönleriyle de bedestenler, şehrin en önemli yapıları arasında yer alır.
'HİÇ OLMAYANDA İKİ TELEFON VAR
Bedesten Çarşısı'nın en eskilerinden olan Dursun Yıldız, 1950 yılından beri eski çarşıda esnaflık yapıyor. Bedesten esnafı tarafından Oflu Dursun olarak çağrılan Dursun amca, son yıllarda kredi kartı kullanımının yaygınlaşması sonucu işlerinin tamamen durma noktasına geldiğinden yakınıyor. Dursun amca şunları söylüyor: "İnsanlar para yok diyor ama bilmem ne marka pantolona tonla parayı verebiliyor. Bankalar önüne çıkana çekirdek dağıtır gibi kredi kartı veriyor. Alan da ben bu parayı sonra nasıl öderim diye düşünmeden fütursuzca para harcıyor. Ben bu işten hiçbir şey anlayamıyorum. Anlayan varsa da gelsin bana anlatsın. İnsanlar iş yok, para yok, ekonomi kötüye gidiyor diye dert yanıyor. Ama bakıyorum hiç olmayanda iki tane son model cep telefonu. Bu dünyanın çivisi çıkmış artık bundan sonra da düzeleceğini sanmıyorum."
TARİHİ ÇARŞIYA İLGİ AZALDI
"Yıllarca Samsunluların özellikle giysi konusunda alışveriş mekanı olarak bildikleri tek yerken artık unutulduk" diyor Yaşar Keskin. 1974'ten beri çarşıda dericilik işiyle uğraştığını belirten Keskin, "Çarşımız artık eski önemini yitirirdi. İnsanlar alışveriş için ya büyük alışveriş merkezlerini ya da markalı mağazaları tercih ediyor. Başka şehirlerde bizim gibi esnafların yok olmaması için destek verilirken biz kaderimizle başbaşa bırakıldık. Bizim bu çarşımızda, ayakkabı ve giysi sektöründe çalışan çok sayıda esnaf buradan geçimini sağlıyor. Çok şükür fiyatlarımızın daha uygun olması nedeniyle maddi durumu iyi olmayan kesimdeki insanlar alışverişlerini halen buralardan yapıyor."
'ÇARŞI ESNAFLIĞI GELENEĞİNİ SÜRDÜRMEKTE KARARLIYIZ'
"Haksız rekabet koşulları nedeniyle küçük esnafın durumu her geçen gün daha kötüleşiyor" diyerek sözlerine başlayan Necati Kapkaç: "Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, Bedesten'de bulunan esnaf arkadaşlarımızla varlığımızı sürdürmekte kararlıyız. Biz burada Anadolu'da kaybolmaya yüz tutan çarşı esnaflığı geleneğini, tarihi çarşımızda sürdürmeye çalışıyoruz. Ancak özellikle yeni yetişen genç nesil bu konuda bize destek olmuyor. Çarşımızı daha cazip kılmak için verdiğimiz mücadelede yalnız kalıyoruz. Samsunlu bir vatandaş olarak şunu belirtmek istiyorum; bu çarşı yok olursa, Samsun sahip olduğu büyük bir değerini yitirecektir. Kaybettiğimiz ve tarihin tozlu sayfaları arasına giren değerlerimize bakarsanız bunu daha iyi anlarsınız."