Kılıçdaroğlu: Fişleme davası halen sürüyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 27 Nisan e-muhtırası karşısında Ak Parti'nin sergilediği tavrın doğru olduğunu, ancak hesap sorulmadığını belirtirken, Ama ona da hesap sorulması lazımdı. Ona niye hesap sorulmuyor dedi. Kılıçdaroğlu, 28 Şubat sürecinde hakkında fişleme yapıldığını ve bu konuyla ilgili davanın sürdüğünü de söyledi.
Habertürk'te önceki akşam soruları yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, 28 Şubat'ta kendisinin de fişlendiğini, dile getirdi. Bu fişlenmeyi de ben AKP'lilerden duydum, beni eleştirirken onların medyaları ilk kez yazdı. Ondan sonra Sayın Başbakan olmak üzere bunu kullandılar diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: Ben dava açtım, bu davaya Başbakanlık bir rapor gönderdi, benimle ilgili bir ihbar raporu. Ben ilk kez orada gördüm o raporu. Onun üzerine avukata söyledim davaya girmesin, o dava düşsün çünkü benim muhatabım artık Başbakanlık. Başbakanlık aleyhine dava açtık. Danıştay'da dava görülüyor. Nasıl bir karar çıkar, onu bilmiyorum. Nasıl fişlendiğinin sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, Fişleme, yani işte Kılıçdaroğlu'nun soyadı Karabulut'tu, soyadından başlayarak pek çok yalan yanlış bilgi var. Neler yok ki? Şahsen ben okuyunca yüzüm kızardı, olmayacak şeyler var, hayali şeyler yazılmış oraya diye konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun manevi tazminat istemiyle açtığı davanın halen idari yargıda devam ettiği öğrenildi.
İşte fişteki suçlamalar
Bir süre önce Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan, 28 Şubat döneminde Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG), dönemin SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu hakkında fişleme yaptığını yazmıştı. Arslan'ın yazısına göre, Kürtçü - bölücü diye fişlenen Kılıçdaroğlu'nun dosyasında, nüfus verilerinden eğitim amaçlı gönderildiği Paris'teki faaliyetlerine kadar çarpıcı bilgilere yer veriliyor. MİT raporuna atfen düşülen notta, Kılıçdaroğlu'nun burslu olarak gönderildiği dönemde Paris Kürt Enstitüsü'nün müdavimlerinden olduğu, gerçek soyadı 'Karabulut'u 1966'da değiştirdiği, Dersim isyanına katılan Kureyşan aşiretine mensup olduğu belirtiliyor.
'Mezhepçilik yaptı raporu'
Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü döneminde 10 bine yakın kişinin işe alındığı, bu şahısların tamamına yakınının Alevi - Kürt olduğu, batı illerinde ve özellikle büyükşehirlerde yüzde 50'ye varan personel açığı varken Tunceli, Sivas, Elazığ ve Amasya gibi bölgelerde yüzde 80'den fazla personel istihdam edilerek bölgecilik - mezhepçilik yapıldığı, Kılıçdaroğlu'nun özellikle Danıştay 5. Dairesi ve bölge idare mahkemesi ile yakın ilişki içinde bulunduğu iddia ediliyor. Daire üyelerinden bazılarıyla Kılıçdaroğlu'nun aynı apartmanda oturdukları ve briç oynadıkları bilgisinin de yer aldığı gizli fişleme yazılarında, örgüte yakınlığıyla bilinen doktorlar ve idarecileri Doğu ve Güneydoğu'ya atayarak kadrolaşma hareketi yaptığı öne sürülürken, sonuç bölümünde Kemal Kılıçdaroğlu'nun faaliyetleri için tedbir alınmalıdır ifadesi bulunuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.