Kılıçdaroğlu: İhale veriyorsun, rüşveti vakfa yatır diyorsun
"Bizim itirazımız şu. Yurt yapabilirsin, eyvallah. Ama, o vakfın gelirleri nereden geliyor? Asıl itiraz ettiğimiz nokta bu. Eğer o vakfa, o paralar, rüşvet yoluyla geliyorsa, işte asıl ona itiraz ediyoruz biz. İhale veriyorsun, rüşveti götür, vakfa yatır, diyorsun." dedi.
Samsun girişinde araç konvoyu ile karşılanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tanıtımın yapılacağı salona şehir merkezinde tur atarak geldi. Eski Yaşar Doğu Kapalı Spor Salonu'nu dolduran partililere hitap eden Kılıçdaroğlu, emniyette görevden almalara tepki gösterdi. Kemal Kılıçdaroğlu şunları ifade etti: "Sakın ola iktidarın polisi olmayın, zulmedenin polisi olmayın, sizin maaşınızı bu ülkenin 76 milyon yurttaşı ödüyor. Halkın polisi olun. Polisin şerefi, onun görevidir. Polis gerçekten adaleti sağlamak için çalışıyorsa, o polisin başımızın üstünde yeri vardır. Ama iktidarın yalakalığına soyunmuşsa, iktidar hırsızı bırak, savcının peşine düş diyorsa, o polise hesap sormak ta bizim görevimizdir. Savcılara da sesleniyorum; hiç bir kamu görevlisinin unvanının önünde cumhuriyet lafı yoktur. Sadece savcılarda vardır. Onlar cumhuriyetin bekçisidir. Cumhuriyeti hukuken korurlar. Onlar yolsuzluk yapanlara, göz açtırmazlar. Onlar, milletin aşına, işine, göz koyanlara hesap sorarlar. O nedenle, onlara cumhuriyet savcısı denmiştir. Cumhuriyet savcılığını bir köşeye bırakıp, iktidarın savcısı olursanız, sana hesap sormak ta benim görevim olacaktır."
"ONU ALKIŞLAYANLARIN VİCDANI RAHAT MI?"
Başbakan Erdoğan'ın aramızdaki kirli olanları ayıkladık sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: Peki bu yolsuzluk operasyonları olmasaydı, o kirlileri görebilecek miydik? Demek ki, o kirliler senin yanındaydı. Demek ki, sen onları koruyordun. Ve onları bakanlar kuruluna kadar taşıdın sen. Konuşması sırasında salondakilerin hırsız var diye bağırması üzerine, anamuhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu, İstediğiniz kadar 'hırsız var' diye bağırın, onun kulakları bu konuda sağır. Bakın ben size söyleyeyim 'para var' deyin, hemen sizi duyarlar. Para var deyin hemen koşarlar. Şimdi bir soru sormak istiyorum, 'sen bunlar kirli diyorsun ve yolunu bunlarla ayırdın, peki neden savunuyorsun?' Hala savunuyor, sokak sokak, cadde cadde mitingler yapıyor savunuyor. Ben merak ediyorum, onu alkışlayanlar, acaba onu alkışladıkları zaman vicdanen rahat ediyorlar mı? Onu alkışlayanlar, kul hakkı yemenin ne büyük günah olduğunun farkındalar mı? Acaba. Onu alkışlayanlar 76 milyon insanın çalınan paralarda hakkı var diye acaba düşünüyorlar mı? Buradan, bütün yurttaşlarıma Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren temiz, yurttaşlarımın tamamına selam gönderiyorum ve şöyle diyorum; temiz, dürüst, namuslu siyaset istiyorsanız, halka hesap vermeyi, namuslu görev bilen bir siyaset, istiyorsanız adresiniz, yeriniz, yurdunuz, adı belli. Adı Halk Partisi." dedi.
"İHALE VERİYORSUN RÜŞVETİ VAKFA YATIR DİYORSUN"
Başbakan Erdoğan'ın oğlunun yönetimindeki vakıfla ilgili sorular soran Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle sürdürdü: Biz hiç kimsenin bir vakıfta yönetici olmasına bir şey demiyoruz. Biz şuna itiraz ediyoruz. Yurt yapabilirsin, eyvallah. Ama, o vakfın gelirleri nereden geliyor? Asıl itiraz ettiğimiz nokta bu. Eğer o vakfa, o paralar, rüşvet yoluyla geliyorsa, işte asıl ona itiraz ediyoruz biz. İhale veriyorsun, rüşveti götür, vâkıfa yatır, diyorsun. Kim o vakfın sahibi? Çocukları ve yandaşları. Bu millet, bunu yutacak mı? Yutmayacağız, hesabını da soracağız. Ne diyor 'herkesin evinde ayakkabı kutusu olur, herkesin evinde para olur' diyor. Sizin evinizde 4,5 milyon dolar var mı? O zaman sizde, kusura bakmayın hiçbir işe yaramıyorsunuz yani. 4,5 milyon dolar paranız yoksa, bu salonda ne işiniz var o zaman.
Konuşmasının ardından Samsun Büyükşehir ve ilçelerin belediye başkan adaylarını tek tek kürsüye çağırtan Kılıçdaroğlu onlarla fotoğraf çektirdi. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.