Kılıçdaroğlu MHP'ye davetinde ısrarlı!
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
TERÖR SORUNUNA ÇÖZÜM ÜRETMEK LAZIM
Geçen hafta yol haritası önerdik. Kamuoyunda düşündüğümüzden daha büyük etki yarattı. 30 yıldır bu ülkede çözülemeyen bir sorun var. Hangi şehit ailesine gitsem kullandıkları ortak bir cümle var: İnşallah bu son olur, başkasının çocuğu ölmez
Bu son olsun diyoruz. Türkiye'nin bu temel sorununu çözmek için bir araya gelelim. Siyaset kurumu çözüm üretmek zorundadır. 30 yıldır çözülemiyorsa bunda bir gariplik yok mu? Lafla peynir gemisi yürümüyor. Çözüm üretmek lazım. Bizden sonraki dönemlere baktıklarında 'siyaset kurumu çözüm üretmedi, bize sorun bıraktı' demesinler. Bu sorun hiçbir zaman etnik çatışmaya yol açmadı. Çünkü bu ülkenin insanları erdemli, geleceği görüyorlar. Biz barışa katkı yapmak istiyoruz.
BAŞBAKAN HANGİ SÖYLEMDEN YANASIN
Uludere'de 34 yurttaşımız öldürüldü, 2 AKP yetkilisi taba tabana zıt açıklama yaptı. Ciddi bir kırılmadır o. Başbakan'a hangi söylemden yanasın diye sordum. Bunun yanıtını almış değiliz.
Siyasetçiler bir araya gelip konuşmazsa çözüm üretemezler. Halka umutsuzluk vaat ederler.
Tartışmak. Çözüm üretmek demokrasilerde olmaz olmazdır
DAVETE İCABET ETMEK LAZIM
Gelin konuşalım demek suç mu? Davete icabet etmek lazım. Ülkede terör var, sorun var. Biz konuşmayacağız da kim konuşacak? Dayatacaksanız onu da kabul etmeyiz. Oturacağız herkes dağarcığındaki çözümü koyacak ortaya.
TBMM'DE KONUŞMAZSAK NEREDE KONUŞACAĞIZ
Biz TBMM'nin çatısı altında konuşalım diyoruz.
Bu ülkede milli iradenin tecelli ettiği bir çatının altında Türkiye'nin en temel sorununu konuşmayacaksak nerede konuşacağız.
Bir araya gelmek zorundayız.
Toplumsal rızayı sağlamak zorundayız.
Demokrasilerde çözüm üretilir. Özgürlüklerin genişletilmesiyle sorun üretilir. Dayatmayla değil dinlemeyle çözüm üretilir.
DARBE HUKUKUYLA HESAPLAŞMAK GEREK
Darbe hukukuyla hesaplaşmak gerek. 12 Eylül darbesinin getirdiği 105 yasa ve KHK hala yürürlükte. Bunlarla demokrasi gelmez. Eğer samimiysek bunun mücadelesini vermek lazım.
32 yıl geçti 12 Eylül'ün üzerinden. Özgürlük ve insan hakları açısından sicili en bozuk ülkelerden biri Türkiye.
KAÇ ÇOCUK SAHİBİ OLACAĞIMIZA KARAR VEREN REJİME DEMOKRASİ Mİ DENİR
102 gazetecinin hapiste olduğu demokrasiye demokrasi mi denir, kaç çocuk sahibi olacağımıza karar veren bir rejime demokrasi mi denir? Parasız eğitim diye pankart açmışlar, atın 8 yıl içeri. Buna demokrasi mi denir? Darbe hukukunun arkasına saklanıp da darbeden nemalananlar darbecilerle aynıdır, darbenin suç ortağıdır.
TOPLUM BASKIYA DİRENMELİ
Toplum baskıya direnmeli, teslim olmamalı. Her aydının görevi var. Baskıya direnmek ve daha fazla haykırmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.