Kılıçdaroğlu'ndan pırlanta önerisi

Kılıçdaroğlu'ndan pırlanta önerisi
Adıyaman'daki mitinginde Başbakan Erdoğan'ı eleştirmeye devam eden CHP Lideri Kılıçdaroğlu, çiftçilere pırlanta almasını önerdi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Mahsuni'nin bir türküsü var, 'Yoksulun sırtından doyan doyana' der. Bunlar yoksulun sırtından da para kazanmaya alışmışlar. Ne vicdan ne ahlak var bu politikada. Bu politika, yandaşı zengin etme politikasıdır'' dedi. Kılıçdaroğlu, Adıyaman Emniyet Meydanı'ndaki mitingde, Adıyaman'da su, toprak, güneş, tarih her şeyin olduğunu; ancak suyu, güneşi, toprağı buluşturup alın terini değerlendiren siyasi iradenin bulunmadığını ileri sürdü. Adıyaman'ın kan kaybettiğini, nüfusunun yarısının Yeşil Kartlı olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Adıyaman'da İşsizlik Derneği kurulduğunu, derneğin belediye başkanı tarafından hizmete açıldığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Bir kentte, toprağın, güneşin, suyun, çalışkan insanların var, bereketli bir alan, nasıl oluyor da bu kadar bereketin içinde siz İşsizlik Derneği kuruyorsunuz? Demek ki insanlar işsiz. 9 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, 9 yıl az buz değil'' dedi. Alanda asılı ''Ülkemizin zenginliğinden payımı istiyorum'' yazılı pankartı gösteren Kılıçdaroğlu, ''Size pay verdiler mi? Recep Tayyip Erdoğan Adıyaman'a geldiğinde rica ediyorum kendisinden, İşsizlik Derneğini ziyaret etsin. Hükümetsin sen, Başbakansın, 'işsizliği bitireceğim' diye iktidar oldun. Niye bitiremedin?'' diye konuştu.

"BENZİN DEĞİL EŞİNİZE PIRLANTA ALIN"

Partisinin çiftçiler ile ilgili projesi hakkında bilgiler veren Kılıçdaroğlu, kaynak konusunu ise "Çiftçi kardeşlerim, bu işin kaynağı nereden bulunacak diye merak ediyorlarsa kuyumcuları bir ziyaret etsinler, akşam eve giderken eşlerine birer pırlanta yüzük alsınlar. Çünkü o pırlantada vergi yok. Mazotta dünyanın en pahalı vergisi var. Başbakan buraya gelince sorun, deyin ki, 'CHP Genel Başkanı buraya geldi, dedi ki: 'Mazotta dünyanın en pahalı vergisi var, pırlantada yok.' Bakalım ne diyecek. Ne söyler, bir şey söyler mi? İnkar ederse size söz veriyorum. O Bakanlar Kurulu kararını onun yakasına iliştireceğim, öyle gezsin Anadolu'yu" şeklinde açıkladı.

''YOKSULUN SIRTINDAN DOYAN DOYANA''

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yoksulluğun en yoğun yaşandığı illerden birinin de Adıyaman olduğunu, aile sigortasını getirerek, yoksulluğu tarihe gömeceklerini anlattı. Aşık Mahsuni'nin "Yoksulun sırtından doyan doyana" türküsünü hatırlatan Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti: "Bunlar yoksulun sırtından da para kazanmaya alışmışlar. Yoksulun sırtından nasıl kazanıyorlar? Bakıyorsunuz o malzemeleri, kendi yandaş şirketlerinden, 1 liralık malı 5 liraya alıyorlar. Sadece dağıttıkları kömürden yaptıkları yolsuzluk, eski paraya göre 1 katrilyonun üstünde. Vicdan var mı, ahlak var mı bunlarda? Samimi söylüyorum: Ne vicdan ne ahlak var bu politikada. Bu politika, yandaşı zengin etme politikasıdır. Halkı düşünmüyorlar. Yoksulluğu önlemek değil, yoksulu yönetmek istiyorlar bunlar. 'Herkes yoksul, fakir olsun, 2 kilo makarnaya bana oy versin' diyorlar. Hatırlıyorsunuz değil mi, buzdolabı, çamaşır makinesi dağıttılar. Ama bir baktılar ki, başlarına buzdolabı, çamaşır makinesi kadar taş düştü, orada kaybettiler. Ben halkıma güveniyorum. Halkımın sağ duyusuna güveniyorum. Bizim politikalarımız halk için, halkı güçlendirmek, halkın iktidarını sağlamak içindir.''

"CİN ALİ BENZETMESİ"

Konuşmasında YGS'de yaşanan şifre iddialarına da değinen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Efendim demiş ki 'şifre var ama kopya yok.' Lafa bakın. Kopya yoksa şifre niye var? Bir de bunu anlat bakalım. Ayrıca bütün bunları yapan, daha önce bilimsel hırsızlığı da kanıtlanan birisini getirdiler bu sınavı yapacak kurumun başına oturttular. Dün, 1 Mayıs'ta genç çocuklarımız bir pankart açmışlar, 'Cin Ali'yi istemiyoruz' diyorlar. Dedim ki 'Cin Ali'de bir sempati var, bunda o da yok'. Eğer bir adamın ar damarı çatlamadıysa 1 milyon 700 bin çocuğun günahını omuzlarında taşıyamaz. 1 milyon 700 bin çocuğumuzun umudunu söndürmek, onlara şifreli sınav yaptırmak hiç kimsenin hakkı da değil, yetkisi de değil. Onlardan bunun hesabını soracağız. Meydandaki 'Telefonumu değil, derdimi dinleyecek iktidar istiyorum' yazılı pankartı okuyan Kılıçdardoğlu, her yurttaşın derdini dinleyeceğini, herkesin derdinin kendi derdi olacağını ve ilgileneceğini ifade ederek, ''Hiçbir çiftçiye, derdini anlattığı zaman 'al ananı da git' demeyeceğim'' diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.