KISIRLIK TEDAVİSİNDE TÜRKİYE'NİN BAŞARI ORANI AVRUPA'NIN ÜZERİNDE
TAJEV'den yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Cihat Ünlü, infertilitenin herhangi bir doğum kontrolü yöntemi uygulamaksızın 1 yıl süreyle gebe kalamama durumu olduğu bilgisini verdi.
Türkiye'nin kısırlık tedavisinde önemli bir başarı elde ettiğini vurgulayan Ünlü, "Geçen 30 yıla yakın süre sonunda ülkemizde yardımcı üreme teknikleri ve infertilite (kısırlık) tedavilerinde geldiğimiz nokta ve başarı oranlarımız, pek çok Avrupa ülkesinin de üzerinde. 1990'lı yıllarda özellikle ciddi erkek infertilitesi olgularında çok az şey yapabiliyor ve bu hastalarımızın çoğunu Avrupa ülkelerine gönderiyorduk. Günümüzde bu tablo tamamen tersine döndü. Türkiye'den artık neredeyse hiçbir infertil hasta tedavi için yurtdışına gitmiyor, tam tersine Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'dan pek çok infertil hasta Türkiye'deki başarılı tüp bebek merkezlerine geliyor." ifadelerini kullandı.
İnfertilite problemi olan ailelerin yaklaşık yüzde 30'unda erkekte, yüzde 30'unda kadında ve yüzde 30'unda ise hem erkek hem de kadında problem olduğunu belirten Ünlü, ailelerin yüzde 10'unda ise gebeliğe engel herhangi bir problem olmadığını, bu gruptaki hastaların "açıklanamayan infertilite" olarak adlandırıldığını bildirdi.
- "Türkiye'de yaklaşık 1 milyon çiftte infertilite sorunu var"
Prof. Dr. Ünlü, "Ülkemizde yaklaşık 1 milyon çift infertilite sorunu yaşıyor. Bu sayının giderek arttığını düşünüyoruz. Bunun pek çok sebebi var. Kadınların giderek daha ileri yaşlarda evlenmesi. Bunun yanı sıra erkeklerde de sperm sayıları giderek azalıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ünlü, çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere şu önerilerde bulundu:
"Eğer kadın yaşı 35'in altındaysa 1 yıl, eğer 35'in üzerinde ise 6-9 ay süreyle düzenli birlikteliğe rağmen gebelik oluşmamışsa bir infertilite merkezine giderek temel tetkiklerini yaptırmalılardır. Burada ilk olarak erkeğin sperm analizi yapılıp, düzeltilebilecek bir bozukluk varsa tedavisi yapılmalıdır. Eş zamanlı olarak kadının muayenesi, ultrason ve gerekirse hormon testleri ile yumurtalık ve rahmin incelenmesinin ardından hem rahim içi hem de tüplerinin geçirgenliğinin kontrolü amacıyla ilaçlı rahim filmi (HSG) çekilmesini öneriyoruz. Günümüzdeki ileri teknolojik yöntemler sayesinde pek çok bozukluğu tedavi edebiliyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.