KOLESTROL, TEK BAŞINA İNME NEDENİ DEĞİL !?
Aslında inmeler, kalp ve damar hastalıkları denilen damar sertliği hastalıklarının bir üyesidir. Kalp damar hastalıkları bir grup risk faktörlerinin birlikte damarların iç yüzünde plak denilen birikimler oluşturmasına ve bu plakların üzerinde pıhtı oluşmasıyla gelişen hastalıklardır. Bu plaklar ve damarı tıkayan pıhtı, kalp damarlarında oluştuğunda kalp krizine, beyni besleyen damarlarda oluştuğunda inmelere neden olur. Daha küçük bir oranda inmeler, beyin kanamaları neticesinde olur ve bunun da en sık nedeni kontrolsüz yüksek tansiyondur. Beyne pıhtı atması veya damar içinde pıhtı oluşması neticesinde oluşan ve daha sık bu sebeple oluşan inmeler, iskemik inmeler olarak bilinir.
İskemik inmeler; sigara, yüksek kolesterol, hipertansiyon ve diyabet gibi kalp ve damar hastalık risk faktörlerinin bir arada olması nedeniyle gelişir. Bu risk faktörlerinin her biri çok önemli olmakla beraber son zamanlarda kolesterol ile ilgili çok kafa karıştırıcı yazılar olmasından dolayı daha çok kolesterol yüksekliği ve inme arasındaki ilişkiye değinmek isterim. Aslında kolesterol, tek başına inmeye sebep olmaz, ancak inmeye neden olacak damar sertliği yada damar içindeki plakların oluşumunu sağlar. Ayrıca yine aynı sebepten kalp krizi ve buna bağlı ritim bozukluğuna sebep olur ve bunun sonucunda beyne pıhtı atma riskini arttırır.
Birçok kalp ve damar hastalıklarından korunma ve tedavisini araştıran klinik çalışmalarda, kolesterol ilacı kullanan hastalarda inmelerin de ortalama %18 oranında tedaviyle azaldığı gözlenmiştir. Bunun yanı sıra, daha önce inme geçiren kişilerde, başlangıç kan kolesterol düzeylerinden bağımsız olarak uygulanan statinlerle kolesterol düşürücü tedavinin, kolesterol düşürücü etkisinden bağımsız inmeden koruyucu olduğu gözlenmiştir. Aynı etkinin statin dışı kolesterol düşürücü tedavilerle izlenmediği bilinmektedir.
Sonuç olarak kalp ve damar sağlığı için yüksek kolesterol düzeyleri zararlıdır. Bu grup hastalarda diğer risk faktörleriyle birlikte kolesterol, damar duvarında birikerek, plak denilen damar içi yüzeyini bozan oluşumlara neden olur. Bu plaklar kan akımını engelleyerek, kalp ve beyin gibi organların beslenmesini bozar. Bu plaklar üzerinde oluşan veya buralardan koparak dolaşıma karışan kan pıhtısı damarı tıkayarak beyinde beslenmeyen alanlar oluşturur ve kalıcı veya geçici felçlere sebep olur.
Bu nedenle sağlıklı beslenerek, fazla kiloları vererek ve hareketli yaşayarak kalp ve damar hastalık riskini azaltabiliriz. Ancak tüm ideal koşullara rağmen yüksek seyreden kan kolesterol düzeyi olanlar veya bir kalp damar hastalığı olanlar hekimin önerdiği dozda statin denilen kan yağlarını düşüren ilaçlardan kullanması kalp ve damar sağlığı açısından önemlidir. Böylece tekrar edici kalp krizi ve inme riskini de azaltmış olurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.