Kuru meyve sektörü sıkıntılarını masaya yatırdı

 2023 hedeflerine ulaşmak için güç birliği yaptı. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından düzenlenen Kuru Meyve Çalıştayı’nda, sektörün sıkıntıları masaya yatırıldı.

Birlik Başkanı Birol Celep, kuru meyvenin tamamı yerli girdilere dayalı üretim yapısıyla ilk ihracatçı sektörlerden olduğunu söyledi. Türkiye’nin ilerleyen üretim teknolojisi, ambalajlı, kaliteli ve katma değer sağlayan ürünleri, kuru kayısı, kuru incir ve çekirdeksiz kuru üzüm üretim ve ihracatını elinde bulundurduğuna işaret eden Celep, 2023 hedeflerine ulaşmak için Kuru Meyve Çalıştayı'na büyük önem verdiklerini kaydetti. Kuru meyve ihracatının 2014 yılında bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 8 düşüşle 435 bin 511 ton, değerde ise yüzde 2’lik artışla 1,5 milyar dolar olduğunu aktaran Celep, “Önümüze bir hedef koyduk ve 2023 ihracat hedefimizi de 3 milyar dolar belirledik.” dedi.

‘İHRACATTA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÇOK ÖNEMLİ’

Ekonomi Bakanlığı Ürün Güvenliği Genel Müdürü Mehmet Karabay ise ihracatta sürdürülebilirliğin çok önemli olduğunu, bunun için Ekonomi ile Gıda Tarım ve Hayvancılık bakanlıkları olarak gerekli denetimleri yaptıklarını kaydetti. Karabay, “Haziran sonu, temmuz başında Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Konseyi Uzmanlar Grubu toplantısı İzmir’de yapılacak. Bu toplantıyı bir milat kabul edelim, kuru meyve üretim ve ihracatında sürdürülebilir politikalar geliştirelim. Ekonomi Bakanlığı olarak, kuru meyve sektöründe sürdürülebilir olmak adına üzerimize düşeni yapacağız, yapmaya da başladık.” diye konuştu.

HEDEF PAZAR ÇİN OLACAK

Kuru meyve sektörünün 2023 yılı hedefine ulaşması için tanıtım kampanyaları düzenlenen Kuru Meyve Tanıtım Grubu (KMTG), önümüzdeki süreçte Çin’i hedef pazar olarak belirledi. KMTG Başkanı Osman Öz, ihracatta öne çıkan çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı ve Antep fıstığını yurtdışında tanıtarak daha çok ihraç etmek, yeni pazarlar bulmak ve pazar paylarını arttırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürdüklerini ifade etti. Tanıtım grubu olarak yeni bir kurum kimliği, slogan ve logo ile yurtdışında farkındalık sağlayıp ihracata ivme kazandırmak istediklerini anlatan Öz, “Hedef pazar olarak belirlediğimiz Çin Halk Cumhuriyeti’nde, 2015 yılında yoğun bir tanıtım atağına geçiyoruz. Bunun için de bu faaliyetlerde oldukça yeterli olan bir firmayla çalışıyoruz.” diye konuştu. Türk kuru meyve sektörünün kazanılmış pazarları kaybetmemesi için ürünlerde kalıntı ilaç meselesinin çözümünün şart olduğunu vurgulayan Öz, şöyle konuştu: “Türk üzümünde kalıntı var diye basında, yurtdışında haber çıktı mı, büyük imaj sorunu yaşarız. Tüketici olarak bize güven veren ürünleri alıyoruz pazarda, bu durum yurtdışında da aynı. Sağlık sisteminde çok güzel bir reçete sistemimiz var. Doktor size bir aylık bir ilaç verdiyse 29. gün gittiğinizde o ilacı alamıyorsunuz. Aynı sistem tarım ilaçlarında da kullanılabilir, bu altyapı var. Tarım ilaçları satan bayiler de eczane gibi çalıştırılabilir. Bu sorun, bu sayede çok kolay çözülebilir.”

‘SÖZLEŞMELİ ÜRETİM ÇÖZÜM OLABİLİR’

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Muharrem Selçuk ise kuru meyve ürünlerinde yaşanan sıkıntıların önüne geçmek için sözleşmeli üretimin çözüm yöntemlerinden biri olabileceğini söyledi. Selçuk, “Kontrollü üretime olanak verecek, üreticinin atacağı ilacın kontrol altında olacağı, ürün kalitesini arttırabilecek bir yöntem olarak sözleşmeli üretim düşünülebilir.” dedi. Ekonomi Bakanlığı bürokratları ise Türk kuru meyve sektörünün imajının düzeltilmesi adına başta KMTG olmak üzere sektör temsilcilerinin yeni bir imaj çalışması yapması gerektiğini, bu çalışmalara destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.

Kuru Meyve Çalıştayı'nda ayrıca sektör temsilcileri kuru incirde kimyevi madde kullanımının ve tağşişin önlenmesi, ihracatta geri dönen ürünlerin yurda girişinde karşılaşılan zorluklar ve üreticilerin eğitimi konularında görüşlerini dile getirdi. CİHAN