Milletvekili Çan köy halkını dinledi

Havza'nın Hacıdede, Şeyhkoyun ve Ağdırhasan köylerinin ortak kullanımındaki mera alanının 700 dönümlük kısmına rüzgar ve güneş enerjisi santralleri inşa edilmesine yönelik girişimler hız kazanırken, bölge halkının tepkisi giderek yükseliyor. Bölgedeki hayvancılık faaliyetinin temel dayanağı olan söz konusu mera alanında, yaklaşık 5-6 yıldır güneş ve rüzgar enerjisi üretim tesisi inşa etme çabası olduğunu ifade eden köylüler, son dönemde bu girişimlerin daha da yoğunlaştığına dikkat çekerek, özellikle ÇED ve mera komisyonu onay süreçlerinde kanunsuz fiiller yaşandığını dile getirdiler.

Aynı zamanda ziraat mühendisi de olan köy sakilerinden Ozan Özkan, yapılmak istenen işlemin, Mera Kanunu’na aykırılıklar barındırdığını şu sözlerle özetledi: “Mera Kanunu’nun 4. maddesine göre meralar amacı dışında kullanılamaz, sınırları daraltılamaz. Yine kanunun 5. maddesi, geçmişten bu yana hayvan otlatmak için terk ya da tahsis edilen alanların beraber kullanımına devam olunacağına hükmediyor. 11. madde ise hayvancılık amacıyla kullanılan alanlarda çiftçi ailelerinin hayvan sayısına göre hayvanlarını otlatma hakkını güvence altına alıyor. Ancak burada yapılmak istenen şey, bütün bu hak ve yasal güvencelerin ortadan kaldırılması eylemidir.”

Hazırlanan ÇED raporunda da hukuksuzluklar tespit ettiklerini ifade eden Özkan, raporda, meranın orta sınıf bir mera vasfı taşıdığı ve erozyona maruz kalan bir alan olarak tanımlandığına işaret ederek, bu alanda kesinlikle erozyon olmadığını söyledi. Yine ÇED raporunda, “proje alanında orman alanı bulunmamaktadır” denildiğine dikkat çeken Özkan “Oysa ana kaynak rüzgar enerji sistemi için, ormanı kesip içine beton yapılar inşa ediliyor. Şu günlerde Tapu Kadastro’nun parsel sorgulama sistemine girip baktığımızda, bu mera sahası içinde yer alması gereken 5 parselin orman parselleri içine kaydırıldığını gördük. Mera alanı için sorgulama yaptığımızda bu parsellerin kaydını göremiyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP Milletvekili Murat Çan da bölgede yaptığı incelemeler ve köylülerden aldığı bilgilerin ardından şu değerlendirmelerde bulundu: “Görüyoruz ki bu iktidar, yaklaşık yüz yıldır bu bölgede tarımsal faaliyetlerini, hayvancılık faaliyetleri yürüten vatandaşımızın merasını gasp ederek birilerine peşkeş çekmek istiyor. Bir yandan ‘kaldırıma bile patates dikin, soğan dikin, yeşillik dikin’ diyorlar ama diğer yandan köylümüzün merasını gasp ediyorlar, su kaynaklarını yok ediyorlar. Bütün köy halkı, çevre köylerin halkı mağdur, ızdırap içerisinde. Bir köyün otlağı bitiyor. Köylümüzün merasını gasp edenler, tarım ve hayvancılığımızı dinamitliyor. Buna müsaade etmeyeceğiz, Hacıdede mahallemizin merasını, hakkını, hukukunu korumak için, köylülerimizle birlikte direneceğiz.”