MOTOSİKLET AMBULANSLAR DAR SOKAKLARDA İMDADA YETİŞİYOR
Dünyada trafik yoğunluğunun olduğu birçok ülkede aktif olarak kullanılan motosiklet ambulanslar, Türkiye'de de büyük araçların giremediği kalabalık ve yoğun alanlarda hayat kurtarıcı görev üstleniyor. Bakanlık Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki motosiklet ambulansların ülke genelinde sayısı 60'a çıkarken, 6'sı Ankara'da hizmet veriyor. Her motosiklette iki sağlık görevlisinin bulunduğu bu ambulanslar, özellikle trafiğin yoğun olduğu bulvar, cadde ve çevre yolları, trafiğe kapalı alanlar, kara ambulansının giremeyeceği dar sokaklar, park, bahçe ve mesire alanları gibi yerlerde görev yapıyor.
En fazla 5 dakikada olay yerinde
Birçok farklı vakaya müdahale edebilecek tıbbi donanıma sahip olan motosiklet ambulanslar, bayılma, kalp krizi, beyin kanaması, hipoglisemi, hipertansiyon, anaflaksinin yanı sıra trafik kazaları, iş kazaları, darp, silahla yaralanma gibi tüm acil durumlarda hizmet veriyor. Motosiklet ambulanslar, kalabalık ve işlek caddelere yakın bir şekilde konumlandırılıyor ve böylelikle hastalara en fazla 5 dakika içinde ulaşıyor. Hastaya ilk müdahaleyi yaparak stabil hale getiren ekipler, ardından hastanın bulunduğu yere mümkün olan en yakın bölgede hazır tutulan ambulansa götürülmesini sağlıyor.
"En büyük zorluk olumsuz hava koşulları"
Mesleğinde 15 yılı geride bırakan ve son 3 yıldır motosiklet ambulans ekibinde görev yapan Acil Tıp Teknisyeni Eray Eraydın, "Motosiklet ambulanslar 2009'da sisteme dahil oldu. Dar sokaklarda, kalabalık ve trafiğin yoğun olduğu bölgelerde hastaya ilk müdahaleyi yapıyoruz. Ardından kara ambulansı gelene kadar hastanın başında bekliyoruz ve ambulansa teslim ediyoruz." dedi. Oksijen tüpünden defibrilatör cihazına kadar sedye haricinde neredeyse tüm tıbbi malzemelerin motosiklet ambulanslarda da bulunduğunu anlatan Eraydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Motosiklet ambulanslar açısından en büyük zorluk olumsuz hava koşulları. Ayrıca trafikteki diğer araçların duyarsızlığı, motosikletleri umursamamaları bizleri çok etkiliyor ve hayati tehdit oluşturuyor. Fakat mesleğimizi tüm tehlikelerine rağmen seviyoruz, severek yapıyoruz. Bu ambulanslarla özellikle Ankara'da Kızılay bölgesinde bulunuyoruz. Burada unutamadığım bir anım da var. Bir gün Kızılay'da bir turiste acil müdahale ettiğimiz esnada şaşırmıştı, kendi ülkelerinde böyle bir sistemin olmadığını söyleyerek, sağlık sistemimizin ne kadar gelişmiş ve insan odaklı olduğunu aktarmıştı. Bu sözleri duyduğumda hem kendim hem de ülkem adına çok gururlanmış ve duygulanmıştım."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.