Müzik der derde deva

Şu anda Trakya Üniversitesi ikinci Bayezid sağlık müzesi olarak hizmet veren komplekste yer alan ve hangi makamın hangi hastalığa iyi geldiği ile ilgili bilgilerin yer aldığı tabela, ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor.

Sağlık Müzesinin müzikli tedavi bölümüne konulan tabelada, Evliya Çelebinin Seyehatnamesindede yer alan ve Osmanlı Şair Hekimlerinden Şuuri Hasan Efendi'nin "T'adil-Ül Emcize" adlı eserinde yer verdiği bilgiler yer alıyor. Eserdeki bilgilere göre "hicaz" makamı İdrar zorluğu ve cinsel sorunlar yaşayanların, "rast" makamı ise felç hastalarının tedavisinde kullanılıyor. Eserde, isafhan makamının hafıza kaybına, zirefgent makamının ateşli hastalıklara, rehavi makamının baş ağrısına, zengule makamının kalp hastalıklarına, uşşak makamının ise karaciğer ve mide hastalıklarına iyi geldiği ifade ediliyor. Trakya Üniversitesi Sultan ikinci Bayezid Sağlık Müzesini zeyarete gelen vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği müzikli tedavi bölümünde, ziyaretçiler konulan tabelayı dikkatle inceliyor.

HİCAZ MAKAMI İDRAR ZORLUĞUNA İYİ GELİYOR CİNSEL GÜCÜ ARTIRIYOR
Müziğin bu kadar faydalı olduğunu bilmediklerini söyleyen ziyaretçiler, "Hıristiyanların Avrupa'da akıl hastalarını yaktığı bir zamanda Osmanlı'nın böyle bir tedavi uygulaması gerçekten çok modern. Biz çok medeniyiz alsında ama biz aslımızı arıyoruz aslında. Burada Hicaz makamı var idrar zorluğuna iyi geliyormuş ve cinsel gücü artıyorumuş, erkeklere duyurulur" diye konuştular. Trakya Üniversitesi Sultan ikinci Bayezid Sağlık müzesi Müdürü Enver Şengül ise müzenin bayramın ilk gününde yoğun ilgi gördüğünü ifade ederek, "Ülkemizde artık insanları tatillerde deniz yerine kültür turizmini tercih ettiğinide görüyoruz. Müzemizin en büyük özelliği Tıp tarihine ait bir olguyu günümüze taşımasıdır. Bu mekanlarda Osmanlı İmparatorluğu o yükselme döneminde tıbbi tedavinin yanı sıra su sesi ve Musiki ile hastalar tedavi edilmiştir. Bu yöntem başarılı olmuş ki burası 400 yıl boyunca şifa dağıtmıştır. İşte bu mekanlarda hastaların hastalıklarına göre müzik yapılır ve makamlar çalınırdı ve hastalar su sesi ve müziklerin güzlü nağmeleriyle insanın ruhunu rahatlatıcı etkisiyle iyileşir huzura kavuşurlardı. Tabeladaki açıklamalardada gördüğümüz üzere her hastalığa göre farklı makamlar çalınarak tedavi ediliyorlardı. Bu dönemlerde Avrupara akıl hastalırının tedavisi yapılmıyordu. Sadece Avrupa'da değil tüm dünyada akıl hastalarının içine şeytan girmiş diye yakılıyorlardı. Tedavi edilmeye çalışılanlar ise işkence edilerek tedavi ediliyorlardı. O nedenle burasının önemi tıp terihinde çok çok fazla" dedi. Avrupa müze ödülü alan Sağlık müzesi ziyaretçi akına uğrarken geçen yıl 132 bin kişinin ziyaret ettiği sağlık müzesini bu yıl ise 150 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.