Nükleerde kamu payı yüzde 25

Nükleerde kamu payı yüzde 25
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Nükleerde kamunun yüzde 50'ye çıkmasıyla ilgili herhangi bir talebimiz ve hedefimiz yok” dedi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Nükleerde kamunun yüzde 50'ye çıkmasıyla ilgili herhangi bir talebimiz ve hedefimiz yok. Maksimum yüzde 25'ler civarında ortak olabiliriz'' dedi. Yıldız, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'la birlikte Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Kulübü tarafından düzenlenen 'Değişen Dünya Düzeni'nde Türkiye'nin Enerji Politikaları' başlıklı konferansa katıldı. Yıldız, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin nükleer enerji santralleriyle ilgili kaybettiği yılları hızlıca telafi etmek açısından 2010 yılının bunların kararının verilmiş olduğu bir yıl olacağını kaydetti. Türkiye'nin 2020 yılında kullandığı enerjinin en az yüzde 5'ini nükleer enerjiden sağlıyor olması gerektiğini aktaran Yıldız, enerji verimliliği ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: "Önümüzdeki süreçte önemli bilgileri kamuoyuyla paylaşmış olacağız. Biz bu süreçte diğer yandan da tükettiğimiz enerjinin mutlaka tasarruflu kullanmasını sağlamamız lazım. Bu tasarrufun şöyle bir önemi var. Türkiye 2020 yılına kadar hiçbir şey üretmese dahi minimum yüzde 15-20'ler civarında, enerjiyi daha verimli kullanması halinde, bir tasarrufa ulaşabilecek. Bu kapasite var. Ne yazık ki bizde tasarrufla alakalı kültür çok gelişmiş, yerleşmiş değil. Enerji verimliliğiyle alakalı kanun çıktı ama bu yeterli değil. Bunun bir kültür olarak da yerleşmesi lazım. Bununla alakalı çalışmalarımıza devam ediyoruz.'' Dedi.
SİNOP HERKESE AÇIK OLACAK
Bakan Yıldız, Sinop'taki nükleer santralle ilgili bir soru üzerine, buradaki sürecin ihaleli veya ihalesiz herkese açık olacağını söyledi. Bununla ilgili görüşmelerin devam edeceğini ifade eden.Yıldız, ''Nükleerde kamunun yüzde 50'ye çıkmasıyla'' ilgili bir soru üzerine, ''Bunu ilk defa duyuyorum. Nükleerde kamunun yüzde 50'ye çıkmasıyla ilgili herhangi bir talebimiz ve hedefimiz yok. Maksimum yüzde 25'ler civarında buna ortak olabiliriz. Bunun daha altındaki rakamlar olabilir. Geliştirdiğimiz modellerle ihaleli veya ihalesiz olabilir. Bununla alakalı bir yüzde 25'in üzerindeki bir oranı düşünmüyoruz.'' ifadelerini kullandı.
HAZAR MESELESİ ÖNEMLİ
Bakan Yıldız, İran'ın uranyumunun alıkonulmasıyla alakalı talebin kendilerinden gelmediğini belirterek, BM'nin veya İran'dan bu yönde bir talep gelmesi, çözüm için Türkiye'yi tercih etmeleri durumunda Türkiye'nin bu çözüme katkıda bulunabileceğini, bu politikalarının hiç değişmediğini kaydetti. Taner Yıldız, Hazar'ın statüsünün netleşmesinin Türkiye üzerinden akacak enerji hatları açısından önemli olduğunu belirterek, ''Hazar'ın göl mü, deniz mi olduğuyla ilgili tartışmalar devam ediyor. Bu tartışma bizi etkiler. Türkiye üzerinden geçecek doğal gaz ve petrolün daha steril ortamdan geçmesi, enerji politikaları açısından önemlidir." diye konuştu.
ENGELLERDEN BİRİ KIBRIS RUM KESİMİ
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise, konuşmasında AB müzakere sürecinde enerji faslının açılamamasının önündeki en büyük engellerden birinin Kıbrıs Rum Kesimi'nin tavrı olduğunu kaydetti. Güney Kıbrıs'ın Akdeniz'deki petrol aramalarında Türkiye'nin söz sahibi olmasını istemediğini ifade eden Bağış, Akdeniz'de Türkiye ve buraya kıyısı olan tüm ülkelerin söz sahibi olduğunu ifade etti. Bağış, "Kıbrıs AB sürecinde en önemli mihenk taşlarından birisidir. Biz hep çözüm istiyoruz ama adil bir çözüm." dedi. Bağış, müzakere sürecinde 'çevre başlığı' ile ilgili tutumlarına ilişkin bir soru üzerine de çevre faslının açılması için atılması gereken adımları bildiklerini kaydetti. Bu düzenlemeleri tamamlamaya devam edeceklerini aktaran Bağış, "AB standartları belli. Onlar bu faslı açsa da açmasa da biz bu standartlara uyacağız." diye konuştu.