Öğretmene dayağın altından husumet çıktı

Öğretmene dayağın altından husumet çıktı
Sağlık çalışanları ve öğretmenlere yönelik şiddet olayları giderek artıyor.


Üzücü olaylardan sonuncusu, iki gün önce Samsun'un Bafra ilçesinde beden eğitimi öğretmeni Suat Salim Güner'in (45) başına geldi. Olayla ilgili tahkikat başlatan savcılık, okul kameralarını inceleyip, öğrenciler ile hademelerin ifadelerini aldı. Hadisenin iç yüzü ile annenin ifadesinin birbirini tutmadığı ortaya çıktı.

Kızılırmak Lisesi'ndeki kız öğrencilerden G.Y. (18), astım hastası olmasına rağmen beden eğitimi öğretmeninin kendisini zorla derse sokmaya çalıştığını iddia etti. G.Y.'nin durumu ailesine anlatması üzerine önce öğrencinin annesi okula gelip öğretmenle tartıştı, hakaret etti. Ardından eli sopalı kişiler beden eğitimi öğretmeni Güner'i, evinin önünde sopalarla öldüresiye dövdü. Ancak olay, polise yansıması ile başka bir boyuta taşındı. Polisin yaptığı istihbarat çalışmasına göre G.Y., 10 yıl önce bir kavgada hayatını kaybeden dolmuş şoförü babasının ölümünden sorumlu tuttuğu M.Y. ile öğretmenini yaklaşık 1 ay önce aynı çay ocağında gördü. Söz konusu kişi ile Suat Salim Güner arasında bir yakınlık olduğunu düşünen G.Y. bu durumdan dolayı öğretmenine kin gütmeye başladı.
Bafra ilçesi Kızılırmak Lisesi Beden Eğitimi Öğretmeni Suat Salim Güner'in yaşadığı saldırının başlangıcı 20 Nisan 2012 tarihine dayanıyor. Ailenin iddiasına göre astım hastası kazları G.Y.'nin, beden dersinde raporlu olduğunu söylemesine rağmen öğretmeni tarafından zorla derse sokulmaya çalışıldı. Ayrıca görüşmeye giden anne Habibe Y. de öğretmen tarafından terslendi. Bunun üzerine Habibe Y., Bafra Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili tahkikat başlatan savcılık, okul kameralarını inceleyip, öğrenciler ile hademelerin ifadelerini aldı. Hadisenin iç yüzü ile annenin ifadesinin birbirini tutmadığı ortaya çıktı.

'ÖĞRENCİNİN ANNESİ HAKARET ETTİ, AYAKKABISI İLE VURMAYA KALKTI'
İstiklal Marşı töreninden sonra masa tenisi takımına çalışma yaptırdığı sırada G.Y.'nin annesi Habibe Y.'nin geldiğini anlatan öğretmen Güner, “Orada öğrencilerimle birlikte iki hizmetli de vardı. Annesi bana 'Sen astım krizi geçirmiş kızımı nasıl salmazsın' diyerek tepki gösterdi. Ben de 'Böyle bir olay olmadı. Astım hastası olduğunu da söylemedi. Kriz geçirseydi ambulans çağırıp hastaneye götürürdüm.' dedim. Önce ikna olur gibi oldu sonra 'Sen ruhsal olarak hastasın hocam.' diyerek hakaret etti. Biraz münakaşa ettik ve ayağındaki ayakkabıyı çıkararak vurmak istedi. Geri çekildim. Araya hizmetliler girdi. Daha sonra büyütmedim ve olayın kapandığını düşündüm. Bir gün sonra karakoldan aradılar. Hakkımda öğrenciyi zorla derse sokmak ve veliye saldırmaktan şikayet varmış. İfade verdim. Okul kameraları incelendi, öğrencilerin ve hizmetlilerin ifadeleri alındı. Bunun üzerine suçsuzluğum anlaşıldı. Demek ki sonradan kendi yöntemlerine başvurmaya karar vermişler. 23 gün sonra da tanımadığım kişiler ismimi sorup ellerindeki sopalarla öldüresiye dövdüler. Davacıyım ve hakkımı sonuna kadar arayacağım." şeklinde konuştu.Yaşanan olayın basit bir hadise gibi göründüğünün altını çizen Suat Salim Güner, ama perde arkasında tesadüften kaynaklanan farklı nedenler olduğunun tespit edildiğini de sözlerine ekledi.

'İSMİNİ SORUP SOPALARLA HASTANELİK ETTİLER'
Olaydan 13 gün sonra öğretmen Suat Salim Güner, evinin önünde ismini soranlara cevap verdikten sonra 5-6 kişinin sopalı saldırısına uğradı. Kafasından aldığı ağır darbelerle yere yığılan öğretmen Güner, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Servisi'nde tedavi altına alındı. Burun, yüz ve çenesinde çok sayıda kırık oluşup 3 dişi kırılan öğretmenin tedavisi sürerken, saldırganlardan yakalanan Cemil Karataş ile Ramazan Baydur çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.Sağlık durumu her geçen gün iyiye giden talihsiz öğretmen Suat Salim Güner, olayla ilgili Cihan'a konuştu. Güner ders sürecinde ve daha sonra yaşananları tüm detaylarıyla anlattı. Hadisenin medyaya yansıdığı gibi yaşanmadığını ifade eden Güner, anne Habibe Y. ve saldırganlardan davacı olup hukuki mücadele başlattığını açıkladı. Bilmeden öğrencisinin oyununa geldiğini söyleyen Güner, “20 Nisan Cuma günü 15.30 ile 17.30 saatleri arasında beden dersimiz vardı. Spor salonunda 19 Mayıs etkinliklerine yönelik provalar yapıyorduk. Öğrencim G.Y. gelip astım hastası olduğunu ve raporu bulunduğunu belirtip derse katılamayacağını söyledi. Ben de yoklama aldıktan sonra okulda revir olmadığı için dışarı çıkarmayıp dersi izlemesi için tribüne gönderdim. İstiklal Marşı töreni olduğu için dersimi erken tamamladım ve kız öğrencileri soyunma odalarına gönderdim. Erkek öğrencileri de malzemelerin depoya taşınması için yanıma aldım. Depodaki işimiz bittiğinde salonun kapısını kilitleyip bahçedeki yerimizi aldık. Öğrencim G.Y., kızlar tuvaletinde arkadaşlarına 'Bunun hesabını ondan soracağım.” demiş. Diğer öğrenciler gelip anlattı." dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.