Önce sıfır sonra...

Önce sıfır sonra...
Önce sıfır sonra yüzde 40 zam Vakıfbank toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlandı. İşverenin 9000 çalışan için 'sıfır zam' önerisiyle başlayan görüşmeler, sonunda ücretlere seviyeye göre yüzde 30-40'a varan artışlarla sonuçlandı

Türk-İş'e bağlı Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASS) ile Vakıfbank yönetimi arasında yürütülen ve yaklaşık 9000 çalışanı kapsayan 19. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlandı. Anlaşmaya göre, toplu sözleşmenin birinci yılı ilk altı ayında ücretlere brüt 100 TL seyyanen zam yapılacak. Bu zammın ardından da lise mezunlarının en düşük ücreti brüt 950 TL'ye, iki yıllık üniversite mezunlarının en düşük ücreti brüt 1050 TL'ye dört yıllık üniversite mezunlarının en düşük ücreti ise brüt bin 225 TL'ye çekilecek.

ALTIN KOL SAATİ VERECEK
Toplu sözleşmenin birinci yılı ikinci altı ayında ise ücretler brüt 75 TL arttırılacak. Ücretler toplu sözleşmenin ikinci yılında da altışar aylık dönemler halinde gerçekleşen enflasyon oranları doğrultusunda iyileştirilecek. Sosyal haklar yüzde 5 arttırılırken, çeşitli adlar altında verilen tazminatlarda yeni düzenlemeye gidilmeyecek.BASS Genel Başkanı Turgut Yılmaz, işverenin, toplu sözleşme görüşmelerine 'önlerini göremedikleri' gerekçesiyle 'sıfır zam' önerisiyle başladığını, müzakereler sonunda ise ücret seviyelerine göre değişmekle birlikte yüzde 30-40'a varan artışlara ulaşıldığını söyledi. İşverenin, halen 30 gün olan yıllık izin süresini tüm çalışanlar için İş Kanunu'ndaki düzeye çekmeyi ve azaltmayı önerdiğini anımsatan Yılmaz, toplu sözleşmenin yürürlük tarihinden önce işe girenlerin yıllık izin hakkının mevcut haliyle korunduğunu bildirdi. Yılmaz, işe yeni gireceklerin yıllık izin süresi için İş Kanunu'ndaki düzenlemelerin esas olacağını ifade etti. Yılmaz, işverenin, görüşmelerde çalışanlara 20 yıllık tecrübeleri sonucu yıllardır verilen 'altın kol saati' yerine, 'altın' kelimesini çıkarıp, sadece 'kol saati' vermeyi önerdiğini anımsatarak, toplu sözleşmenin bu maddesinin korunduğunu belirtti.

ÇOK İYİ DEĞİL
Yılmaz, bu toplu sözleşmeye 'çok iyi' demenin mümkün olmadığına işaret ederken, "Şartların getirdiği bir noktada uzlaşma sağladık. Malum küresel bir kriz ve bunun Türkiye'ye yansımaları var. Biz üyelerimizin iş güvencesini ön planda tuttuk. Bu anlamda işin sürekliliği konusunda bir sıkıntı olmayacak. Kriz döneminde toplu sözleşmeyi Yüksek Hakem Kurulu'na götürmek iyi değildir. Mükemmel değil ama bu şartlarda olabilecek en iyi toplu sözleşmeyi yaptığımızı düşünüyorum" dedi.