Ramazan'ı büyük bir fırsat bilin
Ramazanla birlikte günün büyük bir bölümünde sigaradan uzak kalan sigara bağımlıları için Ramazan ayının bağımlılıktan ömür boyu kurtulmak için önemli bir fırsat olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Türkiye'deki 15 milyon sigara bağımlısına bu fırsatı kullanmaları ve sigarayı bırakmaya karar verdiklerinde bir hekime başvurmaları tavsiyesinde bulundu.
Tiryakilerin tedavilerini Ramazan süresince planladıkları ve hekimlerden yardım aldıkları takdirde bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle sigarayı bırakmalarını kolaylaşabileceğini hatırlatan Prof. Dr. Kılınç, bu noktada bilimselliği kanıtlanmış yöntemlere başvurmanın önemini şöyle vurguluyor: Ülkemizde 2009 yılında kabul edilen 4207 sayılı tütün kontrol yasası ile birlikte sigara bağımlılığı daha iyi tanınmaya başlandı ve tedavi yöntemleri hakkında da detaylı bilgiye ve eğitime ulaşma şansı yakalandı. Ancak hala sigara bırakma desteği hekimler tarafından yaygın olarak verilmiyor. Halbuki sigarayı kendi başına bırakmak kolay değildir. Sigara içenlerin yüzde 70'i bırakmak istiyor ve her yıl sadece yüzde 40'ı bırakma girişiminde bulunuyor. Destek almadan sigara bırakma girişimlerinin çok büyük kısmı sigaraya tekrar başlamakla sonlanıyor. Desteksiz sigarayı altı ay bırakmış kalabilme oranı ancak yüzde 3-5 arasındadır. Sigara bırakma girişimlerinin yüzde 80'i ilk bir ay içinde tekrar sigaraya başlamakla sonuçlanıyor.
Prof. Dr. Kılınç, hekimlerin sigara bırakma sürecinde bağımlılara nasıl yardım edebileceklerini ise şöyle açıklıyor: Sigara bağımlılığının fiziksel kısmının nedeni nikotindir ve nikotin alınmadığında huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü, anksiyete, depresyona eğilim, iştah artışı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Bu semptomlar zamanla azalarak kaybolsa da sigara bırakma sürecinin ilk haftalarında en yoğundur. Sigara bırakma başarısızlığının en önemli nedenlerinden biri yoksunluk semptomlarıdır. Bırakanların davranışsal bilişsel destek ve farmakolojik tedavi ile desteklenmesi bırakma başarısını artırır. Fiziksel bağımlılık ne kadar yüksekse farmakoterapi ihtiyacı o kadar fazladır. Bu kişiler destek ve farmakoterapiden en fazla fayda görecek olan gruptur. Hekimlerin hastalarının bağımlılık düzeylerini değerlendirmeleri ve sigara bırakmak isteyen hastalarına davranışsal ve bilişsel destek ve farmakoterapi vermeleri önemlidir.
Gün boyu sigarasız kalıp sahurda veya iftarda üst üste sigara yakan tiryakilere de bazı uyarılarda bulunan Prof. Dr. Kılınç, Sigaranın her dozu ve her şekli zararlıdır ama sahurda ve iftarda üst üste içilmesi yüksek konsantrasyonda nikotin ve diğer zehirli maddelerin kana karışmasına yol açar. Bu da altta yatan ya da tanısı konmamış hastalıkların ciddi boyutlara ulaşmasına neden olabilir. Hatta ani kalp krizleri ve beyin kanamaları gelişebilir. dedi.
Prof. Dr. Kılınç sigarayı bırakanlardaki iyileşme sürecini ise anbean şöyle özetledi: Sigarayı bırakanlar ilk 20 dakikadan itibaren faydasını görmeye başlıyor. Nabız ve kan basıncı hemen normale dönüyor. Birinci günde kanda zehirli maddeler saptanamıyor ve birinci ayda kalp damarları normal boyutuna ulaşıyor. Birinci yılın sonunda kalp krizi geçirme riski 2 kat azalıyor. Beşinci yılın sonunda kanser riski yarı yarıya azalıyor. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.