Rest çekti

DENKTAŞ BABAMIZDI
EROĞLU, Denktaş ile omuz omuza geçen yıllarını anlatarak, “Zaman zaman birbirimize rakip olduk ama ona saygımı hiçbir zaman kaybetmedim. Çünkü Denktaş'ın ne amaçla mücadele ettiğini, en yakın olmam sebebiyle o mücadele aşkına, hedefine olan saygım hiç eksilmedi” dedi. Müzakere sürecine de değinen Eroğlu, “Rumlar hep vermeden almak istiyor, vermeden almak Allah'a mahsus” diye konuştu.

6 AYDA BİTMELİ
EROĞLU, Kıbrıs müzakerelerine bir son verme zamanı geldiğini belirterek, “Oturalım bir zaman koyalım. 6 ay içinde şöyle ya da böyle bitirelim. 48 senedir müzakere masasında Kıbrıs konusunda konuşulmayan, tartışılmayan taraf kalmadı. Bize kalsa hafta içinde anlaşma yapılır ama komşumuzda niyet yok” dedi.

TRABZON Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) tarafından organize edilen KKTC kurucu cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş'ı anma programına katılan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Avrasya Üniversitesi'ni de ziyaret etti. Eroğlu Avrasya Üniversitesi'nin gelecekte Trabzon'da önemli bir misyon üstlenmesi dileğinde bulunarak, “Üçüncü gelişimde Trabzon'da muazzam bir gelişim var, aradan geçen zaman içinde ne kadar gelişmiş bir Trabzon gördüğümü ifade etmek istiyorum Avrasya da bu değişikliklerini içinde olanlardan birisi. Umarım fakülte sayısı da üç olacak ve sadece Trabzon'da değil ülke genelinde isim yapma noktasına gelir diye umuyorum. Trabzon'dan kuzey Kıbrıs Türk cumhuriyetine gelen bir çok kardeşimiz var onlarla diyalogumuz çok güzel Karadeniz kültürünü orada yaşatıyorlar” diye konuştu.

EROĞLU DENKTAŞ'I ANLATTI: TÜRK MİLLETİNİN YETİŞTİRDİĞİ EN BÜYÜK DEVLET ADAMI
Daha sonra TTSO'daki anma programına katılan Eroğlu burada da bir konuşma yaptı. Denktaş'ı Denktaş yapan değerleri sıralayan Eroğlu, başta Anavatan Türkiye'nin Kıbrıs meselesinin içine çekilmesi için gösterdiği gayret olmak üzere pek çok nedeni olduğunu söyledi. Eroğlu, “TMT'nin kurulması ve Kıbrıs Türkleri arasında doğabilecek muhtemel liderlik kavgaları nedeniyle TMT'nin başına Anavatan Türkiye'den bir komutan getirilmesi konusunda ısrar etmesidir. 1963'te Makarios'un Anayasal değişiklikler oyununa gelmemesi, Halkı uyandırması ve direnişe geçirmesidir. 1968 yılında başlayan toplumlararası görüşmeler sürecinde dik durmasıdır. 15 Temmuz 1974 Rum-Yunan darbesi sonrasında Türkiye'nin Ada'ya askeri müdahalesi için etkin çaba göstermesidir. Rum tarafının üniter Devlet ısrarı karşısında 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilan edilmesi için gösterdiği dirayetli duruşudur. Gözlerini yaşama kapadığı ana kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığına ve devamına duyduğu inançtır” şeklinde konuştu.

SADECE BİZİM İÇİN DEĞİL, HER TÜRK'ÜM DİYEN İÇİN ÖNEMLİ BİR DEĞERDİR
“Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş sadece bizim için değil her Türk'üm diyen için önemli bir değeridir ve onun fikirlerini birlikte yaşatmalı gelecek nesillere aktarmalıyız. Dolayısı ile düzenlediğiniz bu toplantı güzel bir adımdır diye düşünüyorum. Kurucu Cumhurbaşkanımız Denktaş için konuşmak, yazmak, demeç vermek beni sürekli duygusallaştırır, yıllar öncesine götürür. Türkiye'ye kaldıramayacağından daha fazla ağırlık yüklenmemesi gerektiğini pek çok kez ondan dinledik. Önce Türkiye” diyebilecek kadar Anavatan Türkiye sevgisine sahipti çünkü Rauf Denktaş'a göre Türkiye olmazsa, Türkiye güçlü kalmazsa zaten Kıbrıs Türkü özgür ve egemen olamazdı. İnançlı bir insandı. Pek çok kez elinde kuranla gördüğümü anımsarım. Kaldı ki İslam dinine yönelik kitap yazmışlığı da vardı. Rauf Denktaş bir vatanseverdi. Kıbrıs aşığı idi. Bugün onun ardından Anavatan Türkiye yetkilileri “ O Türk Milletinin yetiştirdiği en büyük Devlet adamlarından biridir” diyorsa bu boşuna değildir Kıbrıs Türk Halkı olarak bundan gurur duymalıyız. Kolay değil 1948'den, 2012'ye kadar, yani yaklaşık 64 yıl Kıbrıs Türk Halkı için mücadele etmek. Yürek ister, cesaret ister ama her şeyden önce büyük bir inanç ister. Halk desteği ister, Halkın sizi sevmesini, saymasını gerektirir. Dünyada pek az lider Denktaş kadar sevilmiştir. Dünyada pek az lider Denktaş kadar Halkı'nın saygısını görmüştür. Hatta ve hatta rakipleri ve karşıtları bile ona saygı duyardı, çünkü konusuna hakimdi Dava Adamı olduğunu karşısındakine kabul ettirebiliyordu. Kimse Rauf Denktaş'ı uzlaşmaz, katı, Kıbrıs konusunun halledilememesinin başlıca sorumlusu olarak gösteremez. Onun bir uzlaşma olsun diye 1985-1986 yıllarında, 1992-1993'te 2001-2002-2003'te gösterdiği gayretlerin ve makul sınırlar içinde gösterdiği esnekliğin şahidiyim.”

VALİ DR. RECEP KIZILCIK: YAVRU VATAN BU MÜCADELEDE YALNIZ DEĞİLDİR
Vali Dr. Recep Kızılcık, Türklük davasını Türklüğün ve Türklerin alanda kazanıp aynı zamanda masada kaybetmediğini de gösteren bir lider olarak tanımladı. Vali Kızılcık şöyle konuştu: “Şüphesiz bizler rahmetli Cumhurbaşkanımızdan Türklük olarak insanlık olarak, adalet, kardeşlik, hoşgörü ve birlikte yaşama kültürü ve anlayışı anlamında öğrenmemiz gereken çok şeyler var. Kendisinin hayat hikayesinde ve değerli meclis üyelerimizle son yapmış olduğu röportajda da özellikle vurguladığı gibi hep uzlaşmacı hep beraber ama Kıbrıs'ta kurucu ana unsur olmanın çabası içerisinde haklı olarak oldu, davasını sürdürdü hayatını bu yönde sarf etti. Şüphesiz bu mücadelesi yanında sayın Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Beyefendi de 60'lı yıllardan itibaren kendisinin yanında destekçisi, yardımcısı ve ondan sonra da bayrağı düşürmeden daha yükseklere çıkarabilmek için mücadelesini sürdürüyorlar. Bu mücadelenizde sizler yalnız değilsiniz, tüm Türk halkı anavatan halkı olduğu gibi özellikle Trabzon halkının da yanınızda olduğunu her an ihtiyaç hissetttiğinizde yardıma ve desteğe hazır olduğumuzu vurgulamak istiyorum. Bunun en önemli göstergelerinden biri de hemşehrilerimiz KKTC'ye gidip oradan bir temsilcilerini sayın vekilimizi sizlerin en yakın çalışma arkadaşı olarak sizin yanımıza seçtiler ve o da sağolsun KKTC ile Türkiyemizin Karadeniz bölgemizin bağını daha da güçlendirmek için her türlü çabayı sarf ediyor. Haklı davanızda ilelebet hep beraber olduğumuzu ifade ediyorum.”

HACISALİHOĞLU: BU MÜCADELE BİTMEDİ
TTSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu, Kıbrıs mücadelesini herkesin çok iyi bildiğini belirterek, “Sayın cumhurbaşkanımızın Eroğlu'nun da 60'lı yıllardan beri Denktaş'la bu mücadelede omuz omuza neler yaptığını bayrağı nerelerden alıp götürdüğünü takip etmekteyiz. Bütün dünyanın bize bakış açısı bizim hak arayışlarımız farklı ve hep ezilen olduk. Bu ezilmişliğe bizler her zaman yanınızda olduğumuzu bilmenizde yarar var. Bu mücadele bitmedi devam ediyor. Devam eden bu mücadelede işin başından bir en iyi konumda bu mücadeleyi sürdüren sayın Denktaş'ı da çok yakından tanıyan sizleri bu mücadeleyi anlatarak bizi aydınlatmanızla ilgili doğru adres olduğunuza inanarak sizi davet ettik. Bundan sonra da yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz” ifadelerini kullandı.