Sağlığınızı Olumsuz Yönde Etkilemesin
Bayramlar insanları birbirine bağlayan, tatlı telaşların olduğu keyifli zamanlardır. Bu günleri, keyifli hale getiren en önemli unsurlardan biri de pişen lezzetli yemekler
Bu lezzetlerin sıkıntıya dönüşmemesi için yediklerimize dikkat etmeliyiz. İşte Kurban Bayramı daha rahat geçirmenizi sağlayacak birkaç öneri sizlere:
Bayram hazırlıkları sırasında genellikle öğünlerimizi kaçırır, uzun bir açlıktan sonra yemek yemek durumunda kalırız. Bu durum metabolizmanın ve kan şekerinin düzensizleşmesine neden olur. Mutlaka hafif de olsa bir kahvaltı ve ara öğünlerde kabukla yenilebilecek lifli meyveler tercih etmeli ve su tüketimine dikkat etmeliyiz.
Kurban bayramının en çok yapılan yiyecekleri et, pilav ve tatlılardır. Kırmızı et iyi kalitede protein içerir. Bunun yanı sıra demir, çinko magnezyum, B12 vitaminlerinden zengindir; fakat lif ve C vitamini açısından desteklenmesi için mutlaka etleri servis ederken yanında ya salata ya sebze garnitür ya da zeytinyağlı sebze yemekleri bulundurmalıyız. Bu sayede sindirime de yardımcı oluruz.
Özellikle şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek olan kırmızı etleri yağsız olarak tüketmeli, bayramda sadece 1 veya 2 gün, miktarı günde 100 gramı geçmemelidir. Eğer gut hastalığı varsa bu miktar sadece 60 g (2 köfte kadar) olmalıdır. Böylelikle kalp çarpıntısı, tansiyon, kabızlık, reflü gibi sağlık sorunlarının oluşumunu da engellemiş oluruz.
Bunun yanı sıra kurban etlerinde ilk gün ölüm katılığı olarak ifade ettiğimiz bir sertlik olur, bu sertlik nedeniyle ilk gün etlerin pişmesi ve sindirimi daha da güçtür; başta mide, bağırsak problemleri olanlar olmak üzere etlerin en az 24 saat buzdolabında bekletildikten sonra pişirilmesi uygun olacaktır.
Diğer bir husus ise etlerin pişirme yöntemi, genellikle kurban bayramının ilk günü başvurulan yağda kavurma yöntemi sağlık açısından sakıncalıdır. Etin içeriğindeki doğal yağ nedeniyle etle pişen yemeklere ayrıca yağ koymayınız. Eti kendi yağı ve suyu ile pişirmek en uygunu olacaktır. En uygun pişirme yöntemleri haşlama, ızgara veya fırınlama yöntemleridir. Eğer ateşte ızgara yapılacaksa etlerin ateşten 15 cm uzaklıkta tutalım, böylelikle kanserojen maddelerin ete geçişini engellemiş oluruz.
Et yemeklerinin yanında servis edilen beyaz pilav glisemik indeksi (bir besinin kan şekerini yükseltme hızı) yüksek olması sebebiyle insülin ihtiyacını artıracaktır. Bu durum da başta şeker hastaları olmak üzere bir çok kronik hastalığı olanlar için sakıncalıdır. Beyaz pilava alternatif sebzeli bulgur pilavı veya tam buğday ekmeği tercih edebiliriz.
Kalori ve glisemik indeksi yüksek hamur tatlıları yerine daha hafif sütlü veya meyveli tatlılar veya taze meyve tüketerek vücuda vereceğimiz ağır yükü biraz da olsun azaltmış oluruz.
Bu dönemde bol su içmeye ve hareketliliğinizi tansiyon kontrolüne dikkat ederek artırmaya özen göstermelisiniz.
Dyt. Figen Fişekci Üvez
Fit Yaşam ve Danışmanlık
Fit Yaşam ve Danışmanlık Facebook Sayfası:
https://www.facebook.com/fityasam
Fit Yaşam ve Danışmanlık web sitesi:
http://www.fityasiyoruz.com/
Dyt.Figen Fişekçi ÜVEZ özgeçmiş:
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nden 2003 yılında mezun odu. Bitirme tezini Cerebral Palsili Çocuklarda Beslenme başlığı altında yaptı. 2004-2010 yılları arasında özel bir hastanenin sorumlu diyetisyeni olarak çalıştı. 2010 yılında Fit Yaşam ve Danışmanlık'ı kurarak özellikle diyabet ve zayıflama alanlarında çalışmalarına devam etmektedir. Son yıllarda çocuklarda obezite ile ilgili öğretmen, veli ve çocuklara yönelik beslenme eğitim programları düzenlemektedir.
Konuyla ilgili bülten ve görselleri ekte değerlendirmelerinize sunuyorum.
Saygılarımla,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.