Samsun aşığı ressam

Samsun aşığı ressam
Samsun'da ressamlık belgesi alarak ilk kez resim atölyesi açan ve fotoğraf makinesiyle çektiği resimleri tuvale yansıtan Ressam Abdullah Özduman, gerçek bir Samsun hayranı ve aşığı

Ressam Abdullah Özduman… Sanatçı Özduman, Samsun'da ilk ressamlık belgesi alarak resim atölyesi açan ve fotoğraf makinesiyle çektiği resimleri tuvale mükemmel bir kompozisyonla yansıtmayı başarabilen gerçek bir Samsun aşığı. Tüm çalışmaları orijinal olan Özduman, şimdilerde ekonomik zorluklar nedeniyle piyasaya yönelik resimler yaparak geçinmeye çalışıyor. Ünlü Ressam Ali Kartal'ın öğrencisi olan Ressam Özduman'la, sanata ve sanatçıya verilen değer ve Samsun üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.

Çalışmalarınız hakkında bilgi alalım genellikle ne tarzda çalışmalar yapıyorsunuz?

A.Özduman: Ben Samsun'da ressamlık belgesi alan ve atölye açan ilk ressamım. Çalışmalarım genelde belirli zamanlarda çektiğim fotoğraflardan esinlenerek yapmış olduğum orijinal çalışmalardır. Fakat halkın sanata ve sanatçıya ilgisizliği sebebiyle şuan piyasa resimleri de yapıyorum.

Çin'den gelen hazır resimlerin size zararlarından bahsettiniz? Bu olayın sizin satışlarınız üzerinde olumsuz etkisi nedir?

A. Özdemir: Çin her alanda bizi olumsuz yönde etkiliyor. Ucuz ve kalitesiz malların arasına maalesef hazır resimlerde dahil oldu. Artık marketlerde bile tablo bulmak mümkün. Bu durum sanatın ne kadar hafife alındığının en büyük göstergesidir.

Sanat adına, özellikle Samsun halkına vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

A. Özduman: Ben bu şehirde üst düzey yöneticilerden tutunda halkın her kesimine şunu söylemek istiyorum. Gerçek sanatçılara değer versinler. Belediyeler sanatsal faaliyetleri desteklesinler ve bu faaliyetlerle teşvik etsinler. Bizim toplumumuzun vasıflı sanatçılara ihtiyacı var. Resim yapmak bir kavrama işidir. Nasıl ki bir arabayı tamir etmeyi zamanla öğreniyorsunuz resim yapmayı da kavrayarak zamanla tecrübe edinirsiniz. Ben 30 yıldır resim yapıyorum ve istiyorum ki bizim gibi sanata gönül veren insanlar gelecek nesillere bu tecrübelerini aktarabilsinler.
Mihriban KOÇAKER