Şekerdeki ‘kartel' Rekabet Kurulu'nda

Şekerdeki ‘kartel' Rekabet Kurulu'nda
Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nün, ton başına 61 dolar navlun bedeli almasından yakınan çikolata ve şekerli ürünler sektörü, konuyu Rekabet Kurulu'na taşıdı.




Sektör, Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nün yıllık hasılatının yüzde 10'u oranında ceza kesilmesini talep ediyor. Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nün ton başına 61 dolar navlun bedeli alması, çikolata ve şekerleme sektörünü harekete geçirdi. İdari Mahkeme'nin yanı sıra konuyu Rekabet Kurulu'na da taşıyan sektör temsilcileri, Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü hasılatının yüzde 10'u oranında ceza kesilmesini talep ediyor. İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete, Türkiye'de şeker fiyatını Şeker Fabrikaları Genel Müdürlüğü'nün belirlediğini ifade ederek, "Ortada bir rekabetsizlik var. Herkes anlaşmış. kartel oluşturmuş." dedi.

"61 DOLARLIK NAVLUN YÜZDE 10 EK MALİYET GETİRİYOR"

Dünya piyasalarında şekerin tonunun 600 dolar civarında olduğunu söyleyen Mete, 61 dolarlık ücretin kendilerine yüzde 10 ek maliyet getirdiğini ve bu durumun özellikle ihracatta büyük bir dezavantaja yolaçtığına dikkat çekti. Çikolata ve şekerli ürünlerde sektör olarak yıl sonunda 2.4 milyar dolarlık bir ihracat rakamına ulaşacaklarını ve büyük bir potansiyel bulunduğunu anlatan Mete, "Özellikle Afrika pazarı ve yakın bölgeler çok cazip ama fiyattan dolayı olumsuzluklar yaşıyoruz. Şekerde zaten ithalatı engelliyorsunuz, bir de üzerine bütün fabrikalar beraber hareket edip rekabete aykırı davranıyorsunuz. Ton başına bizden para alıp adına da navlun diyorsunuz. Sen hem bu devletin maaşını alacaksın ama milletin hak ve menfaatlerine uygun davranmayacaksın. İşte bu olmaz." diye konuştu. Bu konudaki şikayetlerini uzun süredir gündeme getirdiklerini hatırlatan Mete, sonunda Şeker Kurumu'nun 61 dolarlık navlunun alınmaması yönünde kendilerini sevindiren kararı aldığını söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün de bunu dile getirdiğini anlatan Mete, ancak 25 fabrikanın ortak yönetiminden oluşan Şeker Fabrikaları'nı aşamadıklarını söyledi.
Şeker Fabrikaları'nı, Kurum'un ve Bakan'ın direktiflerini uygulamamakla suçlayan Mete, "Bakanlık '61 dolarlık navlunu almayın' dedi, Şeker Kurumu da bu yönde karar aldı. Şeker Kurumu 'Londra borsa fiyatı uygulanır' diyor. Ama Şeker Fabrikaları 'o taban fiyat, ben üzerine koyarım' deyip bildiğini okumaya devam ediyor. Biz de bunu durdurmak için önce İdari Mahkeme'ye, arkasından da Rekabet Kurulu'na başvurduk. Hasılatlarının yüzde 10'u kadar para cezasına çarptırılmalarını talep ettik. Ayrıca, biz yılda 200 bin ton şeker kullanıyoruz. Buna karşılık da geriye dönük 10 yıllık 50 milyon dolar talep edeceğiz." şeklinde konuştu.

Komşu ülkeler ile problem yok

Türkiye'de şeker fiyatını Şeker Fabrikaları'nın belirlediğini anlatan Mete, "Zaten Rekabet Kurulu'na başvurmamızın sebebi bu. Ortada bir rekabetsizlik var. Herkes anlaşmış, kartel oluşturmuş. Ama onlar bizim Rekabet Kurulu'na başvuracağımızı düşünmüyorlardı. Ben de böyle bir eyleme başvuran ilk birlik başkanı olarak tarihe geçeceğim herhalde." dedi. Şekerleme sektörünün potansiyelinin çok yüksek olduğunu söyleyen Mete, ihracatın sadece bu yıl yüzde 20 artmasını ve 2.4 milyar dolara ulaşmasını beklediklerini söyledi. Engellemelerden kurtulabilirlerse, bu rakamı yüzde 40'a kadar çıkarabileceklerini iddia eden Mete, "Şu anda komşu ülkelerle problem olsa da hassas ürün bizimkisi, yakın mesafelerde lojistik avantajı sağlıyor. Dünyanın çoluk çocuğu var ve kısa mesafelerdeki ülkeler bizden almak zorunda. Şu anda Suriye pazarı bitik ama Libya ve Irak önplana çıktı mesela. Arap baharından sonra kendine gelen Mısır, Ürdün ve Tunus gibi ülkelerde çok ciddi artışlar var." diye ifade etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.