Samsunspor"un "1000 Altın Adam" hikayesi ve
"A Takımı Operasyonu"
Son günlerde, sağ olsun Hayati Kaynar kardeşim, gerek köşesinden, gerekse manşetten verdiği haberlerle gündemi hayli yoğun bir biçimde meşgul etmekte... Son bir yıldır Samsun gündemini, hatta Türkiye gündemini önemli ölçüde meşgul eden olayları bizzat yaşamış biri olarak neyi nasıl yaşadığımızı, olayların perde arkasında ne olduğunu, filmin başrol oyuncularının kimler olduğunu, amaçlarının ne olduğunu çok iyi bilen ve yaşayan biri olarak, sizlere detaylı bir şekilde anlatmak benim görevim...
Yazılarımı iyi analiz edecek olur iseniz neyin ne olduğunu anlarsınız. Bir okurum daha detaylı veya daha açık neden yazmadığımı soruyor. 'Lafın tamamı deliye söylenir' diye bir atasözü var, bilmem bilir misiniz...
Benim görevim ipucu vermek, gerisi benim görevim değil... Herkes işini yapmalı.
Gelelim asıl konuya... Malumunuz, yaklaşık bundan 1 yıl önce polis bölgesinde Jandarma'nın başlattığı A Takımı operasyonu olmadan 1 hafta önce, Sevgi Kafe'de ben, bir milletvekili ve bir belediye başkanı yemek yiyip, sohbet ederken, milletvekili bana dönerek; "Bak Adnan, bu Samsunspor ile ilgili bir operasyon olacak, korkarım ki herkes bu işten sıyrılıp, ihale senin üzerinde kalacak" deyince, kendisine dedim ki; "Vekilim, ben Samsunspor kulübüne yardım edilmesi için elimden geleni yapıyorum, ancak para ile pul ile işim olmaz, bir Allah"ın kulu çıkıp ben Adnan"a 1 YTL Samsunspor için para verdim derse her şeye razıyım, yok adam kulübe yardım edip kulüpte olan bitenin hesabını benden sormaya kalkarlarsa bu iş benim işim değil... O zaman bu işte tezgah olduğu ayan beyan ortada olur" dedim.
Aradan tam bir hafta geçti, operasyon oldu. İlk tutuklanıp, salıverilmemizden sonra Cumhuriyet Başsavcısı"nın itirazı sonucu tutuklanma kararı çıkınca teslim olmak için teşkilat mensubu avukat bir arkadaşın bürosuna gittim. Herkes neden oraya gittiğimi merak edip, sordu "O adam senin dostun değil, ne işin vardı yanında?"... Şayet onun yanına gitmese idim ortalığı velveleye verip, "kaçtılar" dedirteceğini bildiğimden direkt kendisinin yanına gittim. Akşam saat 21 sularında verilen tutuklama kararına yaptığımız itirazı nöbetçi savcının odasında bekler iken bizim avukatın yeğeni, aynı zamanda adliyede katip dayısını görünce dayısına zafer işareti yaparak, tutukluluğa yaptığımız itirazın reddedildiğini haber veriyordu... Bunu benim gördüğümü fark etmediler ama gösteren Allah gösteriyor... Bu olayların arkasında kimlerin olduğunu sadece Hayati Kaynar veya ben veya olayı yaşayanlar değil, konuyla uzaktan yakından ilgisi olan herkes biliyor...
Şimdi birileri, çıkmış 10.000 YTL verecek 1000 adam arıyormuş... Peki bulduklarını kabul etsek, kaç lira eder?.. Eski para ile 10 Trilyon, yeni para ile 10.000 ytl öyle mi? Peki bu A takımı davası başlattığımız adamlar, 2 yılda bu miktar kadar parayı bu kulübe topladılar mı? Toplamadılar mı? Topladılar da yediler mi? Yoksa birileri bu paraları kulübe aldı da 1 kg balığı 5 milyar eski TL'ye, 1 adet ekmeği 168 milyon eski TL'ye alıp iç mi ettiler...
Artistliğe gerek yok!.. Adam gibi herkes çıksın konuşsun!.. Dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek"e kimler gidip ne dedi söylesin de hem Samsun kamuoyu, hem de Türkiye kamuoyu neyin doğru, neyin yanlış, kimin vatanperver, kimin riyakar olduğunu görsün...