12 Eylül'ün ardından olayların bıçak gibi kesildiğini kaydetti
Bakan Demir, Memur-Sen Samsun İl Temsilciliğine bağlı Bem-Bir-Sen tarafından İlim Yayma Vakfı'nda düzenlenen "Darbeler, Demokrasi ve Yeni Anayasa" konulu konferansta, 12 Eylül 1980 öncesi yaşananları hatırlatarak, "Gençler ölüyordu, toprağa gömüyorduk onları. Bir de ilginç, hangi taraftan olursa olsun daha ön plana çıkmış insanlar ölüyordu ve sendika mücadelesi veren insanlar ölüyordu. Kimin kimi vurduğu da bir türlü bulunamıyordu" diye konuştu.
BU ÜLKE ÇOK BADİRELER ATLATTI
Bakan Demir, 12 Eylül'de olayların bıçak gibi kesildiğini belirterek, şöyle devam etti: "Şimdi geri dönüp bakalım. Bu 5 bin tane üniversite genci yaşıyor olsaydı acaba ülkenin durumu bugün ne olurdu? Ben 1977 yılında üniversiteye girdiğimde Ordu'nun ilçelerinden 4 tane öğrenci mezun olmuştu. İkisi eğitim fakültesi, birisi orman fakültesi, diğeri ise mimarlık fakültesinden. Şimdi neredeyse bir köyümüzden 20 tane çocuğumuz üniversiteye gidiyor. Yani o zamanki değerlerimizi anlamak için söylüyorum. Rahmetli Menderes'e dönelim. Hadi darbeyi yaptınız, idam etmemiş olsalardı acaba ne olurdu? Daha gerilere gidelim. Çok partili hayata daha önceleri girmiş olsaydık ne olurdu? Bu ülke çok badireler atlattı. Yapacak çok şeyimiz var."
"VESAYETİ DEŞİFRE ETMEK"
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da 1992 yılında kurulan sendikanın, Türkiye'nin en büyük sivil toplum kuruluşu haline geldiğini söyledi. Kuruluş amaçlarının "vesayeti deşifre etmek" olduğunu ifade eden Gündoğdu, "Vesayeti deşifre etmek demek, çerçevesi devlet tarafından çizilen sendikaya hayır demek, çerçevesi devletimize karşı çizilen sendikacılığa da hayır demektir. Vesayeti deşifre etmek demek, İmralı'ya da, Silivri'ye de, PKK'ya da, JİTEM'e de, KCK'ya da hayır demek, millete ve milletin değerlerine evet demektir" dedi.