15 Temmuz ihanetini yapanları, teşvik edenleri, destekleyenleri, semirmelerinde payı olanları ve hain planda en küçük dahli olanları lanetleyerek yazıma başlıyorum...
15 Temmuz ihaneti başladığında, sesi çıkmayanlar, o gece ortalıkta görünmeyenler, face vb. sosyal medya hesaplarında her türlü yalakalığı, şovu yapıp da o gece tek satır paylaşıp karşı durmayanlar;
16 Temmuzdan itibaren sahte kahraman kesildiler...
Birçoğu demokrasi nöbetlerinde selfieler çekip ne kadar reisçi, demokrasi hayranı ve fetö karşıtı olduğunu ıspatlama yarışına girdiler ki ezikliği olmayan neden böyle yarışır anlamış değilim!
Bu yarışta o kadar ileri gittiler ki, hak etmedikleri mevkiilere makamlara sırf bu sahte şovları yüzünden yükseldiler.Haklı-haksız, darbeci mazlum karmakarış edilerek, fetö diye adlandırılan örgütün ekmeğine yağ sürdüler.
Asıl hainler siyasette, bürokraside yükselirken, garip gureba cezaevlerine doldurulup, ihraç edilip sürüm sürüm süründürüldüler ve halen de devam edilmektedir.
Mahkemelerce aklandıkları halde görevlerine döndürülmeyen on binlerce mağdur halen sokaklarda sürünmektedir.
İşin şovunu yapan asıl hainler ve önceden fetöden sonra da iktidardan beslenen iki yüzlüler güle oynaya yükselmeye devam etmektedirler.Bunları sadece ben demiyorum.
YİK üyesi koskoca Bülent ARINÇ bile demedi mi ki ; "Maaşımın yarısını mağdurlara vereceğim" demek ki varmış değil mi!
Ya da yalan söylüyor!
Yalan söylüyorsa, koskoca YİK'te ne işi var?
15 Temmuz gecesi, sosyal medya hesaplarını, TİB denen kuruluş; tek tek inceleyerek kim o gece neler yazmış, kim susmuş ortaya çıkarmalı ve o gece bir yerlere saklanan ya da hainleri alkışlayan deyyuslardan olup da 16 Temmuzdan itibaren kahramanlık gösterisi yapan çifte deyyusları deşifre edemezler mi?
Yoksa birilerinin işine mi gelmiyor?
Bu aymazlığa, alçaklığa ve umursamazlığa inat ben de 2016'dan itibaren yapılan miting, gösteri ve yürüyüşlere protesto niyetiyle katılmıyorum.
Böyle devam ettiği müddetçe de katılmayacağım...
Yağcı, yalaka ve iki yüzlülerin de olduğu bir grupta, onlarla birlikte yürümek bana zor geliyor.
İki yüzlülerin, şakşakçıların ve korkakların kahramanlık nutukları attıkları yürüyüşleri iğrenerek izliyorum!
15 Temmuz gecesi Samsun Cumhuriyet meydanında, ilk kürsüye çıkan, o günkü Canik Belediye Başkanı Osman Genç'i, meydanda gördüğüm Akparti Samsun teşkilatından tanıdığım;
o günkü İl Başkanı Muharrem GÖKSEL'i, Hüseyin DERELİ'yi, Hüseyin ALTINOVA'yı, Ümit ALTINDAL'ı ve tanımadığım yüzlerce insanı, İl binasına çıktığımda tek başına İl binasında nöbette olan eski İl Başkanı Osman ÇETİNKAYA'nın ilk ve son defa gördüğüm, ismini dahi bilmediğim (Kimsin diye sorduğumda: Osman ÇETİNKAYA'nın oğluyum demişti) yiğit oğlunu bu vesileyle, tarihe not düşmek adına teşekkür ve sevgiyle, saygıyla anıyorum...
Her zaferden sonra ot gibi yerden biten, it gibi gökten düşen sahte kahramanları da lanetliyorum...
Yiğitlerle itlerin ayrılması, karışmaması için "TİB denen kuruluş" göreve diyorum...
Hemen her ilimizde bulunan kameraların da Emniyetçe ve İçişleri Bakanlığınca incelenerek, yiğitlerle itlerin deşifre edilmesini istiyorum...
Bunlar yapılmadığı müddetçe, her 15 Temmuz anması şovdan öteye geçmeyecek ve 5-10 sene sonra silinip gidecektir.
Meydan ve makamlar iki yüzlü korkaklara kalacaktır.
Bu iki yüzlüler kadar, bu deşifre ve tespitleri yapmayan görevliler ve hükümet de suçludur.
Haydi bakalım!
Hükümet, TİB, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet yetkilileri, terörle mücadelede, darbeci alçaklarla yüzleşmede samimiyseniz lütfen görevinizi doğru ve ciddi yapın.
Tarihe not düşün ki, iş cıvımasın, meydanlar ve makamlar sinsilere, ödleklere kalmasın...
Madalya falan istemiyoruz sadece şovmen alçaklarla o gecenin yiğitleri belli olsun yeter...
Bu yazımı tarihe not düşmek adına yazdım.
İsmini andığım kardeşlerimizi de tarih inşallah not etsin...