20.Yüzyılın Başındaki Kürtçülük Faaliyetleri

Adnan Adıyaman

Değerli okuyucularım;
Bugünden itibaren sizlere Kürtçülük adı altında ülkemizi nasıl parçalamak istiyorlar, emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerin iç yüzünü yazmaya çalışacağım.
 Birinci Dünya Savaşı neticesinde Osmanlı hâkimiyeti Balkanlar"da Kuzey Afrika"da
ve Ortadoğu"da tamamen son buldu. Anadolu dahi emperyalistlerin işgal planlarına dahil edilerek uygulamaya geçildi. Planlarda ilgi çekici bir durum vardır; Anadolu"yu işgal planları yapılırken Türkleri zor durumda bırakmak ve birliği parçalamak için, İngilizler masa başında Doğu Anadolu"da “Manda Yönetimli Kürt Devleti “fikrini ortaya attılar. İşin ilginç tarafı o planlar yapılırken bu konuda hiçbir Kürt"ün talebi söz konusu değildir. Planların yapıldığı yerde hiçbir Kürt heyeti veya bireyi bulunmuyordu. Bu eksikliği fark etmiş olacaklar ki , hemen meşhur misyonerlerini göndererek Doğu ve Güneydoğu Anadolu"da propaganda çalışmalarına başladılar.Altınlar dağıtıldı vaatler serildi.Fakat Osmanlı Devleti"nin karşı karşıya bulunduğu felaket, Anadolu insanını o denli etkilemişti ki insanlar bu felaketin yaratıcılarının altın ve vaat dağıtıcıları olduğunu anlamakta gecikmediler.Bu koşullarda İngiliz propagandası yandaş bulamadı.Zaten kısa bir süre sonra İngilizler bu faaliyetlerini aniden  durdurdular.Çünkü Anadolu"daki matem havasının yarattığı sessizlik İngilizler başta olmak üzere işgalcilerin başka planlar yapmalarını gerektirmişti.

 Anadolu insanı bitmiş gözüküyordu ama sonuçta Kürdistan ve Kürtlük kozu taktik düzeyde ikinci defa İngilizler tarafından kullanılamamıştır.
 Bu noktada tarihi bir gerçek su yüzüne çıkmıştı, bölge insan ve aşiretlerinde özde bir Kürdistan ve Kürtlük hayali ile buna bağlı olarak bir Kürtçülük faaliyeti söz konusu değildi. Başta İngilizler, kısmen Fransızlar ve Çarlık Rusya"sının çabalarıyla yapay olarak oluşturulan bir Kürdistan ve Kürtlük söz konusu idi. Bölgenin kendine has özelliklerini Kendi siyasi amaçları doğrultusunda kullanmak istiyorlardı. Eğer bu faaliyetler 19.Yüzyıl boyunca bir takım pratik sonuçlar doğurmuşsa bunlar tamamen aşiret reislerinin kendi aralarındaki merkezi hükümetle olan rahatsızlıklarda güç sahibi olabilme çabaları, kendilerine sunulan maddi menfaatlerin büyüklüğü, hatta birazda 19.Yüzyıldaki Osmanlı Islahat Hareketleri sonucu oluşturulan askerlik ve vergi yasalarına duyulan tepkilerin yansımalarıdır. Kaldı ki, EMPERYALİSTLER o dönemde sadece Kürtleri kışkırtmak, onları Osmanlılar için sorun yapmak peşinde koşmadılar. Aynı dönemlerde Balkanları, Kuzey Afrika"yı ve Ortadoğu Araplarını da kışkırttılar. Bu nedenle, Balkan milletlerinin ve Arapların Osmanlı Devletine baş kaldırmalarını anlamak mümkündür, hatta Anadolu"daki Ermeni ve Rum azınlıkların ayaklanma çabalarını da anlamak mümkündür fakat özellikle İngilizler işi o derece ileriye götürdüler ki Konya"daki, Yozgat"taki Türk aşiretlerini ve hatta Osmanlı Devletini kuran aşiretleri dahi isyana teşvik ettiler. İş bu noktaya kadar getirilmişken Kürt aşiret ayaklanmalarına hiç kimsenin bir diyeceği olamaz ve hiç kimse” Kürtler neden devlete baş kaldırdı?” diye sormamalıdır. Bu konuda ısrarlı olmak işgüzarlıktan öteye tarihi şekillenmeleri, toplumsal gelişmeleri ve Ortadoğu"da
Oynanan oyunları bilmemek anlamını taşımaktadır.
Saygılarımla …

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.