İktidar olan partiler için insanları mutlu etmek kolay bir şey değildir. Dünyada en kolay eskiyen şey iyiliktir, yaparsın onu senden iyisi olmaz ama o iyilik bitip yeni ihtiyaç gündeme geldiğinde vatandaşın işini göremez iseniz sizden kötüsü yoktur. On beş yıllık AK Parti iktidarının geldiği noktaya bakınca 2019 yılında yapılacak seçimlerde işinin fevkalade zor olacağı kanaatindeyim. Bu kanaate nereden vardın derseniz, az sonra detaylı olarak bu konuyu açıklayacağız. Ancak konuya girmeden önce bir hususa değinmek istİyorum. Değinmek istediğim hususu soracak olursanız, son günlerde gündemde olan eski Bakan Zafer Çağlayan ile ilgili ABD’nin vermiş olduğu tutuklama kararı ile ilgili düşüncelerim olacak. Olayı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak değerlendirmek istiyorum, zira bu konuda herkes siyasi düşüncesi doğrultusunda yorum yaptığından sağlıklı sonuç ortaya çıkmıyor. Bu konu ne Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de hükümetin konusu; bu konu ulus olarak hepimizi ilgilendiren çok önemli bir konu, Zafer Çağlayan şunu yapmış, bunu yapmış orası ayrı mesele. Koluna yedi yüz bin liralık saat takmasını asla tasvip etmiyorum ama olaya oradan bakarsak fevkalade yanlış yapmış oluruz.
Olaya, altı asır yedi kıtada hüküm sürmüş bir imparatorluğun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanına ABD’nin İran’a koyduğu ambargoyu deldiği için tutuklama karaı çıkarmanın rezaleti boyutundan bakmak gerekir. ABD güçlü bir ülke olabilir, dünyaya hükmetmek de isteyebilir ama bağımsız bir devletin bakanını kendi koyduğu ambargoyu deldi diye yargılaması kadar büyük bir saçmalık olamaz. Ne demek yani ABD’nin İran’a koyduğu ambargoyu deldiği için tutuklama kararı çıkarıyorum, böyle saçmalık mı olurmuş? Burası Muz Cumhuriyeti mi veya ABD’nin bir eyaleti mi? ABD İran’a değil ambargo koymak isterse savaş yapsın bu bizi ilgilendirmez… Biz ülke olarak komşumuz olan İran’la ticaret yapma noktasında istediğimiz kararı alırız. Buna değil ABD dünyanın hiçbir ülkesi karışamaz, sadece dostluk bağlamında gönül koyar, o kadar. O nedenle bu ülkenin bir vatandaşı olarak bu konuyu şiddetle kınıyorum ama bu Zafer Çağlayan’ı sevdiğim veya tasvip ettiğim anlamına da gelmez.
Gelelim asıl konumuza. Cumhurbaşkanı toplumun nabzını çok iyi tutan, olayları çok iyi tahlil eden bir lider. 16 Nisan referandumunda MHP’nin desteği ile alınan yüzde 51’lik oyun ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Bu nedenle de teşkilatlarda yenilemeler olacak talimatını verdi. Bu çok isabetli bir karar. Bana göre teşkilatların değil yüzde otuzu, kırkı, yüzde yüzü değişmeli. Bunu neden söylediğime gelince, teşkilatlarda görev yapanlardan tutun da meclis üyelerine dek pek çok insanın durumunu çok iyi biliyorum… Bu insanların, bugüne kadar beklentilerinin büyük bir kısmını almış olmalarına rağmen şimdi yeni beklentiler içersine girdiklerini gördüm. Çocuğuna iş bulan şimdi başka arayışlar içerisine girmiş. Kimisi memur olsun yattığı yerden maaş alsın diyor, kimisi ihale peşinde, kimisi de aldığı işleri büyütmenin derdinde. Enteresan olanı da nedir biliyor musunuz, bu insanların hiçbir tanesi halinden memnun değil, yani aldıkları ile yetinmemiş daha fazlasını istiyorlar, Allah iki gözlerini doyursun demekten başka bir şey söyleyemiyorum.
Teşkilatlar bu halde de vatandaş ne durumda derseniz, benim bu yazdıklarımı vatandaş da biliyor ve adeta isyan ediyor. Siyasette olan insanların çoluk çocuklarının ve kendilerinin durumlarını gördükçe AK Parti’ye isyan ediyorlar. Bunun faturasını da AK Parti’ye çıkarmak istiyorlar ki onlar da kendilerince haklılar. Son zamanlarda bürodan çok sokaktayım, çünkü işlerim bu u gerektiriyor. Çay ocaklarında, lokantalarda yapılan konuşmalara ister istemez kulak misafiri oluyorum, inanın insanlar çok dertli. 2014 yılında çıkarılan Bütünşehir Yasası o gün AK Parti için çok büyük bir avantaj idi ama 2019 seçimlerinde çok büyük dezavantaj olacağından en ufak bir şüphem yok. Vatandaşın bin bir güçlükle köyüne getirdiği suya Büyükşehir Belediyesi saat koymuş ve köylüden atık su parası alıyor. Köylü diyor ki iyi güzel de benim kanalizasyonum yok, atık su kendi tarlama akıyor, bu atık su parası nedir? Hadi verin cevap da görelim sizi beyler… Beton yollara da bakacak olursak, ancak şu anda köylerin üçte biri anca yapılmış durumda, üçte ikisi geride duruyor. Köylünün oyunu cepte görenler 2019’da hüsrana uğrarsalar şaşırmam. Bu yazıyı kaleme alma nedenim bu aksaklıkların görülerek bir an önce önleminin alınmasıdır; yoksa 2019’da AK Parti’nin işi zor haberiniz ola. Kalın sağlıcakla.