Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Ülkemizin 2023 hedeflerine paralel olarak öncelikle ekonomik olarak sulanabilen 8,5 milyon hektar alanda modern sulama projeleriyle birlikte ve eş zamanlı arazi toplulaştırma projelerini de hayata geçireceğiz." ifadesini kullandı. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, yaklaşık 28 milyon hektar tarım alanının bulunduğu ülkede, verimliliği artırıcı tedbirlerin başında arazi toplulaştırması ve sulaması geliyor. Ülkedeki tarım alanlarının 14,2 milyon hektarı arazi toplulaştırması yapmaya uygun alanlardan oluşuyor. Bu çerçevede 2018 yılına kadar değişik kurum ve kuruluşlar tarafından 8,2 milyon hektar alanda sürdürülen arazi toplulaştırma çalışmaları kapsamında, bu zamana kadar 3,6 milyon hektar alanda tapu tescil işlemleri tamamlandı. Açıklamada değerlendirmesine yer verilen Bakan Pakdemirli, arazi toplulaştırmada amacın sadece tarım parsellerini birleştirilerek daha büyük parseller elde etmek olmadığını bildirerek, "Arazi toplulaştırmasıyla birlikte sulama, tarla içi geliştirme işlemleri gibi diğer altyapı hizmetlerini de düşünmemiz gerekiyor. Bu düşünceyle 2018 yılında yapılan yasal düzenleme sonucu ülkemiz genelinde arazi toplulaştırma çalışması yapma yetkisi sulama projelerini de hayata geçiren Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğümüze verildi." ifadelerini kullandı. Geçen yıl 496 bin hektar alanda tapu tescil işlemlerinin tamamlandığını aktaran Pakdemirli, "Bu yıl 153 bin hektar alanda tescil çalışmaları bitirildi. Ülkemizin 2023 hedeflerine paralel öncelikle ekonomik olarak sulanabilen 8,5 milyon hektar alanda modern sulama projeleriyle birlikte ve eş zamanlı arazi toplulaştırma projelerini de hayata geçireceğiz. Bu sayede kırsal kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesine büyük katkıda bulunmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Çiftçi gelirlerinde artış sağlanıyor"
Pakdemirli, toplulaştırma işlemlerinin sulama projeleriyle paralel yürütülmesinin, sulama yatırım maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf sağlayacağına işaret ederek, şunları kaydetti: A"Sulama projelerinde kanalların ve yolların planlamasını yaparken kamulaştırmaya ve arazilerin parçalanmasına mani olmak için parsel sınırlarına bağlı kalıyoruz. Yani bu kanallar ve yollar arazi sınırlarından geçiriliyor. Dolayısıyla parsellerin küçük, şekillerinin düzensiz olması kanal boylarını gereğinden fazla uzatmakta, bu da tesis maliyetini yükseltmektedir. Sulama projeleri arazi toplulaştırmaya bağlı olarak uygulandığı takdirde ise parsel sınırlarına bağlı kalınmadığı için maliyetlerde tasarruf sağlanıyor. Toplulaştırma sayesinde köy merkezi ile parseller arası yol mesafesi, harcanan zaman, yakıt masrafları da azalıyor. Bu sayede çiftçilerimizin gelirlerinde en az yüzde 25 artış sağlanabiliyor."