...Tip 2 Diyabet ve Metabolik Cerrahi sempozyumunda diyabetle ilgili bilinmeyenler ve yeni teknolojiye göre uygulama türleri konuşuldu.
"YÜZDE 90'I TİP 2 DİYABET HASTASI"
2014 yılında Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Diyabet federasyonunun açıkladığı rakamlara
göre Dünyada 382 milyon diyabet hastası olduğu bu sayının 2035 yılında 600 milyon civarında olacağının beyan edildiğini kaydeden Büyük Anadolu Hastanesi Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Muzaffer Al, "Tüm diyabetiklerin yaklaşık yüzde 90'ını tip 2 diyabetik hastaları oluşturmaktadır. Artmakta olan hastalık sıklığı, ek hastalık giderleri sağlık harcamalarında artışa neden olmaktadır. Çoğu gelişmekte olan ülkede obezite ve metabolik sendrom sıklığı alarm verici boyutlara ulaşmış olup; artan şehirleşme, fast-food tarzı beslenmeahşkanlığı ve sedanter yaşam tarzı gibi nedenlerle bu sıklığın artığı bilinmektedir. Ülkemizde de erişkin popülasyonun değişik çalışmalarda farklı oranlar gösterilmekle beraber yaklaşık %18'inin obez olduğu ve yine ülkemizde erişkin popülasyonun yaklaşık %11'inin tip 2 Diyabet hastası olduğu bilinmektedir. Obezite ve Metabolik sendroma bağlı kronik hastalıklar ülkemiz ilaca bağlı sağlık giderlerinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Diyabet hastalarında kalp krizi, felç, böbrek hastalığı ve böbrek yetmezliği gibi hayati fonksiyonlarda ciddi değişimler olmaktadır. Ayrıca, görme kaybı, kas ve kemik hastalıkları, azalmış libido ve organ kayıplarına kadar gidebilen dolaşım bozukluklarının görülme riski artmıştır" dedi.
DİYABET 8'İNCİ SIRADA
Diyabetin dünyada tüm ölüm nedenleri arasında 8'inci sırada yer aldığını vurgulayan Op. Dr. Muzaffer Al, "Tüm dünyada diyabet ve ilişkili hastalıklar için harcanan para 2013 yılında 548 milyar Amerikan Doları olarak belirlenmiştir. Amerikan Diyabet Demeği(ADA) mevcut klasik tedavilerle diyabet progresyonunun % 50'nin altında olduğu belirtmiştir.pek çok farklı çalışmada diyabet hastalarının %35-55'inin kan şekerlerini mevcut klasik tedavilerle önerilen aralıklarda tutamadıkları gösterilmiştir. Tip 2 Diyabetin medikal tedavisi ciddi hasta uyumu yanı sıra yüksek hastane masrafları, uzun süreli ve çoğu zaman kombine ilaç kullanımını gerektirmektedir. Bunlara rağmen iş gücü kaybı ve daha da önemlisi hastalığın doğal progresyonu da engellenememektedir. Bir tip 2 Diyabet hastasının 10-12 yıllık süre zarfında vücudundaki insülin depolarını tükettiği ve bu dönemden sonra insülin bağımlı bir diyabet hastası olduğu kabul edilmektedir. Bu dönemden sonra hastalarda ilaç ve hastane masrafları daha da artmakta, hastalığın progresyonu da hızlanmaktadır. Bu kısırdöngüyü kırabilecek bir tedavi yönteminin hem hasta sağkalımı ve hayat kalitesi üzerinde olumlu bir etkisi olacaktır, hem de sağlık sistemlerinde çok ciddi bir ekonomik katkı sağlayacaktır. Çünkü pandemik oranlarda artmakta olan diyabet sıkılığına rağmen, mevcut tedavi modaliteleri ile alınan sonuçlar yüksek oranda başarı sağlayamamaktadır ve hastalık rezolüsyonu mümkün görünmemektedir" şeklinde konuştu.
"ÇALIŞMALARA ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAKTIR"
Metabolik cerrahi ile tip2 Diyabet hastalarında ise yüzde 75-98 oranında rezolüsyon sağlandığın altını çizen Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Muzaffer Al, "Metabolik cerrahi tip 2 diyabet yanında metabolik sendromun diğer bileşenleri olan yüksek tansiyon, kolesterol ve trigliserit düzeylerinde de iyileşme sağlar. Doç. Dr. Alper Çelik ile yer aldığım metabolik cerrahi çalışma grubu olarak, metabolik cerrahinin çalışma sonuçlarının pek çok meslektaşımızla bu sempozyumda paylaşılmasını önemsemekteyiz. Tip 2 diyabet hastalığı ve metabolik cerrahi sempozyumu bu alanda yapılacak çalışmalara çok önemli katkı sağlayacaktır. Yeni çalışmaların ve pek çok cerrahın bu alanda çalışmasının önünü açacaktır" diye konuştu. Onur EMİRZA