29 Mart çabuk gel

                                                          

 

 Yerel seçimlere 14 gün kaldı. Seçim hareketliliği her geçen gün daha da artıyor.

            Bu şehire hizmet vaadiyle salonlarda toplanıp sokak ve meydanlarda dolaşanlara bir sözümüz yok ama şu anda görevde olanların boşvermişliği günlük yaşamı ciddi ölçüde ve olumsuz yönde etkiliyor.

            Yerel yönetimle ilgili kurumlarda her şey 29 Marta odaklanmış. Birçok yerel yönetim birimlerinde, günlük ve sıradan işlemlerde bile vatandaşa “seçimden sonra gel” deniliyor.

            Vatandaş bu sözün aslında, “Seçimden sonra ben burada olursam işin yapılır” anlamına geldiğini biliyor.

             Devlette ve dolayısı ile kamu görevlerinde süreklilik denilen kavram seçim dönemlerinde kesintiye uğruyor.

            “Seçimden önce öyleydi, seçimden sonra böyle” sözlerini duyacağız yine.

            Dokuz yıldır kesintisiz olarak bu şehirde yaşıyorum. Ondan önceki kesintili dönelme birlikte bu şehirdeki yaşam sürem 30 yılı buluyor. Daha önce iki genel bir yerel olarak üç seçimi bu şehirde geçirdim. Fakat onlarda beni bu kadar hatırlayan (!) olmamıştı.

            Hemen her gün cep telefonuma mesajlar ve mail adresime elektronik postalar geliyor değişik adaylardan. Posta kutusuna broşür ve kitapçıklar bırakıyorlar. Bunların bazıları mevcut yönetimde bulunanlara, bazıları geçmişten beri siyasetin içinde olanlara ait.

            Gelen mesajlarda yaptıklarını ve yapacaklarını anlatıyorlar, rakiplerini kötülemekten artan satırlarda.

            Bunları tek başıma okusam belki ikna olacağım o adaya oy verme konusunda. Fakat muzip şeytan yalnız bırakmıyor ki beni.

 Adayların vaatlerini okudukça şeytan dürtüyor hemen “Geçmişte yaptıklarına bak bunun” diyerek.

İster istemez insanın aklına geliyor basit bir iş için saatlerce makam kapısında bekletilen vatandaşlar, hafif bir yağmurda bile ana cadde ayakkabıya dolan sular, esnaf tarafından işgal edilen kaldırımda yürüyemediği için yola inen kadına çarpan arabalar, sahilin en güzel yerlerine dikilen dev binalara verilen ruhsatlar, hakkında yolsuzluk söylentileri alıp gitmiş görevlileri hala aynı yerde tutmalar...

Bir de son zamanların modası cadde ve bulvarlarda güçlü ışıklarla aydınlatılmış aday resimleri. Özellikle bakıyorum sabaha kadar yanan bu ışıklardan adayın evine veya bürosuna giden bir kablo var mı diye. Öyle ya hiçbir aday burada sarfedilen elektriğin parasını kamuya yüklemeye tenezzül etmeyeceğine göre..

Önceki seçimlerde kullanılan bir slogan vardı; “Yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir” şeklinde. Bu seçimde bu sloganı kullanan yok galiba. Veya ben mi rastlamadım. Yoksa ürünün garanti süresi doldu mu?

Şu 29 Mart bir an önce gelsede, normal yaşantımıza dönsek.