2B Yasası nedir?

 2 B YASASI NEDİR
“2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunda, Bazı Değişiklikler Yapılması ve Orman Kanunu"nun 2. Maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı”  2 B olarak meşhur olmuştur. 
Bu taslak, ilgili kuruluşlarla yapılacak değerlendirmelerin ardından son şeklini alıp Başbakanlığa gönderilecektir.
2-B" lerin satışına imkân verecek taslakta yer alan hükümler şunlardır:

1- Orman kadastro komisyonlarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerler, Çevre ve Orman Bakanlığı"nın talebi üzerine Hazine adına tescil edilecek. Bu yerler, tescille birlikte, Maliye Bakanlığı emrine geçecek.

2- Orman içi köylülerinin yerleştirilmesi amacıyla orman sınırları dışına çıkarılarak Hazine adına tescil edilen yerlerden Çevre ve Orman Bakanlığı"nca uygun görülenler, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı"na tahsis edilecek.

3- Belediye ve mücavir alan sınırları içindeki taşınmazlardan, tekrar orman olarak değerlendirilmesi mümkün olanlar, Maliye Bakanlığı"nca Orman Genel Müdürlüğü"ne tahsis edilecek. Satışı mümkün olmayan taşınmazlar, genel hükümlere göre değerlendirilecek.
- Satıştan elde edilen gelirler, orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi için kullanılmak üzere Çevre ve Orman Bakanlığı bütçesine özel ödenek kaydedilecek.
- 2-B" lerin satışında, rayiç bedel tespiti özel komisyonlarca gerçekleştirilecek.
- Yeni düzenlemeye ilişkin Yönetmelikler, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 6 ay içinde hazırlanacak.
Taslağın gerekçesi şudur:
Orman vasfını kaybetmiş arazilerden kira veya ecri misil alınamadığı gibi hak sahipliği de belirlenemediği için işgalciler tahliye edilememektedir.
Sorunun çözümlenmemesi;
- İşgalcilere yaramakta ve Devlet sürekli zarar etmektedir.
- İşgalciler tapu sahibi olmadıkları için,mirasçıları da sıkıntı yaşamaktadır.
- Bazı muhalefet sözcüleri de söyleyecek ciddi projeleri olmadığından, bu konuyla alakalı sürekli şov yapmaktadırlar.
Resmi bilgilere göre, ülkemizde orman vasfını kaybetmiş Hazine arazilerinin toplam büyüklüğü 473 bin hektardır yani 4.730.000 Dekar(Dönüm) dır.
2-B" ler; İstanbul, Antalya, Balıkesir, Mersin, Muğla, Bolu, İzmir, Bursa ve Samsun gibi illerimizde daha fazladır.
İstanbul"da Sultanbeyli ve Ümraniye gibi ilçelerin neredeyse tamamı, Sarıyer ve Beykoz"un bir bölümünü de yine orman niteliğini kaybetmiş 2-B konumundaki hazine arazileri üzerindedir.
2-B" lerin; Evi, işyeri burada olanlara öncelik verilerek satılması halinde, Devlet hazinesinin yaklaşık 10-15 milyar YTL gelir elde edeceği hesaplanmaktadır.
İşte eski Cumhurbaşkanınca geri çevrilen, bazı medya ve sivil toplum örgütlerince çıkarılmaması istenen kanun ve gerekçeleri bunlar.
Karşı çıkanların tamamına soralım:
Bu araziler yıllar evvel orman iken, bu gün şehir merkezleri olmuş, elektrik, su ve telefonları bağlanmış, belediye başkanları, meclis üyeleri seçilmiş hatta ilçe olanlarına Kaymakamları bile atanmışken;
Devlete yani 70 milyona ait olan bu yerler belli kişiler tarafından işgal edilmiş, satılmış iken;
2-B"ye karşı çıkanlar, hangi amaçla bu kanunun çıkmasını istemiyorlar?
Geriye dönüşümü (Orman veya tarım arazisi olması) mümkün olmayan bu yerlerin parasını devletin işgalcilerden alması daha doğru değil mi?
Sırf muhalefet olsun diye her doğru şeye kaşı çıkanları milletimiz kaç kere tasfiye edecek?
Tema vakfı gibi güzel şeyler yapan bir vakfın bile istemezükçülere katılmasına üzülüyorum.
Tema Vakfına yakışan söylem; “2 B" den elde edilecek gelirle, Anadolu"muzdaki çölleşen yerleri ağaçlandıralım” olmalıydı!
Bu yasayı eleştiren herkes ormanların satışına karşıyız diyor.
İnsaf yine insaf…
Ormanları satan mı var, yoksa bazılarında anlama özrü mü var?
Bu ülkede ormanların satışına taraf olacak, ormanları yok edelim diyecek bir tane bile zeka özürlü yoktur.
Ama doğruyu anlamak istemeyen,doğruyu başkası yapınca karşı çıkan, kendisi de ülkemiz adına doğru şeyler üretemeyen, ürettiği tek şey sadece ve sadece “istemezük” olan, eğitilememiş ama öğretilmiş cahiller boldur…
Hükümetlerin bu istemezükçüleri dinlemeyerek, doğru olanı yani 2 B yasasını bir an evvel çıkarması ülkemize büyük hizmet olacaktır.
Bu kanunun gecikmesinden doğan kamu zararının da bir kanun çıkarılarak, şimdiye kadar geciktirenlerden tahsil edilmesi gerekir.
Kanun taslağını iyice okumadan, anlamadan konuşanları ciddiye almamalıyız vesselam... 
  ademalan55@mynet.com