3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ SOSYAL DUYARLILIK

Sedat Yılmaz

1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla, 3 Aralık gününü “Uluslararası Engelliler Günü” olarak ilan etti. Bu kararın ardından BM İnsan Hakları Komisyonu 5 Mart 1993 tarihli ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün “engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması” amacıyla tanınmasını istedi. Ve o günden beri, 3 Aralık “engelliler günü” olarak bilinmektedir. 

Tüm dünyada 3 Aralık engelliler Günü Toplumun engelliler konusunda dikkatini çekebilmek ve daha duyarlı olmalarını sağlamak için her yerde çeşitli etkinliklerle kutlamalar  düzenlenir. WHO'ya göre dünya nüfusunda 500 milyon engelli yaşıyor. 

 

Türkiye'de nüfusun yüzde 12.29'u yani 8,5 milyon kişi engelli. Erkeklerde bu oran 11.10, kadınlarda yüzde 13.45 Engellilerin herkes gibi 365 günü yaşadığı gerçeğinin görmezden gelinerek sadece 1 gün için gazete, TV ve kamuoyunda gündeme getirilmemeli.  

 

Bir gün de olsa içinde yaşadığımız toplumdaki engellilerin engelini hissedip kendileriyle paylaştınız mı? 

Siz hiç tekerlekli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi? 

Siz hiç gözlerinizi bağlayıp sevdiklerinizi görmeyi denediniz mi? 

Siz hiç kollarınızı bağlayıp birinin size yemek yedirmesini, su içirmesini beklediniz mi? 
 

Siz hiç konuşamadan şarkılar söylemek istediniz mi? 

Siz hiç duyamadan sahilde kuşların sesini dinlemek istediniz mi? 

Siz zihinsel engelli yerine gerizekalı ya da deli demeyi mi tercih ediyorsunuz? 

Siz hiç engelli bir yakınınıza, arkadaşınıza baktınız, ilgilendiniz, ona yardımcı oldunuz mu? 

Siz hiç küçük bir çocuğu tekerlekli sandalyesinden kucaklayarak alıp belediye otobüsüne bindiniz mi? 

Yurdumuzda engelli oranının bu kadar yüksek olmasını neye bağlıyorsunuz… Sizce? 

Bence, gelir dağılımı bozukluğu(yetersiz beslenme), 

Bilinçsizce yapılan akraba evlilikleri, 

Yollarımızın yeterince düzgün olmaması ve trafik kurallarına uymamanın sonucunda oluşan trafik kazaları, 

Savaşta ve terörde fiziksel fonksiyonlarının herhangi birini veya birkaçını kaybetmesi sonucu, 

Bilim ve ilim ile düzenli yaşantımızın olmaması, 

Çocuklarımızın veya bebeklerimizin gereken zamanda sağlık kontrollerinin yapılmaması ve gereken önlemin alınmaması… 

Bütün bu eksikliklerimiz varsa nedenleriyle de bir bir gözden geçirip Önleyici tedbir alarak engelliliği asgariye düşürmemiz gerekmez mi? 

Engelliliğin bir kabahat değil akılcı olunduğunda birçok dalda ve birçok sosyal faaliyet içinde aktif olarak bulunmamız gerektiğine inanarak, insanın kendisini yetiştirmesi için engelinin ne olursa olsun bir sığınmacı olarak görülmemesi gerektiğine inanıyorum. Yaşam her zaman güzeldir. Her zaman da güzel olacaktır. Yeter ki insanlarımız bilimin ilimin ve güzelliğin farkında olsunlar. 

Günümüz engellilerimiz için her gün 3 Aralık dünya engelliler günü gibi olsun diğer 364 günü de… Hatırlamak ve hatırlanmak güzel şeylerdir, fakat balık yemek gibi değil, balık tutmayı öğreterek, kendi ayakları üzerinde dimdik… 

Fiziksel engeller her zaman aşılır, herkes için engelsiz bir dünyada… 

Saygılar ve sevgiler benden engelsiz ve özgür bir dünyada yaşam sizlerin olsun… 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.