Bence hep kuyruk acısı!
Ülke terörden temizlenme yolunda!
Sol basın;
Mal bulmuş mağribi gibi yummuş gözünü;
Açmış ağzını:
Hükümette sessizlik!
Genelkurmay konuşuyor, sivil otorite suspus.
İlk gün Başbakan da konuşmuyor.
Hükümet sözcüsü de ortalarda yok.
İçişleri ve Milli Savunma bakanlarından çıt çıkmıyor...
Hükümet sözcüsü ancak ikinci gün,
o da ayaküstü bir şeyler söylüyor,
Başbakan, 'yanlışa düşüldüğü'nü belirtiyor:
Üzüntü verici bir netice...
Büyütmeyelim, terör örgütüne yarar!
Bunca yılın tecrübesinden sonra gelinen nokta gerçekten acıklı...
Acıların üstüne barış kurulamaz.
Böylesine acılar şiddeti keskinleştirir.
'Dağın yolu'nu genişletir.
Kuzey Irak'taki Zaho'dan
kaçak mazot ve sigarayı katırlara yükleyip,
Türkiye sınırına doğru ilerleyen köylüler,
, İnsansız Hava Araçları
Termal kameralar tarafından tespit edildi.
Terörist zannedilen köylüler,
4 savaş uçağı tarafından bombalandı.
Ana Jet Hava Üssü'ne koordinatlar bildirildi.
4 savaş uçağı tespit edilen grubu bombaladı.
Ancak ölenlerin PKK'lı olmadıkları anlaşıldı.
Genelkurmay Başkanlığı
Olayın meydana geldiği yer
bölücü terör örgütünün ana kamplarının
konuşlu olduğu
sivil yerleşim bulunmayan
Irak kuzeyindeki Sinat-Haftanin bölgesi
idari ve adli inceleme ve işlemler devam etmektedir" denildi.
Bence asker ne yapsın!
Bu vatandaşlarımız Türkiye sınırları içinde vurulmadı.
Sınırların dışında;dağ eşkiyasının yatıp kalktığı alanda
Bütün bulgular, terör kokusu veriyor.
Kaçakçı dediğin küçük gruplar halindedir.
35 kişilik grup havadan ancak öyle görünür.
Ölü yakınları tabutlar üzerine terör bezleri astı.
Çünkü T. C. milletvekili Hasip Kaplan zorla emretti.
Çadıra girerek fitili ateşledi;
Mikrofonu eline ve yüksek sesle
'Biz burada bizi öldürenleri kabul etmiyoruz,
bakanları kabul etmiyoruz,
gelmesinler.
Gençler saldıracaklar' dedi.
Kaplan 'Kaymakam'ı kaçırmayın.
Dün 35 kişiyi öldürttü,
bugün taziyeye gelmiş' dedi
gençleri kışkırttı
"Bütün Kürt milleti üzüntü ve yas içindeyken
taziyemize gelemezler.
Oysa;
'Bu hiçbir siyasi partinin,
hiçbir fikrin cenazesi değildir,
hepimizin cenazesidir.
Cenaze sahipleri Kaplan'a karşı;
'Gelenlere saygısızlık yaparsanız çadırı kapatır,
taziyeleri evlerimizde kabul ederiz' dediler.
PKK bayraklarını astık.
Tabutların üstüne koyduk.
Sen de bizim dediğimizi yap.
Olay çıkarma kargaşa olmasın dedi.
Hasip Bey çadırdan çıkarken
'Dövün, vurun' diye haykırdı.
T. C. vatandaşı
Milletvekili maaşını da Ankara'dan cebine indiren
Kaplan:
Beni azmettirici
provokatör olarak gösterenlerin;
alnını karışlarım. dedi.
Bu nasıl hükümet!
Nasıl iktidar ve güç sahibi!
Bu vatandaş elini kolunu sallayıp gezecek;
Savcıların
Hakimleri alnını karışlayacak!
Karışlamasına da eyvallah diyecek bu iktidar!
Bülent Arınç:
öncelikle işaret fişekleri atılmış,
daha sonra top atışı yapılmıştır.
Grup hareketlerine devam etmesi üzerine
bombalama yapılmıştır.
Buradaki bütün bulgular,
bir operasyon yapılmasını gerektirecek bulgular gibi görünüyor."
Kılıçdaroğlu kimden yana?
Elbette BDP'den yana
Baskının başka şekli
Erdoğan'a yükleniyor:
sansürün bir başka şekli.
Hadi genel yayın yönetmenlerini çağırdınız,
medya patronlarının ne işi var orada.
başbakan demişti ki medya patronlarına
'o köşe yazarları sizin çalışan elemanlarınız değil mi?
sen sorumlususun.
Konuşturma onları'.
Demokrasiye yakışan bir tablo değildir bu tablo!
Efendim neymiş 'şehitlerimiz var
CHP bizi sorumlu tutuyor'.
Kimi sorumlu tutacağız?
Neden oldu bu olaylar?
Vatandaşların telefonunu dinleyeceğine;
Bir de onların telefonlarını dinle.
Ülke bu haldeyken parlamentoya gelip bilgi vermiyorlar.
ciddi bir olay,
arkasını bırakmayacağız. diye konuştu.
Sanki Kılıçdaroğlu bu ülkenin milletvekili değil;
Terör ağzıyla konuşuyor.
Terörü körüklüyor.
Ama onun da parti içi suyu ısınıyor.
Vatandaşlarımızın acısı çok büyük.
İnşallah devlet kendilerine maaş da bağlar.
Hepsine geçmiş olsun.