4x4: Erkekler tuvaleti gibiyiz

“Hayır” adlı albümleriyle çıkış yaptılar. Damardan aşk şarkılarını enerjileriyle birleştirdiler. Sahnede tutkuyla çaldılar. 4x4'ün her tür arazi koşulunda müzik yapabilmesinin gerçek sırrı neydi? Onlara sorduk.

4x4'ü ilk kez izleyenler karizmalarını göstermeye çalıştıklarını düşünebilirler ama onları önce bir sahnede görmek gerekiyor. İlk albümleri “Hayır”ın ilk klibi “Dün Gece”den de rahatlıkla görülüyor ki, onlar her bir notaya bunca yılın hırsıyla basıyor.

Grubun davulcusu Arbak Bal ve bas gitaristi Burak Kulaksızoğlu, ilk Badluck albümünü çıkardıktan sonra Teoman'dan Haluk Levent'e kadar birçok isimle çalıştı. Gitarist Göktuğ Şenkal ise Haluk Levent'in üç albümünde sadece gitarist kimliğiyle değil, aranjör kimliğiyle de yer aldı.

Ama bu yetmemiş olacak ki, Arbak, Burak ve Göktuğ, tecrübelerini bir albümde göstermek istediler. Aralarına uzun yıllardır ekranlarda Mesut Yar'ın Tuhaf Şeyler, Seray Sever'le Ali Atıf Bir'in hazırladığı “Başka Yerde Yok” adlı programlarda çalan Deniz Tuzcuoğlu'nu da kattılar. Tesadüfen gerçekleşen bir karşılaşma sonucu 4X4 kurdular ve dört adamın hayatı birdenbire değişti. Grup 12 Mart'ta Balans'ta verecekleri konser öncesinde Billboard Türkiye'ye konuştu.

Ne zaman bir araya gelme kararı aldınız?
Deniz: Arbak'la Burak'ın stüdyosu 2004'ten beri varmış ve onlar o dönemde bir albüm yapmak istiyorlarmış. Uzun süre solist aramışlar. Ben bir gün Göktuğ'la tünelde karşılaştım ve birden bire bu projeye dahil oldum. 2006 başında bu kadro kurulmuştu. 15 Kasım 2006'da ilk konseri vermiştik. Sonra da White Lion'la Türkiye turnesinde beraber çaldık.

4x4 ismi nasıl çıktı?
Arbak: Bir şekilde bir isim bulmamız gerekiyordu ve her kafadan bir ses çıkıyordu. Bir gün yolda giderken önümde bir tabela gördüm. Ve sonra aklıma geldi. Biz de bütün arazi şartlarında gidebilen bir araç gibi her şartta çalabiliyorduk. O yüzden 4x4 ismi bana doğru geldi. Sonra arkadaşlara da sordum ve kabul edildi.



Ne kadar kötü şartta çalabiliyorsunuz?
Arbak: Her türlü sahne şartında ve şartsızlığında çalabildik bugüne kadar. Grup olarak şu ana kadar hep asfalt yolda çalıştık diyebiliriz ama bireysel olarak manav kasalarının üzerinde bile çaldığımızı söyleyebiliriz.

Piyasada deneyimli müzisyenlersiniz. Grupla birlikte hayatınızda neler değiştirdi?
Burak: Dünyayı bir tur attık, döndük ve sıfırdan başladık gibi geliyor şu an. 1993 yılında Arbak'la Badluck'ta çalarken de birincil derdimiz konser vermekti. Şimdi de aynı heves var. Öncelikli konuşulan şey asla para olmuyor.
Deniz: Kendi doğrularımızı daha net görebiliyoruz sanırım.

4X4, ÜZERİNDEN YÜRÜNMEMİŞ BİR KAR GİBİ
En büyük kişisel tatmininiz konser vermek mi?
Deniz: Bir şarkıyı çalarken insanların seninle söylemesi inanılmaz birşey. Çünkü temele indiğinde biz dört kişi evde bıdır bıdır çalıyoruz ama sonra sahneye çıktığımızda insanlar bizimle birlikte söylüyor.
Arbak: Ben bu işi iyi ve doğru yaptığımı düşündüğüm için geceleri rahat uyuyorum. Sanırım benim için en önemli şey bu. Küçükken kar yağdığında birisi üstünden yürüdüğü zaman sinirlenirdik. 4x4 de kimsenin üzerinden yürümediği bir kar gibi. Hayatımı sıfırladı benim. Tek derdim çalmak oldu yine.

İsminize geri dönersek, 4x4'ün çok maskülen bir isim olduğunu düşünüyor musunuz?
Göktuğ: Araba, erkeklerin ifade biçimlerinden biri olduğu için doğru olabilir. Ama maskülen olsun diye koymadık. Hatta hiç bu açıdan düşünmemiştik.
Deniz: Aslında çalınan müziğin soundu ve anlatılan şeylere bakarsak öyle denebilir.
Arbak: Dört erkeğiz nihayetinde. Tabi ki kavga da küfür de ederiz ama bu maçolukla alakalı değil. Ben bu grupta hala oyuncaklarıyla oynayan dört tane erkek çocuğu görüyorum. Zaten stüdyoyu da biraz karıştırsan bir sürü oyuncak araba bulabilirsin.

Dördünüzden biri kadın olsaydı isim 4x4 olabilir miydi?
Deniz: Zor olurdu.
Göktuğ: 3nokta1 o yüzden oldu herhalde.

Aranızda neden hiç kadın yok?
Göktuğ: Bizim aramızda kız olmazdı. Daha doğrusu çok zor olurdu. Dört kızın içinde bir erkek de olmazdı bence.

Neden?
Göktuğ: Duygular farklı. Dünyalar farklı. İş hayatında daha da farklı. Belki o daha duygularıyla davranırdı, biz daha mantık üzerinden davranırdık. Her türlü çakışırdık.

SAHNEDE ÇİŞİ GELEN MÜZİSYEN
Farklı renklerin olması iyi olmaz mıydı?
Deniz: Bence zaten yeterince renk var grupta.
Arbak: Kadınlarla beraber çok müzik yaptık biz. Çok da keyif aldık. Ama ben bizim grubu erkekler tuvaletine benzetiyorum. Kadınlarla her şeyi yaparız ama erkekler tuvaletinin başka bir havası vardır. Bu tabir, bütünüyle düşünüldüğünde bizi anlatacaktır.
Göktuğ: Bence biz neysek hep oyuz. Ama kadınlar her an değişebiliyorlar. Ve kadınlarla çalışırken taktik değiştirmen gerekebiliyor.
Burak: Bir de aramızda bir kadın olsa kesin kıskanırdık biz. Biri baksa “vay sen nasıl bizim kıza baktın?” olurdu kesin.
Arbak: Aslında benim en sevmediğim şey konserde çişi gelen kadın müzisyen. Çünkü pet şişeyle işini göremez. Hijyenik bir yer lazımdır. Konserin ortasında sallanmaya başlar.

Ara sıra cıvıttığınızı düşünüyor musunuz?
Göktuğ: Bazen...
Arbak: Üzerimize atlamıyoruz tabi.
Göktuğ: Deve güreşi yapıyoruz sadece.

Her tür şartta çalabiliyorken en büyük zorluğu nerde yaşıyorsunuz?
Arbak: Fiziksel olarak bizim için bir zorluk yok ama bilinmezlikler geriyor bazen. Ama bu da olmazsa başarılı olamayız diye düşünüyorum.
Deniz: Ne olursa olsun hayatımızın yönünü değiştirdik. 4x4, sıfır noktası olduğu için herşey baştan kuruluyor. Zorluk olarak bunu söyleyebilirim sadece.

4x4'e dışarıdan bakma şansınız olsa, grubunuz hakkında ne düşünürdünüz?
Deniz: Albüm, tam bir sonbahar albümü ama gayet progresif aynı zamanda. Melodik olarak çok enerjik olsa da genel olarak içe dönük bir yapısı var. Ama dışarıdan bakıldığında en azından barındırdığı isimler açısından bile bu grubu merak ederdim sanırım. Çünkü bunca senedir piyasanın içinde olan insanlar ve ne yapmışlar diye hiç değilse bir kez dinlerdim.
Arbak: Olayın dışına çıkıp “biz nasıl bir ürünüz?” diye düşünüyorum. Bizi tanıyan insanlar tabi merak eder. Ama tanımıyorsa kim bunlar diyebilir. Eleştirmek gerekirse fotoğrafları biraz koyu, “Hayır” ismi de biraz protest diyebilirim. Ama müzikte iyiler diye düşünürüm. Sahnede de izlersem bulmaca tamamlanır. Tabi birileri berbat da diyebilir. Ama belli bir süre müzik yapan, müzik yapmaya devam etmiş ve hala uğraşan insanlara saygım var. Bu insanlardan biri de benim. O süreci hiç bırakmadım. O yüzden berbat bile olsa samimiyete saygı duyardım sanırım. Ayrıca o süreçte hala varolabiliyorsan bence başarılısındır da.

Sizin farkınız ne olabilir diğerlerinden?
Deniz: Bizim kadar inanarak işini yapan grup çok fazla göremiyorum ben.
Burak: Ben konserlerine gitseydim herhalde bu herifler iyi çalıyorlar derdim. Ama ben de gitmek isterdim. Merak ediyorum 4x4'ü.

Kaynak/NTV-MSNBC/Zeynep Yayınoğlu

KÜLTÜR SANAT Haberleri