Prostatın erkeklerde bulunan, yaklaşık olarak bir ceviz büyüklüğünde, mesanenin altında yerleşmiş, üreme faaliyetleri için çeşitli salgılar üreten bir salgı organı olduğunu belirten Op. Dr. İdris Kıvanç Cavıldak, “Genellikle 65 yaş üstünde görülen prostat kanseri, erken dönemlerinde hiçbir belirti vermeyebilir. Fakat tedavi edilmezse, zamanla büyüyerek idrar kanalına baskı yaratabilir. Böyle hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikâyetler meydana gelir” şeklinde konuştu.
“70 yaşın üzerinde her 2 erkekten 1’inde görülüyor”
Prostat kanserinde en önemli risk faktörleri yaş ve aile öyküsü olduğunun altını çizen Op. Dr. Cavıldak, şu bilgileri paylaştı: “Prostat kanserinde yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. 70 yaş üzeri erkeklerin yüzde 50’sinde, 90 yaş üzerindekilerin de hemen hemen hepsinde mikroskobik düzeyde prostat kanseri tespit edilmektedir. Hastalığa 50 yaşından genç bireylerde sık rastlanmamaktadır. Bu yüzden erken teşhis için 50 yaşın üstündeki erkeklere prostat kanseri taraması önerilmektedir. Yapılan çalışmalar hastaların yaklaşık yüzde 15’lik bir bölümünde diğer aile üyelerinin de prostat kanseri öyküsü olduğunu ortaya koymuştur. Prostat kanserinin oluşmasından sorumlu kimi gen grupları tanımlanmıştır. Bunların yanı sıra, obezite ve sigara kullanımı da prostat kanseri için tanımlanan risk faktörleri arasındadır” şeklinde açıkladı.
Prostat kanseri belirtileri
Lokalize (prostata sınırlı) prostat kanserinin sıklıkla hiçbir belirti vermeden geliştiğini ifade eden Op. Dr. İ. Kıvanç Cavıldak, prostat kanserinin izlenebilir belirtilerini şu şekilde sıraladı:
• “Özellikle geceleri sık idrar çıkma ihtiyacı,
• İdrar yapmaya başlarken ya da durdururken zorlanma,
• Damla damla, kesintili idrar yapmak,
• Cinsel ilişki sırasında ve boşalma anında ağrı, yanma, acı hissetmek,
• Cinsel ilişki sonrası boşalma miktarında azalma,
• İdrarda ya da menide kan görülmesi,
• Ereksiyon sırasında zorlanma.”
Tarama testi yaptırmayan ya da tanı almış olmasına rağmen rutin kontrollerini aksatan kişilerde prostat kanserinin tedavisi geciktiğini sözlerine ekleyen Op. Dr. İ. Kıvanç Cavıldak, bu durumlarda hastalığın ilerlemeye başladığını belirtti.