Artık AB ile ilgili bu son yazım. Haftaya konuyu değiştireceğim. Çünkü yeni yıl Esnaf ve Sanatkârların Genel Kurullarının başladığı yıl olacak. Ocak, Şubat ve Mart Oda" ların, Mayısta Birliklerin, Haziran ayında Mesleki Federasyonların ve nihayet Eylül ayında da Konfederasyonun-TESK-genel kurulu yapılacak. Yani yoğun bir yeni yıl. Gelecek hafta bu gelişmelerle ilgili yazılar yazmaya başlayacağım.
Proje nedeniyle AB" lığıne gidişimiz Almanya ile sınırlı kalmadı. Proje çalışmalarının bir kısmını yapıp, iki üç günlüğüne de olsa şöyle bir AB" lığı turu yapalım dedik. Kiraladığımız araçla Fransa ve Hollanda" nın başkentlerini dolaştık. Dönüşte de projeyi tamamladık.
Sabahın erken saatlerinde Paris" e vardık. Bir park yeri bulup aracı bırakalım, sonra gezeriz dedik. Ama ne mümkün park yeri bulmak. Yaklaşık kırk beş dakika dolaştık. Yer buluyoruz, yok efendim park kartı almamız gerekiyormuş. Kart bulabilmek içinde bir yarım saat dolaştık. Nihayet bir yere park edip dolaşmaya başladık.
Paris, çok ama çok tarihi bir dokuya sahip. Gerçekten tarih kokuyor. Proje grubumuzda Urfalı kemal hocamın bir tanıdığı ile buluşup, dolaşmaya başladık. Paris gibi dünyaca bir başkentin arka sokaklarında gezmek, cesaret istiyor. Bizi gezdiren, otuz yıldır Fransa" da yaşayan bir arkadaş. Arabayı park etti. Buralarda Türk ve yabancılar çok, şöyle bir gezin dedi. Arkadaşla sağa sola dağılıp gezerken, ben arkadaşa Sen niye arabanın yanında duruyorsun, sen de gel dedim.-Yok dedi. Kapıyı patlatıp arabayı soyarlar. Yanlış okumadınız, bende yanlış duymamıştım. İnsanların bakışlarından ürperiyorsunuz. Burası Paris" in göbeğine iki adım mesafede. Yıllardır Türkiye" nin her yerini gezerim, böyle bir şeye tanık olmadım, olanı da duymadım. Sokaklarında gezmeye korktuğunuz Paris, bir dünya baş şehri.
VATAN SIHHAT GİBİDİR.
DEĞERİ KAYBEDİLİNCE ANLAŞILIR.
Süleyman Nazif
Paris" ten Hollanda" ya geçtik. Akşam Rotterdam" da kalıp sabah baş şehir Amsterdam" a geçtik. Tam dişimize göre. Ana caddesi Samsun" un Mecidiye" si. Bizim şehirlerden hiç farkı yok. Yani bize çok yakın bir ülke. Mağaza anlayışı, sokakları ve insan yapısı. Başkent Amsterdam, gezerken yabancılık hissetmediğimiz bir şehir oldu. Hele o kiliseden bozma Camiide Cuma namazı, Türklerle sohbet, Türkiye" de bir yaşam gibiydi.
İşte bir AB" lığı gezisi böyle seyir etti. Ana hatlarıyla ancak bu kadar yazabiliyorum. Yine yeniliyorum. Bizim ülkenin, AB" lığı normlarından geri kaldığı, hiçte söylenemez. Yeter ki birlik ve beraberliği her noktada, dürüstçe ve samimiyet içinde sergileyelim. Bakın o zaman bizim ülkemiz nerede ve nasıl oluyor.
Ne olursa olsun, insanın kendi ülkesi gibi yoktur. Bu nedenle, ülkemizin kıymetini bilmeliyiz ve ona sahip çıkmak için her şeyi yapmalıyız.
Her şey gönlünüzce olsun
SEVGİLERİMLE.