Raporda, insan hakları kuruluşlarının verilerine göre, güvenlik güçlerince uygulandığı ileri sürülen işkence, dayak ve kötü muamele vakalarında da artış olduğu savunuldu. Bazı güvenlik güçleri mensuplarının yasa dışı cinayetler işlediği savunularak, bunlara ilişkin olarak tutuklama, dava açma ve mahkumiyet oranlarının, vaka sayısına göre az olduğu ifade edildi. Raporda su görüşlere yer verildi:
Cezaevlerindeki kötü koşullar devam etti ve cezaevlerinde 'aşırı kalabalık' ve personelin eğitimindeki yetersizlik, sorun olarak ortaya çıktı. Yetkililer, bazı durumlarda, gözaltına alınanların yasada yer alan acilen avukatlarıyla görüşme olanağına riayet etmedi. Bazı devlet yetkilileri ve askeri yetkililer, zaman zaman yargının bağımsızlığına müdahale etti ve yargıçlarla savcılar arasındaki aşırı yakın ilişkiler, adil yargılanma hakkını engellemeye devam etti. Davaların aşırı uzun sürmesi de bir problemdi.
Raporda devletin, aralarında TCK'nin hükümete, devlete, Türklüğe ve cumhuriyetin kurum ve sembollerine hakaret edilmesini yasaklayan maddelerinin de dahil olduğu anayasal kısıtlamalar ve yasalar aracılığıyla ifade özgürlüğünü sınırladığı savunuldu.
Mahkemelerin çeşitli durumlarda belirli internet sitelerine erişimi yasaklamasıyla ifade özgürlüğündeki sınırlamaların, internet üzerinde de genişletildiği dile getirildi.
Raporda, Gayrimüslim dini grupların dinlerinin gereklerini açıkça yerine getirme, mülk edinme ve dini liderlerini yetiştirme konularında karşılaştığı sınırlamalar devam etti. Töre cinayetleri ve tecavüzlerin de içinde yer aldığı kadınlara karşı şiddet, yaygın bir sorun olmayı sürdürdü. Çocuk yaştakilerin evlendirilmesi de bir problemdi denildi.
ABD insan hakları raporunun Türkiye bölümünde, daha sonra insan hakları ihlallerine ilişkin veriler ve iddialar örnekler halinde dile getirildi.
Gazeteci Hrant Dink'in geçen yıl 19 Ocak'ta katledildiğini hatırlatan raporda, buna ilişkin ardından meydana gelen gelişmeler anlatıldı ve kamuoyunda, bu suçun esas kaynağı ve aşırı milliyetçilik konusunda tartışmalar yaşandı denildi.
Raporda, geçen yıl 22 Temmuz'da yapılan genel seçimlerle 21 Ekim'de cumhurbaşkanının seçim yöntemine ilişkin düzenlenen referandumun, özgür ve adil ortamda gerçekleştirildiğine işaret edildi.
Raporun Yunanistan bölümünde de, insan hakları ihlalleri arasında, Ortodoks Hıristiyanlık dışındaki dinlere mensup olanların kısıtlamalarla ve idari engellerle karşılaştığına, etnik azınlık gruplarının kendilerini tanımlama olanağının sınırlandığına ve etnik azınlıkların ayrımcılığa uğradığına yer verildi.
ÇİN LİSTEDEN ÇIKTI, SURİYE, SUDAN VE ÖZBEKİSTAN EKLENDİ
ABD, insan haklarının en çok ihlal edildiği ülkeler listesinden Çin'i çıkarırken, listeye Suriye, Sudan ve Özbekistan'ı ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl yayımladığı insan hakları raporunda, Kuzey Kore, Myanmar, İran, Suriye, Zimbabve, Küba, Belarus, Özbekistan, Eritre ve Sudan'daki iktidarların geçen yıl hiçbir hesap vermeyen yöneticilerin elinde bulunduğu belirtildi.
Geçen yıl ve 2005'te insan haklarının en çok ihlal edildiği ülkeler listesinde bulunan Çin'i bu yıl listeden çıkaran ABD raporunda, buna karşılık, Moritanya, Gana, Fas ve Haiti'de insan hakları durumunun iyileştiğini bildirdi.
Washington raporunda, Nepal, Gürcistan, Kırgızistan, Irak, Afganistan ve Rusya'da insan hakları alanında az veya hiçbir ilerleme olmadığını, Pakistan, Bangladeş ve Sri Lanka'da ise durumun daha kötü hale geldiğini belirtti.
ÇİN'DEKİ İNSAN HAKLARI İLE İLGİLİ AYRINTILAR
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl yayımladığı insan hakları raporunda, Çin'i kara listeden çıkarmasına karşın, otoriter bir yönetimin bulunduğu bu ülkede temel insan hakları ihlalleri ve işkencenin sürdüğünü kaydetti.
Raporda, Çin'de hızlı ekonomik büyümenin toplumda da dönüşümlere yol açtığı ancak, bu ülkenin insan haklarının dünyada en çok ihlal edildiği ülkelerden biri olarak kalmaya devam ettiği belirtildi.
Raporda, ülkede gazetecilerin ve yabancı yardım kuruluşu mensuplarının tehdit altında olduğu, gözaltında işkence yapıldığı ifade edildi.
İşkence yöntemleri olarak da elektrik şoku, dayak, zincire vurma gibi yöntemler sayıldı, ayrıca kaplan mengenesi adlı yöntemden söz edildi. Bu yöntem kullanılarak bacakların bazen kırılıncaya kadar büküldüğü belirtildi.
RUSYA
Raporun Rusya ile ilgili bölümünde de yönetimin merkezileşmesinin sürdüğü ve hükümet veya hükümet dışı kaynaklı ihlallerin devam ettiği belirtildi.
İktidarın giderek merkezileşmesine paralel olarak muhalefete baskıların şiddetlendiğinin kaydedildiği raporda, son parlamento seçimlerinde bazı muhalif partilerin seçim dışı bırakıldıkları, güvenlik güçlerinin adam öldürme olaylarına karıştığı ve işkence yaptıkları belirtildi.
BİZE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ DE DEĞERLENDİRİYORUZ
ABD'nin dünyadaki çeşitli ülkeleri bu şekilde eleştirmesine karşın, kendisinden kaynaklanan, özellikle terör bağlantılı oldukları öne sürülen kişilerin tutulduğu Guantanamo üssündeki insan hakları ihlallerine ilişkin eleştirilere de raporda yer verildi.
Raporda, ABD'nin dünyadan gelen eleştirilere karşı duyarlı olduğu ifade edilerek, ABD hükümeti, küresel terörizm tehdidine karşı ulusumuzu savunma amaçlı eylemlerimiz de dahil olmak üzere kendi pratiğinden kaynaklanan eleştirilere de açık olmayı sürdürecektir denildi.
Kaynak/NTVMSNBC