Her 8 kadından birinin yaşamı boyunca yakalanma riski taşıdığı meme kanserinin tedavisinde, koltuk altındaki lenf bezlerinin kanserden etkilenip etkilenmemesi kritik bir önem taşıyor. İntraoperatif gamma prob kullanımıyla, hastalara gereksiz büyük ameliyatların yapılmasının önüne geçiliyor. Acıbadem Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü uzmanları, meme kanseri olan hastalarda intra-operatif gamma prob kullanılarak hastalığın evresinin belirlendiğini, sadece gereken olgularda koltuk altı lenf bezlerinin çıkarıldığını belirtti. Uras, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: Memede saptanmış olan kanserli dokunun etrafına çok küçük dozlarda radyoaktif işaretli madde enjeksiyonu yapılıyor. Daha sonra bu bölge ve koltuk altı görüntülenerek kanser dokusu ile bağlantılı olan lenf yolları ve yayılma olasılığı en yüksek lenf bezi saptanıyor. Ameliyat esnasında ise önceden görüntülenmiş olan lenf bezi, gamma prob kullanımı ile doku içinde kolaylıkla ve kısa sürede saptanarak çıkartılıyor. Lenf bezinin patolojik olarak incelenmesi sonrası ancak bu lenf bezinde yayılma tespit edilirse diğer tüm lenf bezlerinin çıkarılmasına karar veriliyor.
KOLTUK ALTI LENF BEZLERİ NEDEN ÖNEMLİ?
Koltuk altındaki lenf bezlerinden bir veya birkaçının meme kanserinin ilk yayılacağı lenf bezleri olduğunu belirten Uras, bu lenf bezlerinin saptanarak incelenmesinin, klasik uygulama olan koltuk altındaki tüm lenf bezlerinin çıkartılarak incelenmesine göre çeşitli avantajlar sağladığını anlattı. "Koltuk altı lenf bezleri"nin tümü çıkartılan hastaların bazılarında, bu işleme bağlı sorunlara rastlandığını söyleyen Cihan Uras,
"Kullandığımız bu yöntem ile sözü edilen bu ilk lenf bezlerinde kanser hücresi görülmez ise diğer koltuk altı lenf bezleri yerinde bırakılmaktadır. Yalnızca meme kanserinin, bu lenf bezlerine yayılım göstermesi durumunda koltuk altındaki tüm lenf bezleri çıkartılır" dedi.