Bazı günler Türkiye ' de yaşadığımı unutuyorum. Yöneticilerin yaptıkları hatalardan özellikle ölümle sonuçlanan hatalarından utanacağını düşünüyorum. Hatta daha da ileri giderek savcıların olayların üzerine gideceği ve mahkemelerimizin sorumlu kişilere ceza vereceği yanılgısına bile düşüyorum.
Sonra beni rüyadan uyandıran cümle geliyor. ''Burası Türkiye kardeşim.'' Ne kadar çok duyduğumuz bir cümle değil mi ? Burası Türkiye. Burada güçlüler hesap vermez. Çok sıkışırlarsa topu Allah ' a havale ederler , kurtarıcı cümleleri hazırdır. Allah 'ın afeti canım ,ne yapalım?
Dere yataklarına alışveriş merkezi ve toplu konutlar yapmayabilirsiniz mesela.
4 Temmuz 2012 günü şehrimizde büyük bir sel felaketi meydana geldi. On üç vatandaşımız bu selde hayatını kaybetti.İşin trajikomik yanı ise ölenlerin çoğunluğunun devlet tarafından yaptırılan TOKİ konutlarında olması idi.
Normal olan sorumluların adalet karşısına çıkartılıp hesap sorulmasıdır. Ama dedik ya burası Türkiye. Burada iktidar sahiplerinden hesap sorulmaz.
Dönemin TOKİ Başkanı , günümüzün ise Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan BAYRAKTAR hala koltuğunda oturmakta , konu ile ilgili en ufak sorumluluğu üzerine almamaktadır. Zaten Bakana sorulduğunda dindarlığını göstermiş ve suçu yüzyılda bir gelebilecek felaketi kendi dönemine rast getirdiği için Allah 'a havale etmiştir.
Öyle ya ne gerek vardı. O kadar yağmur yağdırmaya. Yağmur yağmamış olsa , konutların boyası da güzeldi , cilası da.
Bir alışveriş merkezimizde selde hasar görmüştür. Konu günlerce tartışılmış ve uzmanlar merkezin yanlış yere yapıldığı konusunda hemfikir olmuşlardır. Hatta hatırlasınız ; Canik Belediye Başkanımız yanlış yapılaşmanın sorumluluğunu Büyükşehir Belediye Başkanına ve DSİ ' ne yüklemiştir.
Sayın Başkan hayıflanmalarını sürdürmekte ve on üç vatandaşın hayatını kaybettiği sel felaketinde bütün sorumluluğun Canik Belediyesi'ne ve kendisine yüklendiğin söyleyerek , "Felaketin üzerinden iki buçuk ay geçmesine rağmen verilen sözlerin tutulmadığından şikayet etmektedir.
İşte bu alışveriş merkezi geçtiğimiz günlerde yeniden açıldı. Felaketlere davetiye çıkarırcasına aynı yerde. Alışveriş merkezleri , ekonomik açıdan küçük esnafa darbe vurmaktadır. Buna rağmen tüketim yönünde bile olsa ekonomiye katkılarının olduğu su götürmez bir gerçektir. Şehrin uzak noktalarında oldukları sürece bulundukları bölgenin gelişimine katkıları bile olabilir.
Samsunumuza yapılmış bir yatırıma Samsunlu olmaktan gurur duyan birisi olarak karşı olmam mümkün değildir.
Ancak ; unutulmamalıdır ki dünya üzerinde insan hayatından değerli hiçbir şey yoktur.Ya da en azından olmamalıdır.Hiç bir ekonomik değer insan hayatından önemli değildir.
TMMOB Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Selami Özçelik, " AVM'nin açılması, oluşabilecek yeni bir felaketin başlangıcıdır. Valimiz, yetkisini kullanarak AVM ' nin faaliyetini durdurmalıdır" şeklinde açıklama yaptı.
Demek istiyor ki Sayın Başkan ; her an yeni sel baskınlarına hazır olun. Bütün uyarılara rağmen yetkilerin konuya duyarsız kalmasını anlamak mümkün değildir.
Meydana gelebilecek bir sel baskınında insanların ölebileceğini , bu dünyada olmasa bile öbür dünyada hesabını vereceğini düşünmeden, bir hayli gururlu şekilde açılışı yaptı Canik Belediye Başkanımız.
Sayın Başkana ufak bir hatırlatmada bulunmakta fayda var.
Gururla açılış yapıyorsan , utançla sorumluluğu kabul edeceksin.