Siyaset arenasında, bürokraside, hukukta hatta sokakta ve kahve köşelerinde öyle insanlarla karşılaşırsınız ki, her konuda bilgi sahibidirler.
Ekonomi, tarım, siyaset, hukuk, dış politika, kanun ve yönetmelikler hatta tıp konularında bile uzmandır böyleleri
Vergi mi dediniz; hemen atlar, vergi de neymiş, tamamen kaldırılmalıdır, zaten toplanan vergiler hep ziyan ediliyor, peşkeş çekiliyor diye başlar atmaya ve iftiralarına
İç-dış borç mu dediniz; ohooo hepsini 23 günde ödeme planını başlar anlatmaya
Maaşlar- işsizlik mi dediniz; siz de amma cahilsiniz ha!
Ona göre maaşlar iki kat artırılır ve de işsizlik bir günde biter
Tarım zaten onun uzmanlık alanıdır, köye ninesini ziyarete gittiğinde buğday, mısır tarlalarının içinden geçmiş, hıyar ve domates bahçelerinin nasıl sulandığını görmüştür
Siyaset ve hukukla zaten hep iç içe yaşamış, hayat üniversitesinde doktora tezi hazırlamıştır
Dış politika da ise, defalarca açık oturum seyretmiş, tartışmalara TV başında taraf olmuş, Dışişleri Bakanlığının politikasının tamamen yanlış olduğunu, eşine ve çocuklarına ispat etmiş, hiç itirazla karşılaşmamıştır
Kanun ve yönetmelikler ile hukuk ise, tamamen fuzuli zaman kaybıdır onun için!
Kendi yakınlarının dışındakiler suç işleyince, asacaksın gitsin, beslemeyeceksin arkadaş!
Hatta sıkıştın mı, ordu ne güne duruyor, gelsin düzeltsin der çıkar işin içinden
Birisi hasta mı oldu, başlar hemen saymaya
Bitkisel ilaçlar, ninesisin tavsiyeleri v.s
Neyse toplumumuzda ki bu hasta tipleri saymakla bitiremeyiz, tedavi etmekle de hiç bitmez
Ne yapalım da kurtulalım bunlardan derseniz, bence asmayalım ama dinlemeyelim de
Konuşmaya başladıklarında daha ilk cümlelerinde, kocaman bir YAAAA, ÖYLEMİİİİ çekelim, peşinden de AFERİN deyip yanından uzaklaşalım ki, sonraki cümlelerini dinlemek zorunda kalmayalım
Birçok profesörün çalıntı tezlerde kariyer ve rektörlük dahi yaptığı ülkemizde, varsın bu tipler de olsun ne farkları var ki?
Bu tipler, bazen de süper fikirlerini anlatmak ve kabul ettirmek için, soru soracağım deyip, başlarlar anlatmaya
Onlar içinde aşağıdaki dörtlüğü okumaktan başka çare yoktur!
ADAM BİLSİNLER
Soru diye kalkar ama akıl verir
Kendi buluşum deyip nakil verir
Bari sus ta adam bilsinler seni
Altın gibi fikir deyip, çakıl verir
Pirfâni