ADAYLAR NASIL TESPİT EDİLECEK?

Gazetemizin Baş Yazarı Adnan Bahadır'ın Partilerin aday tespitleri ile ilgili yapmış olduğu yorumu siz değerli okurlarımızla paylaşıyoruz.

                                       PARTİLER ADAYLARI NASIL TESPİT EDECEK?

  Seçim sath-ı maili’ne girdiğimiz şu günlerde, partilerde hummalı bir adaylık yarışı başlamış durumda. AK Parti temayül denen fuzuli işi yaptı. Sıra kamuoyu yoklamasına geldi. MHP’de kongreler nedeniyle müracaatlar henüz yeni başlıyor. CHP’de ise Hâkim nezaretinde aday tespitleri yapılacak. Toplum olarak siyasete çok meyilli bir toplumuz. Sokakta otobüs bekleyen Vatandaştan tutun da kamuda çalışan Memura, hatta şehrin en üst Kamu görevlisine varıncaya dek herkesin konuştuğu şey, kimin veya kimlerin listelere girebileceği yönünde oluyor. Keşke Milletvekili listelerini Halk yapabilseydi de bu insanlar kimin ne olduğunu görseydi. Fakat üzülerek ifade etmek gerekirse, CHP dışındaki partilerde bu anlamda demokrasiden bahsetmek mümkün değil! Oysa Milletin Vekili olacak insanların Millet tarafından listeye yazılması gerekmez miydi? Liderin iki dudağı arasındaki Vekilden ne beklenebilir ki? Diyeceksiniz ki AK Parti teşkilatı temayülü yaptı. Bana göre o tam bir hikâyeden ibaret. Zira yapılan temayül oylamaları tamamen manüplasyona açık, teşkilatlara bir yemek yediren adayların, listelerin en üst sıralarında olduğunu görmemek için kör olmak lazım.

          Dilerseniz AK Parti’nin sızan listesini biraz yorumlayalım. Listenin ilk sırasında Kamuran Özden’in olduğu söylenmekte. Kamuran Bey nasıl liste başı oldu derseniz beşeri münasebetleri ve teşkilatları gidip ziyaret ettiği noktada, takındığı tavır nedeniyle, bir de teşkilat içi kulisleri iyi yaptığından liste başı olabilir, buna itirazım yok. Ancak ondan aşağısına bakıldığında hiç bir tanesinin, iddia edildiği gibi o sıralamalarda olması mümkün değil. Adem Güney İl Başkanlığı yaptığı dönemde, teşkilatlara nasıl davrandığı, teşkilat mensuplarına ne kadar değer verdiği ortada. Sadece ilçelerde verdiği yemekli toplantılar nedeniyle listenin üst sırasında yer almış ise, bu iki anlama gelir, ya iddia edildiği gibi yoklama sonuçları bu minvalde değil veya bu Teşkilatlar bitmiş de ağlayanları yok! Aynı şekilde Certel midir, nedir bilmiyorum ama adamın teşkilatlarla en ufak bir ilgisi olmadığı halde, listede üst sıralarda çıkması mümkün olmamasına rağmen ilk altıya girmesi çok enteresan bir durum. Hakeza Mehmet Kurt’un oğlunun da o listenin ön sıralarında çıkmasına anlam vermek mümkün değil. Kamuoyuna sızan liste bu manada çok anlamsız bir liste. Kaldı ki zaten temayül yoklamasının hiç bir anlamı da yok. Şayet olmuş olsaydı, Kayınçom geçtiğimiz seçimde çok yüksek oyla birinci çıkmıştı ama listelerde yoktu.

     Gelelim AK Parti’de listelerin nasıl yapılacağına, gerçi bunu herkes az çok biliyor ama yine de bizim yazmamız gerekiyor. AK Parti’de listeleri Lider yapacak, Liderin de kim olduğu belli. Listelerin yüzde yetmişini Lider yapacak. Kalan yüzde otuzunu ise Genel Başkan yapıp Lidere sunacak. O onaylarsa liste kesinleşecek. Hal böyle olunca, temayül oylamasının hiç bir anlamı yok. Ancak kamuoyu anketlerine Lider önem verir, kamuoyundan yüzde üç oranında oy alamayan adayları listelere yazmazlar. Yapılan temayül oylamalarına gelince, tamamen teşkilatların gazını alma ve aday adayları ile teşkilatları tanıştırma operasyonundan başka bir şey olmadığı açıkça belli. Bir de aday adayı olan kişilerin, teşkilatlara üç beş kuruş verip, hem onların pamuk ellerini ceplerine atma operasyonu, hem de teşkilatların onları tanıması ve ekonomik bakımdan biraz rahatlamasından başka bir şey olmadığı kanaatindeyim.

Gelelim AK Parti’de listelerin nasıl şekilleneceğine; siyasi tecrübelerime dayanarak söylemem gerekirse, AK Parti’de Birinci sırada mevcut Bakan olur, İkinci sırada Ahmet Demircan olabilir, Üçüncü veya Dördüncü sırada bir bayan olur. Dördüncü sıra Bafra’nındır. Orada da iki güçlü aday var, Birincisi Ahmet Akça, İkincisi eski ilçe Başkanı İbrahim Semiz’dir. Ancak Ahmet Akça güçlü adaydır. Çarşamba’ya gelince orada da İki hatta Üç güçlü aday var. İlki Kayınçom, İkincisi Kamuran Özden, Üçüncüsü de Prof.Dr. Fazlı Arabacı’dır. Burada bir izahata gerek var; şayet Bakan Kılıç ile Vezir Hazretleri Kamuran Bey’e destek verirlerse o şanslıdır, vermezler ortada kalırlarsa, o zaman Kayınçomun şansı var. Ancak Kayınçom açısından son anda olumsuz bir gelişme yaşandı. Samsunla ilgili Milletvekili seçim Komisyonunun başına Ekrem Erdem getirildi. Ekrem Erdem’in  Kayınçomu ne kadar çok sevdiğini(!) Bildiğimden orada sıkıntı var demektir. Bu iki isim olmaz ise, eski Fransa Strazburg Din Ataşesi olan Prof. Dr. Fazlı Arabacı’nın da şansı yok değil. Altıncı sıra ise Kavak Bölgesinden birisi olur. Ancak o konuda fikir beyan etmek o kadar zor ki anlatamam. Zira Kavak Bölgesindeki adaylara bakıldığında, Halktan oy alabilecek tek aday Ahmet Okuyucu’dur ama AK Parti Genel Merkezi’ndeki durumu nedir derseniz, onu bilemediğim için yorum yapamıyorum. Onun dışındaki Prof. Dr. Hakan Altuntaş, Sadullah Kirenci ve Mehmet Kurt’un oğlu var. Onlardan birisi mi olur, yoksa farklı birisi mi olur, o konuda bir şey söyleyemiyorum. Ancak şu kadarını rahatlıkla söyleyebilirim ki Teşkilat temayülü denen şey, tamamen fasa fiso dan ibaret. Bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

GENEL Haberleri