Yerel seçimlerle ilgili piyasa hareketlenmeye başladı, bizim meslektaşların öncelikli olarak bu konuyu İşleme noktasında ısrarcı davranmalarının nedeni olayın ekonomik boyutu. Bazı internet siteleri paket programlar bile yapmışlar, reklamlarını dahi yapmaya başlamışlar, bazı köşe yazarları tamamen bu konuya kilitlenmiş ki pastadan gereken payı alsınlar, bazıları da şehir dışında yaşayan bu işe hevesli kişileri bulup onları söğüşlemeye çalışmaktalar. Anlayacağınız herkes işini yapıyor, ancak dikkatimi çeken bir konuyu bugün sizlerle paylaşmak istiyorum. Nedir o konu derseniz son birkaç seneden beri Ankara, İstanbul, Bursa gibi büyük şehirlerde yaşayan bazı hemşehri Dernekleri yöneticilerinin bu işlere girmelerinin tek nedeninin kendilerini ön plana atmak isteyen insanlar olduklarını her fırsatta dile getirdiğimi beni okuyanlar çok iyi bilirler. Bu hemşehri derneklerinin pek çoğunun içerisinde bulunanlar ya siyaset yapmak için buralarda bulunmaktalar veya bu Dernekleri kullanmak suretiyle geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Samsunluları bir araya toplamak, onların dertleriyle dertlenmek, gurbetteki sıkıntılarına derman olmak için faaliyet gösteren hemşehri derneği yok denecek kadar az, belki birkaç dernek çıkar onların hakkını yemek istemem. O yüzdendir ki bu tür adamlara hiç yüz vermem, samimi olmak istemem Ankaraya, İstanbula veya başka büyük şehirlere gittiğim zaman hiç bir tanesini arayıp bir bardak çaylarını dahi içmem.
Bu tür insanlar kimlerin kaç paralık adam olduklarını çok iyi bildiklerinden ucuz adamları bulup onlara bir yemek, bir gece otel, üç beş yüz lira da para verince istediklerini yazdırıp çizdirirler ama kimse de yazılanları ciddiye almaz, çünkü toplum her şeyin farkındadır. Son zamanlarda bu tür adamların piyasaya çıkmaya başladıklarını görünce bu konuyu gündeme getirme gereği duydum. Ticari hayatlarında milleti dolandıranlar, ahlaki zaafiyeti olanlar, ilçelerinde yaşayan zavallı insanları mağdur edip ilçelerini terk ettikten sonra Büyükşehirlere gidip yaptıklarını toplumun unuttuğunu zannedenler ne kadar yanıldıklarını zamanı gelince görecekler. Adamlar 40-50 kişi bulup bir dernek kuruyorlar ondan sonra da bilmem ne hemşehri derneği Genel Başkanı, bilmem ne iş adamları derneği Genel Başkanı sıfatlarını kullanıp üç kuruş etmeyen şahsiyetlerini ortaya atıp toplumda farklı imajlar çizmeye çalışmaktalar, bu tür adamların benden çekecekleri var haberleri olsun. Adam gibi gitsinler kıçlarının üzerine oturup işlerini yapsınlar ya da o geçimlerini sağladıkları derneklerinin başından ayrılmadan tezgahlarını devam ettirsinler. Belediye Başkanlığı gibi sorumluluk gerektiren bir işe değil aday adayı olmak ağızlarına dahi almamaları gerektiğini unutmasınlar. Bu konuyu şimdilik burada kesip daha önce Belediye Başkanları ile ilgili yazdığım köşe yazısında eksik kalan bazı konulara değinmek istiyorum.
İlçe Belediye Başkanlarını değerlendirirken Tekkeköy, Ayvacık ilçelerini yazmamıştım, birde Salıpazarı Belediye Başkanının üçüncü dönemi olduğunu yazmışım, Başkan Halil Akgül aradı ikinci dönemi olduğunu söyledi, bunu düzeltmek istiyorum. Evet doğru Halil Başkan ilk döneminde Belediye Başkanı değil İl Genel meclisi üyesi idi sonra iki dönem Belediye Başkanlığı yaptı, bir dönem daha hakkı var, aday yapılırsa da iyi olacağı kanaatindeyim, çünkü güler yüzlü, uyumlu, çalışkan bir kardeşimiz. Orada piyasaya çıkan bazı yanlış isimler var, onlarla ilgili de zamanı gelince yazacağım. Tekkeköy Belediye Başkanlığı konusuna gelince Hasan Togarla ilgili belli bir kesimden tepki var ancak Hasan Togar çok aktif, mütevazi ve çalışkanlığı ile ön plana çıkan bir Belediye Başkanı. Tekkeköy çok zor bir yerdir, orada Belediye Başkanlığı yapmak fevkalade sıkıntılı ve zor iştir, elbette Hasan Togar’a kızanlar da olacak sevenler de olacak ama kanaatimce Hasan Togar bir dönen daha oradan aday gösterilebilir.
Ayvacık’a gelince orası derebeylik gibi bir yer orada Başkanlık yapmak için önce Galip Öztürk’ün desteğini almak lazım, ardından oradaki Avcı sülalesiyle baş edecek bir güce sahip olması lazım, ardından da Ak partili olması lazım. Şu anda görev yapan arkadaş bu şartları oluşturmuş olmalı ki iki dönemdir Başkanlık koltuğunda oturmakta, alternatif isimler de var ama onları zamanı gelince değerlendirmeye tabi tutacağım. Şimdilik Belediye Başkanları ile ilgili değerlendirmem bundan ibaret ancak ilerleyen günlerde farklı gelişmeler oluştukça siz değerli okurlarımla paylaşmaya çalışacağım. Sadece şu kadarını bilmenizi isterim böyle piyasada söylendiği gibi Başkanların pek çoğu değişecek ifadesine çok inanmayın, bu işin gazını alma politikası. Hükümet kurulmadan önce şöyle bağımsız Bakanlar gelecek, böyle aktif Bakanlar gelecek, Ekonomi uçacak denmiyor muydu, işte sonuç ortada, bu işler konuşmayla değil icraatla oluyor diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.