İsterseniz geriye dönüp son altı, yedi aylık dönemde yazdığım bazı yazıları inceleyecek olursanız, yazdıklarımın tamamının teker teker gerçekleştiğini görmeniz de mümkün olacak. 29 Mart Mahalli seçimleri öncesinde gerek il genel meclisi üyelikleri, gerek belediye meclis üyelikleri, gerekse belediye başkan adaylıkları ile ilgili yapılan hataları açık ve net bir biçimde yazmıştım. Her zaman dediğimi bir kez daha tekrar etmek istiyorum, "Keşke ben haklı çıkmasaydım da şehrimiz ve Ak Parti bu kadar kan kaybetmeseydi." Israrla ve inatla, yapılacak olan meclis üyeliklerinde kaliteli insanların değerlendirilmesi gerektiğini hem yazdım, hem o gün il başkanlığı koltuğunda oturan zavallı adama söyledim, hem de Adem Güney"i bizzat telefonla arayarak görüşelim dedim. Ama söyleyeceklerimi bildiğinden, kıyımdan, kenarımdan geçmedi. Peki ne oldu? Olanları son günlerde üzülerek gözlüyoruz. En son Ayvacık"ta yaşanan olay beni bir kez daha haklı çıkardı. İl Genel Meclisi üyesine ait araçta esrar yakalandı, çocuğu, amcasının oğlu v.s. tutuklandı.
Devamını Denge Gazetesi'nin 3. Sayfasından Takip Edebilirsiniz...