Samsun"da yayımlanan yerel gazetelerde, Adige Kültür Derneğinin açıldığını okuyunca, aklıma bir soru geldi. Acaba Samsun"da, Adige"nin ne olduğunu Çerkez kardeşlerimizden başka kaç kişi bilir?
Ben Adige değilim, Türkmen"im ama Kafkasların bu asil, mağdur ama mağrur halkına karşı çocukluğumdan beri sevgi duyar, geleneklerine bağlılıklarına gıpta eder, tarihlerini de hep merak ederdim Hele de o Kafkas halk oyunlarını, bir bay ve bir bayan ile oynanan, oyunda bayanın kuğu gibi hareketleri, erkeğinse onun karşısında kur yaparcasına, saygı dolu hareketlerinin manalarını düşünürdüm
Çerkez kelimesini ilk defa çocukken babamdan duymuştum.
Gümüş tokalarla dolu güzel bir eğeri vardı, kıratımıza o eğeri takar, şehre ve düğünlere öyle giderdi.
O eğerimizin adı Çerkez eğeri idi. Ama biz çocuklar Çerkez"in ne olduğuna bilmediğimizden, binit eğeri der geçerdik
Bir de babam Çerkez Ethem diye bir adamdan sitayişle bahsederdi.
Yunan gavuruna karşı ilk mücadeleyi o başlattı derdi
Liseye başladığımda, ilk defa bir de Çerkez arkadaşım olmuştu
O yıllardan bu güne Çerkezler hakkında, yüzlerce kitap ve makale okudum, tarihlerini öğrendim.
Tarih boyunca;
- Asya"dan kopup, Avrupa"ya geçmek isteyen tüm kavimlerin köprüsü olan,
- Her devirde savaşların devam ettiği, çocuklarının bile savaş oyunlarıyla büyüdüğü,
- Masalların Kafdağı olan Kafkasya"nın onlarca kavminin içinde, Adigelerin yeri başkadır.
- Kuzey"den Güney"e inmeyi Milli Politika haline getirmiş olan Moskof"un önünde set olmuştur, bu yiğit kavim.
- 1800 yıllarında başlayan savaşlar sonucu çaresiz kalan Kuban yiğitleri, 1864 büyük göçüyle ve daha sonra da Anadolu"ya gelmişler ve muhtelif yerlere dağılmışlardır
Bu gün yetişen Adige gençliğine baktığımızda;
Gittikçe köklerinden, törelerinden, inançlarından uzaklaştıklarını görmekteyiz
Sanki yeryüzünden bir yiğit kavmin daha kimlikleri silinmektedir.
Unutmayalım ki, yok olan her yiğit kavmin yerini, yiğitlikten nasibi olmayan bir başka kavim doldurur
Sonuçta yeryüzü, istilacı, sömürgeci ve insani değerlerden uzak kavimlerin eline geçer ki, sonuçlarını da Irak"ta, Filistin"de, Orta Asya ve Kafkasya"da her gün görmekteyiz
Kafkaslar, Anadolu"nun daima zırhı olmuştur, bu zırh delindiği dönemlerde de Rus"u, Ermeni"si; Erzurum"da, Trabzon"da ve Bayburt"ta konaklamıştır.
Hem ülkemizde, hem de Kafkaslarda Adigelerin, çoğalması, kültürlerine sahip çıkmaları, köklerini ve düşmanlarını unutmamaları için, yeni kurulan Adige Kültür Derneğinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Keşke birde Radyo, TV hatta gazete çıkartsalar
Adige kültürünü bilenlere, yaşatanlara ve bu yolda emek harcayanlara selam olsun.