AĞLAYAN AĞLAYANA

Hasan Anayol

Ağlamak pirim yapıyor .Yapmasa kimse göz yaşına kıyamaz.Dikkat ettiniz mi son zamanlarda ekranlarda ağlayan ağlayana..Ünlüsünden,siyasetçisine sıkça rastlıyoruz.           Acaba neden?

Sevgiden,vicdan azabından,ayıpların,suçların ortaya dökülmesinden,karşı tarafı etkilemekten,itibar kaybından,zahmetsiz elde edilen büyük varlıkların kaybından olabilir mi?

Son olaylarda, 17 Aralık depreminden dolayı oğulları Bilal Erdoğan'ın operasyonda adı geçiyor olması aileyi çok üzmüş olacak ki Emine Erdoğan hanımefendi oğlunu bir başka kucaklıyor,bağrına basıyor.. Kalabalıklar önünde göz yaşlarına hakim olamıyor…

Ebru Gündeş de öyle. Çocuğunun babası  Zarrab' n tutuklanması üzerine “O SES TÜRKİYE' de  göz yaşlarına boğuluyor.Kaybedilecek zenginliklere ,imkanlara ağlamıyordur herhalde…

Bir de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in yeni kabinede , yeni mevkiidaşı Ayşenur İslam'a devir teslim sırasında hüngür hüngür ağlaması ilginç .Yolsuzluk iddiası ile “Başbakan'ı rahatlatacak bir deklarasyonla” görevden alınmıyor.Belediye Başkanlığına adaylık için görevi bırakıyor.Ağlamak niye? Kırmızı plakanın cazibesi mi ?Muhalif bir partinin üyesine mi devir teslim ediliyor?Yoksa,Bakanlığı sırasında” iki gün önce , sabah erken saatlerde, Zeytinburnun' da sokak ortasında Evrim Atuğ' un arkadaşı tarafından katledilmesine vicdan mı yapıyor?Yoksa, Samsun'da ,ayrılmak istediği eşi tarafında evinin önünde katledilen 21 yaşındaki Damla Ay'ın acı feryadı mı kulaklarını çınlatmıştı?

Esas içi kan ağlayıp gözünden bir katre yaş akıtamayan öyle sessiz yığınlar var ki ülkemizde sayılarını tahmin edemezsiniz.Bazıları zalimken mazlum rolünü oynayabiliyor.

Geçenlerde “Yeteneksizsiniz” yarışmasında küçük bir yarışmacı öyle diller döküyor, gözyaşı   akıtıyordu ki şaşarsınız.Afacan kırk yıllık artistlere taş çıkartır yetenekte.Jüriyi  etkilemeyi  iyi biliyor.Milletimizin yüreğinin yufka olduğunu öğretmişler kendisine. İmparator İbraaam abisi de öyle değil miydi?Zaman zaman ekran önünde hönkürürdü.

Size esastan ağlayacağınız bir garibandan söz edeyim.Bir zamanlar haysiyet cellatlığı yapanların bile bugün utanarak hatırlayacakları birinden..Vicdanları  titremek istiyorsa kulak kesilirler.Kim mi? Kuddusi  Okkır.

Hatırlamadınız değil mi?3 yıl önce Kuddusi  Okkır medya tetikçileri tarafından Ergenekon kasası ilan edilmişti.Göz altına alındı ve tutuklanarak ceza evine konuldu.Hakkında neler yazılmadı,neler uydurulmadı.Salıverilmesinden  5 gün sonra  akciğer kanserinden vefat etti.Herkes onun Ergenekon örgütünün kasası olduğuna inanmıştı.Operasyon sırasında Örgütün paraları  ayakkabı kutularından çıkmadı.Haram/kirli paraları(!) evinin yatak odasında  bulunduracak kadar “ saftirik ” değildi..Ortalıkta deste deste paralar yoktu,tabii kasa da  .Üstelik 35 milyar borçlu ölmüştü..Hanımı Sabriye Okkır anlatıyor: -ağlayıp sızlamadan-” Eşimin ne gemicikleri ve ne de katları yatları vardı. Evimizde parasızlıktan doğalgaz bile bağlatamadık .Sadece emekli maaşımız vardı” diyor.Siz siz olun öyle işportacı avazıyla ,şeytan şamatasıyla ağlayanlara bakıp kanmayın.….

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.