Doğrusunu ararsanız bugün geçen hafta şehrimizde yaşanan önemli siyasi gelişmeleri yazmayı düşünüyordum, ancak dünkü köşe yazılarını okuyunca birde ne gördüm bizim köşeyazarları olmuş büyük siyasetçi, üstadı azam, ak parti" nin yorum uzmanı, ne derseniz var mübarek adamlarda, zaten daha önceki atamalarla ilgili olan, biteni kafalarına göre yazmışlar, perde arkasında olup, bitenden ziyade sonuca ilişkin değerlendirmelerde bulunmuşlar, dün de Çarşamba ilçe başkanı Ahmet Yılmaz"la ilgili yorum yapan değerli meslektaşıma ben de bir soru sorarak mevzuya girmek istiyorum, değerli meslektaşım dünkü yazısında önceki seçimde Ahmet Yılmaz"ın yanında olanlar şimdi karşısında diyor, iyi güzel de bizim yazar hazretleri de daha önce karşısında olup, verip, veriştirdiği nicelerini şimdi göklere çıkardığını unutmuş galiba buna ne demeli? İlkeli yazarlık mı, yoksa parayı veren düdüğü çalar mı? Yoksa dün dündür bu gün bu gündür mü? merhum Ecevit"in hiç unutamadığım bir sözünü nakletmeden geçemeyeceğim derdi ki; devletler hukukunda ebedi dostluk ve düşmanlık olmaz, ancak devletlerin karşılıklı menfaatler söz konusudur. devletler hukuku siyasetin ta kendisidir, siyasette de ebedi birliktelik söz konusu olmaz, ancak karşılıklı siyasi menfaat söz konusudur.Gelelim Çarşamba siyasetine ve kimin neyi neden yaptığına; malumunuz geçen seçimde Ahmet Yılmaz"a rakip olarak çıkan Mehmet Köse"nin en büyük sloganı artık Çarşamba ırmaksırtından yönetilmeyecek şeklinde idi nedenine gelince ırnaksırtındaki bir bilen olarak adlandırılan zatı muhterem yıllarca hem Çarşamba, hem de Samsun da kamu kurum ve kuruluşlarındaki insanlara hükmetti, atama, terfi, tayin isteyenler soluğu ırmaksırtında aldı haliyle bir çok insan bundan rahatsız oldu, tepki gösterdi, durumu fark eden ilçe başkanı yavaş, yavaş durumu düzeltme cihetine gitti, il başkanı"nın değişmesi, Fatih Öztürk"ün milletvekili olması neticesi bir bilen otoritesini kaybedince çareyi Mehmet Köse"yi desteklemekte bulmuş ancak kulüp başkanı zatı muhterem de perde arkasından siyasete şekil vermeye devam ediyormuş, ben daha önceki yazılarımda hatırlarsanız kulubun siyasi üs olarak kullanılacağını yazmıştım, samsunspor sevdalılarından ses soluk çıkmamıştı,benim güzel meslektaşlarım siyasi yorum yapacağına, bu gerçekleri yazsalar nasıl olur acaba, ağzı olan konuşmayıp, herkes işini yapsa ne olur? Benim sinema,spor,magazin yazmam ne kadar doğru ise bu arkadaşların da siyaset yazması o kadar doğrudur, görevi toplumu aydınlatmak olan bizler işimizi yaparken kulaktan dolma bilgilerden ziyade bizzat yaşayarak veya konuşup, görerek değerlendirirsek daha doğru olacağı kanaatindeyim.Hoşçakalın
Ağzı olan konuşuyor
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.