Bir babanın evlenecek oğluna yaptığı nasihatı, evlilikle kurulmuş ailenin mutluluk şifreleri olarak görüyorum. Alıntı olarak paylaşacağım bu nasihat, her bir gencimizin inşa edeceği aile için vazgeçilmez prensipler olarak düşünüyorum.
Müslüman ailelerin evlatlarından oluşacak bir yuvada esasen mutsuzluk ol(a)maz. Ancak, Asr-ı Saadet devri aile örneği ve Peygamberi Sünnetin gerektirdiği usül ve esaslara riayet edilmeyen ailelerde mutsuzluk kaçınılmazdır.
İslamî hassasiyetlerle yetişmiş ve bunun gerektirdiği duyarlılığa sahip olan gençlerin inşa edeceği aile yuvası için ebeveynlerin sadece tecrübeleri katkı sağlamış olur.
Mutluluk için gerekli olan hususiyetler, yeni kurulan aile yuvasının taraflarında zaten vardır. Buna rağmen evlenecek bir gence söylenmesi gereken nasihatlardan bazılarını paylaşalım.
Peygamberimizin Sünnetini bilen bir baba oğluna :
"Oğlum! Şimdi sana 30 yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı nasihatlerde bulunacağım. Bu nasihatlere uyarsan dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, ahirette de ebedî saadete ulaşırsın inşaallah.
Doğup büyüdüğü, senelerce yaşadığı bir yuvadan çıkarak, yabancı bir yere gelecek, huyunu-suyunu tam olarak bilmediğin bir insanla yaşayacak, bir yastıkta kocayacaksınız.
Sen ona dost ol ki, o sana sevgili olsun. Sen evin direği ol ki, o da kirişi olsun.
Sen ona hizmetkâr ol ki, o da sana cariye olsun. Ona sıkıntı verme ki, o da sana huzur kaynağı olsun.
Sen ondan uzaklaşma ki, o da sana yakın olsun! Gözü ol, kulağı ol, kolu ol, gücü ol, onu koru ki, başkasına sığınmasın!
Dışarıda işlerinle, içeride eşinle, çocuklarınla meşgul ol! Yiyecek, içecek hususunda cömert ol; “kanaati, iktisadı öğret”, ancak “Çok harcıyor, israf ediyor” diye asla şikâyette bulunma!
Karının hakkını kendi hakkına tercih et! Eşinin akrabasını gözet! Evde asla asık suratlı olma, onu sevdiğini sık sık ifadeden çekinme!
Eşinin senden ne istediklerini dikkatle not al! Meşrû isteklerini geri çevirmemeye çalış. Gücünün yetmediklerini ise, belirli bir takvime bağla. Tarihî geldiğinde de vaadini yerine getir.
Evin idare ve düzeni ona aittir, her şeye karışma! Çocuklarının en büyük ve en tesirli hocası anneleridir.
Eşinle sık sık istişare et. Yaptığın işleri, iyilikleri başına kakma! İyilik olarak ektiğin her tane, yüz tane olarak sana döner!
Emirler yağdırmaktan kaçın. Ona güzellikle, iyilikle ve yumuşak sözle nasihat et.
Hanımının hatalarını sakın çocuklarının ve başkalarının yanında söyleme. Yalnız iken, yumuşak bir şekilde söyle!
Aile sırlarınızı kimseyle paylaşma. Kötü alışkanlıklardan ve yalandan uzak dur! Bunlar yuvayı içten içe yıkan birer kurttur.
Sen ona katlanırsan, o da sana katlanır. O katlanmazsa da Allah’ın seni onunla imtihan ettiğini düşün. Ona her yönüyle iyi bir hayat arkadaşı olmaya çalış!
Önemli gün ve bilhassa bayramlarda küçük ve basit de olsa, ona hediyeler al!
Unutma, eşine merhamet edersen, sana da merhamet edilir.
Daima tefekkürde ol. İbadetlerini ifâ et. Namazlarını vaktinde ve mümkünse cemaatle kılmaya çalış!
Sen Allah’tan razı ol ki, Allah da senden razı olsun! Senin rızan, nimete şükür, külfete rıza ve sabretmektir.
Şu sözü çerçeveleterek başının üzerine as: “Nerede olursan ol Allah’a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlâkın gereğine göre davran.”
Evliliğin de senin için bir imtihan olduğunu hiçbir zaman aklından çıkarma."
Hayata geçirilmesi halinde, sıkıntısız bir evlilik için mutluluk şifreleri olan bu nasihatlar; hem tecrübelerin hem de Peygamberi mesajların özetidir.
Tersinden baktığımızda, aile huzursuzluklarının neredeyse hepsinin merkezinde, söz konusu bu nasihatlardan istifade edilmemiş olmak yatmaktadır.
Günümüz dünyasında en büyük sorun aile huzursuzluklarıdır. En öncelikli önlem de, kurulacak aile yuvasının taraflarını evlilik öncesinden, evlilik için hazırlamaktır.
Aile hayatı için, bu konudaki Allah c.c.ın vahyini ve Resulünün Sünneti bilmek; mutluluk için yetecek, her türlü olumsuzluğu bu duyarlılık engelleyecektir.