AİLE TERAPİSTİNE NE ZAMAN İHTİYAÇ DUYARIZ?

VM Medical Park Samsun Hastanesi Aile ve Çift Terapisi Uzmanı Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Güngör Meydan, bu terapiler sayesinde kavgalı ilişkiler, aldatma, aldatılma, ailede kayıplar, alkol madde bağımlılığı, kumar bağımlılığı gibi aile birliğini tehdit eden sorunların çözüme kavuşturulabileceğini söyledi.

10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı günü dolayısıyla Aile ve çift terapileri hakkında bilgilendirmede bulunan VM Medical Park Samsun Hastanesi Aile ve Çift Terapisi Uzmanı Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Güngör Meydan, insan yaşam evrelerinde; bebeklik, oyun çağı, okul çağı, ergenlik dönemi, yetişkinlik ve yaşlılık gibi süreçlerin olduğunu söyledi. Her dönemin kendine özgü zorluk ve güzelliklerinin olduğunu işaret eden Uzm. Dr. Güngör Meydan, “Aile yaşam evreleri evlilik ile başlar, çocuk sahibi olma, çocuğun ergenlik dönemi, çocukların evden ayrılması, yetişkinlik ve yaşlılık ile devam eder. Ailelerde kriz aile terapistine ihtiyaç en çok evden ayrılma ve yaşlılık dönemlerinde olur. Her ailenin kendi içinde ve çevresinde kurduğu ilişkilerde bir dengesi vardır. Bu dönemde bu denge bozulabilir. Çatışmalarda bireylerden birinde veya birkaçında psikiyatrik semptomlar görülebilir” diye konuştu.

Aileye bir çocuk geldiğinde aile bocalama dönemi yaşıyor
Aile terapilerinde; ailenin içinde bulunduğu yaşam evrelerinde yaşanabilecek sorunlarla ilgili aile terapisine bilgi verilmesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Güngör Meydan, “Her dönemin kendine özgü yapısı olduğu için bunlarla ilgili ayrıntılı bilgiye sahip olmak, aile terapisi yapabilmek ve ailelere yardımcı olabilmek için çok önemlidir. Örneğin; aileye bir çocuk geldiğinde çoğu aile bir bocalama dönemi yaşar. Evlilikle birlikte eşler karı koca olmayı ve bu rollerin sorumluluklarını öğrenirken aileye bebek geldiğinde farklı bir rol daha eklenir. Ebeveyn olmak gibi çiftler bu dönemde yeni rol ve sorumluluklarla ilgili bir bocalama dönemine girer ve buna bağlı ilişkilerinde çatışmalar olmaya başlar. Ancak bu olayın bu döneme özgü olduğunu bilmek ve sorunun kişilerden değil de yeni sorumluluk ve rollere bağlı olabileceğini düşünmek ve uyum sağlayabilmek için çiftlerin birbirlerine karşı daha toleranslı, daha destekleyici anlayışlı olmaları gerektiğini ve biraz daha zamana ihtiyaçları olduğunu bilmeleri çatışmaları azaltmada yardımcı olacaktır” dedi.

Aile ve çift terapisinde sorunlu olan ilişkilerdir
“Aile ve çift terapilerinde sorunlu olan kişiler değil; ilişkilerdir” diyen Uzm. Dr. Meydan, şöyle devam etti: “Terapide hastalıklı olan ilişki konuşulur. Sorun nasıl başladı, nasıl devam etti, devam ettiren koşullar nelerdir, kimler sorundan nasıl etkileniyor ve nasıl başa çıkmaya çalışıyor, sorunla başa çıkarken kullandığı davranış kalıpları nasıl, bunlar ne kadar sorunu çözüyor, terapist eşliğinde birlikte bunlar konuşulur. Bazen sadece çiftlerle ile çalışırken bazen sorundan etkilenen tüm aile bireyleri ile de çalışılabilir. Bunlardan yola çıkarak çatışmalı kavgalı ilişkiler, aldatma, aldatılma, ailede kayıplar, alkol, madde bağımlılığı, kumar bağımlılığı, kronik hastalıklar, kanser hastalıkları, yeti yetimine neden olan hastalıklar, ailede kronik ruhsal hastalıklar, ergenlik dönemine ait sorunlar, cinsel sorunlar, aileyi etkileyen travmalar, göçler, sınava hazırlık dönemleri gibi durumlarda aile terapisi ve çift terapisi bireylere tek çalışmaktan daha faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

SAĞLIK Haberleri