Ailelelerde şiddet olayı nereye

Salih Parlak

Gün geçmiyor ki ülkemizde bir şiddet olayı duymayalım!

Türkiye'mizde bu olayların nedeni nedir?

Bu kötü olayların önü alınabilir mi?

Veya bu olaylar, Güzel Türkiye'mizi nereye götürecek?

Bu şiddet olayları, sadece bizim ülkemizde mi?

Bugünkü sohbetimizi de bu konuya ayırmayı uygun gördüm.

Yasalar bu işi önleyebilir mi?

Asla!

Bu iş; yasa masa işi değil!

Bu konu, tamamen ahlak bunalımıdır;

Maneviyattan uzaklaşmanın ürünüdür.

İmam-Hatipleri… Kur'an kurslarını kapattım;

Diyenlerin ürünüdür.

28 Şubat gerçeğini yaşatanların ürünüdür.

Sığınak Evleri'ne ne gerek var!

Eğer evlilikler aşk için yapılıyorsa;

 Evlilikler, maddi kazanç için yapılçıyorsa;

Evliliklerde

karakol ve aile mahkemelerinde;

“Uzman birimler oluşturun!”

 Çağrısı yapılıyor.

yasanın gereklerini yerine getirmeyen

ya da mağdurlara kötü davranan

polis… savcı… hakimleri tespit etmek üzere

bir şikayet mekanizması oluşturması da isteniyor.

Bence fasarya!

Avrupa Konseyi de;

kadına karşı şiddet üzerine

bölgesel bir bildiriye imza atmak üzereymiş…

İnsan Hakları İzleme Örgütü,

Van… İstanbul… Ankara… İzmir…

Diyarbakır'dan 40 kadınla görüşmüş.

Avukatlar… kadın kuruluşları…

sosyal hizmet görevlileri…

hükümet yetkilileri…

uzmanlarla da görüşmeler gerçekleştirmiş.

Zaten Avrupa aile konusunda sınıfta kalmış

Zaten bizi mahveden o!

Hz. Peygamber as:

"Kadın, dört şeyi için nikah edilir;

malı, soyu, güzelliği ve dini;

sen dindar olanını seç ki, evin bereket bulsun" buyurmuştur.

Rasulullah as;

malın ve güzelliğin getirdiği problemlere dikkat çekerek

evlilikte dindarlık dışındaki bir tercihi açıkça yasaklamıştır.

"Kadınları güzellikleri için nikâhlamayınız,

olur ki güzellikleri ahlakça düşmelerine sebep olur.

Onları malları için de nikahlamayın,

zira malları azgınlıklarına yol açabilir.

Kadınları dindarlıktan dolayı nikahlayın.

Şüphesiz dindar olan yırtık elbiseli bir cariye!

Böyle olmayanlardan daha üstündür."

İslam Fıkıhı Ansiklopedisi 9.C SH. 14

Ailede anne olacak kadın çıplaklaştırılmış;

Yatakta yalnız kocaya gösterilmesi farz olan kadın güzellikleri;

O güzelliklerini çarşı pazara dökmüş;

Satılık mal yapmış.

İrfan yuvası olacak okullarımızda;

Annelik kızlar dansçı yapılmış;

Sene sonu mezuniyet törenlerinde;

Çıplaklaştırılmış ve

Bugünkü ahlak kazanılmış!

Onsan sonra da aileye şiddet girmiş.

Müslümanlar, evlilik konusunda çok hassas olmalıdırlar.

Her ne olursa olsun,

yeter ki evlilik olayı vukubulsun amacıyla evliliğin yapılmasını,

İslam hoş görmemektedir.

Evlilik,

Müslümanların Allah'a yaklaşmasını temin eden bir vasıta olmalıdır.

Güzellik veya yakışıklılık…

Mal… servet için yapılan bir evlilik,

İslami hareketin önüne konulmuş en büyük engeldir.

Evlilik, beğenmediğin zaman bozup yeniden iyisini yapasın amaçlı değil.

Eş alımı,

bir ayakkabı… bir elbise… bir araba alımı gibi değildir

bozuk arızalı çıktı diye gidip yenisiyle değiştirilsin.

ailesine gidip 'kusura bakmayın bu iyi çıkmadı,

bana varsa daha iyi birini verin diye talepte bulunacağı,

fabrika hatası ürün değildir.

Hurrem Sultan'dan sonra…

Onun padişah oğulları Deli İbrahim…

ll. Selim gibi rivayete göre;

uyuşturucu bağımlısı…

bir hamam eğlencesinde cariye kovalarken ölmüş!

Mustafa Kemal Atatürk,

Kurtuluş Şavaşı'nın ardından

kültür devriminde dansa da özel önem atfetmişti.

bu kültürün

Türkiye'deki gençler tarafından da öğrenilmesi için öncülük etmişti.

Halkevleri'ni kurarak

ülkedeki binlerce halk dansı figürünün derlenmesini de önermişti.

Atatürk, Tarcan'dan günlük kostümlerle dans etmesini istemiş;

Tarcan da, “Sarı Zeybek”…  “Tarcan Zeybeği” danslarını yaratmıştır.

Selim Sırrı bu dansı,

İzmir Kız Muallim Mektebi salonunda;

okulun öğretmeni Mualla Hanım ile birlikte

Atatürk'ün huzurunda sergiledi.

gösteri bittiğinde;

Atatürk; “Artık Avrupalılara,

bizim de mükemmel bir raksımız var diye biliriz”

Zeybek dansı bu yeni şekli ile her içtimai salonda

kadınlarla beraber oynanabilir ve oynanmalıdır” dedi.

Atatürk, Cumhuriyet balolarında

tüm politikacıların dans etmesini teşvik etmişti.

Türkiye'de dansın resmi tarihi, 1948!

Yukarıdan empoze edilen bu sanat;

resmi “temsil”lerde kendisini gösterebildi.

Octavio Paz, “Dans insan bedeninin şiiridir” diyor.

İşte ailede şiddetin kaynakları bunlar.

Allah'tan cc… İslam'dan… Kur'andan uzaklaşan…

Uzaklaştırılan Türk insanı neden şiddete başvurmasın ki!

 Ben şundan korkuyorum:

Allah cc bu dünyayı güllük gülistanlık iken helak etmeyecek.

İnsanlar, Lut kavmı gibi oğlancılığı yeğleyecek;

Evlenme törenlerini;

Düğün drnek buluşmalarını bırakacak;

Sokakta… tuvaletlerde vb aşkını tamamlayacak;

Kazara gebe kalanlar;

Günah bebeklerini tuvalette boğacak;

Cami köşelerine bırakacak;

 Bu toplum, silahlanacak;

Devlet kurumları herkese silah satmaya çalışacak;

Artık adam öldürme zevk işi olacak

Ve de ahretimiz kendi ellerimizle biz hazırlayacağız.

Ey Müslüman kardeşlerim bu oyuna gelmeyelim.

Dinimize dönelim:

Bizi dinimize döndürecek siyasi partilere oy verelim;

Onlar da güzel anayasalar yapsınlar;

Bu sorumluluğumuzdan kurtulalım.

Nasılsa ahiret gelecek!

Yoksa cehenneme gitmeyelim.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.